Açıklama şöyle:

Sevgili DÇH Dostları, Değerli Emek ve Demokrasi Güçleri,

Bilindiği gibi; devletin malum kurumları, bir halkın yükselen mücadelesini içeriksizleştirmek ve hedefinden uzaklaştırmak için, kurdukları cilalı ve besili yapıları topluma servis eder. Türkiye'nin ve Çerkeslerin mücadele tarihinde bunu doğrulayan pek çok örnek mevcuttur.
Bu çerçevede, ÇHİ'den Çerkes-Fed'e uzanan akıl çelmeleme serüvenini “Çoğulcu Demokrasi Partisi(ÇDP)” ile taçlandıran anlayışın ideolojik gen haritası hakkında yeterince veri bulunmaktadır.

Bu İlginç Serüvenin Arka Planı.. AKP çıkarları için kurdurulduğu ilk günden itibaren kurumlara, demokrat-ilerici-yurtsever güçlere kurgu, iftira, itham, kara propaganda eşliğinde saldırarak kendisine alan açmaya çalışan bir ilkellikten bahsediyoruz. Graham Fuller, Paul Henze ve Paul Goble gibi “emekli” CIA şefleriyle, Jamestown Vakfı gibi paravan kurumlarla ve ABD'nin maşası Gürcistan devleti ile tarihsel dostluklarını ve ortak işlerini, “Kafkas Baharı” projesine hizmet ederek güncelleyen bir pragmatizmden bahsediyoruz. Halklarımızın 5 bin yıllık mücadelesini yok sayıp, “Çerkes kimliğini biz oluşturduk” diyebilen temelsiz bir özgüvenden, 1 hafta içerisinde kurdukları 5-6 tabela derneği ile federasyonlaşarak halklarımızın aklının hafife alınmasından bahsediyoruz. Halklarımızın Rusya emperyalizmine karşıtlığının ve tarihsel dayanaklarının şov düzeyinde kullanılmasından bahsediyoruz. Amerikancılıklarını deşifre edenlere “Rusçuluk” yaftası yapıştırarak aklanmaya çalışan çaresizlikten bahsediyoruz. Yeni tabela ve rollerle temsiliyet ve meşruiyet kazanacağını sanan tacir aklından bahsediyoruz. Katılım 350-400 kişi olmasına rağmen “3 bin kişi vardı” dedikleri 21 Mayıs eylemlerine karşılıklı mutabakatla desteğe gelen HDP'li konuklarının alandan kovulmasına ortam hazırlayarakXabze'yi çiğneyen basiretsizlikten bahsediyoruz. Bunca harcamalarının kaynağıyla ilgili belirsizliğe dair genel kanaatten bahsediyoruz. Eski ülkücüsünden dincisine, eski solcusundan yeni liberaline kadar kurdukları ittifakla sistemin geçer akçe gördüğü anlayışı toplumumuza taşıyan bir bulanıklıktan bahsediyoruz. Söylenen yalan ne kadar büyük olursa ve ne kadar çok tekrar edilirse o kadar inandırıcı olacağını düşünen bir Goebbels taklitçiliğinin, her defasında halklarımızın tecrübe duvarına çarpmasından bahsediyoruz. İktidardaki ve sürekli boy gösterdikleri yancı medyadaki ilişkilerine güvenerek efelenen ucuz kabadayılıktan bahsediyoruz. AKP iktidarının “çözüm süreci” adı altında yürüttüğü oyalama sürecine paralel ortaya çıktıklarını itiraf eden bir konjonktürel oluşumun, iyi niyetli insanlarımızın duygularını sömürmesinden bahsediyoruz. Göstermelik de olsa bir kez bile emek kesiminden bahsedemeyen, emek düşmanı neoliberal anlayışın Çerkeslerin kurtuluş reçetesi gibi sunulmasından bahsediyoruz. Hiçbir alanda itibar görmeyen ve hatta toplumumuzdan dışlanan, buna rağmen Çerkesleri temsil ettiklerini sanan tarihe not düşülesi bir karalıktan bahsediyoruz..

Çerkes Hakları İnisiyatifi(ÇHİ, Çerkes-Fed, ÇDP- aynı 5-6 kişi) baş mimarlarından “gazeteci” Fuat Uğur ve parlatılan Kenan Kaplan bile tek başına bu iktidar patentli serüvenin kodları ve ideolojik gen haritası hakkında yeterince veri oluştursa da, elbette bu mesele kişilerle sınırlı değildir. Yandaş gazetecilikte çığır açan Fuat Uğur'un Türkiye Gazetesi'nde “yeni başbakan kim olacak” sorusuna verdiği yanıtlar, ÇHİ'nin kurduğu bu partinin kuruluş nedeni, yol haritası ve kuracağı ittifakları hakkında yeterince ipuçları veriyor. İşte, Uğur'un o ifadelerinden bazıları:

1- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile uyum içinde çalışmalı.
2- Bunun için Erdoğan'la zihinsel kimyası tutmalı.
3- Gerektiğinde yerini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önereceği isme bırakacak denli kardeşlik hukukuna riayet edebilmeli. Gül-Erdoğan ilişkisi böyleydi.
4- Türkiye'nin iç ve dış politikalarına hâkim, her tür konuda Tayyip Erdoğan'ın bakış açısını yakalamalı.
5- Geçmişinde Erdoğan çizgisinden yalpalamalar ve hatalar bulunmamalı..
6- 2015 seçimleri dikkate alındığında, seçim meydanlarında kitleleri avucunun içine alabilmeli. 

Pervasızlık ve Ölçüsüzlük Diz Boyu.. Mücadele birikimiyle ülkenin en güçlü dinamiklerinden olan Kürtler ve Aleviler bile, “Kürtler adına” veya “Aleviler adına” parti kurmazken, daha yeni yeni bilinci ve talepleri açığa çıkan Çerkeslerin parti kurması, bunun öncesi pek çok aşama varken parti gibi üst bir aşamaya sıçraması, ayrıca ele alınması gereken bir durumdur. Yanı sıra; toplumun kanaat önderi olarak görülen Thamadeler ve toplumun kendisiyle konuyu tüm detaylarıyla masaya yatırmadan tüm toplumu ilgilendiren işlerin yapılması, Çerkes teamülleriyle de bir çelişkiyi işaretlemektedir. Halklarımızın bunları görmediğini sananlar, nasıl bir yanılgı içerisinde olduklarını da zaman içerisinde görecekler.

Şu da unutulmamalı ki; insanlık tarihi ve istilacılara karşı onuru için yüzlerce yıl savaşan halklarımızın tarihi, halkı kendi katiline aşık etme çabasındakilere sorulan hesaplarla doludur.
Halklarımız gibi tüm emek ve demokrasi güçlerinden dostlarımız da bilmelidir ki; biz bu kirli oyunun öznelerini siyasi bir yapı olarak tanımıyor, hiçbir alanda muhatap kabul etmiyoruz. Aynı zamanda; Çerkeslerin değil, birkaç AKP'li Çerkesin kurduğu parti için  “Çerkesler Parti Kurdu” türü propaganda hilelerini, başlıkları reddediyoruz.

Sözümüz henüz bitmedi dostlar.. Son sözü söyleyecek olan halkın onurlu evlatları gibi..