CHP Antalya 3. sıra milletvekili adayı Çetin Osman Budak, demokrasi ve teşebbüs hürriyeti anayasal güvence altında olmazsa o ülkeye yatırımcının gelmeyeceğini söyledi. Ülkede hukuk, hukukun üstünlüğü ve demokrasi noktasında ciddi baskı olduğunu savunan Budak, cumhuriyet tarihi süresince başta işadamları olmak üzere toplumun hiç bu kadar ayrıştırıldığı, kutuplaştırıldığı ve ötekileştirildiği başka bir dönemin olmadığını kaydetti.

Budak yaptığı açıklamada, siyasi iktidarın nefret ve ötekileştirme dilinin yabancı yatırımcıyı Türkiye'den uzaklaştırdığını öne sürdü. Budak, "Maalesef ülkemizde iş adamlarıda ikiye bölündü. Yandaş iş adamıysanız işletmeniz devlet imkanlarıyla sonuna kadar büyüyor, iktidarın eleştirdiğinizde ise vatan haini ilan edilelerek yok ediliyorunuz. Bir ülkede hukuk, hukuki güvence ve demokrasi yoksa o ülkeye yabancı yatırımcı gelmez. Gelmiyorda zaten. Ülkemizin hukuki noktada geldiği durum bakımından yabancı yatırımcıyı korkutuyor. Yerli yatırımcıda korkudan yatırımlarını yurtdışına yapıyor. İşadamlarımız bir yıl içinde yurtdışına 10 milyar dolarlık yatırım yaptı." dedi.

HUKUKSUZ UYGULAMALAR VE ÖZGÜR BASINA BASKI TURİZMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Budak, 7 Haziran seçimleri kapsamında seçim çalışmalarını Antalya'nın ilçelerinde sürdürüyor. Manavgat'ta seçim çalışmasını yapan Budak, Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye'nin en büyük turizm destinasyonu olan Manavgat'a Bakan olduktan sonra toplantı için sadece 2 defa gelen Ömer Çelik'i eleştirdi. 27 ay içinde 12 milyon yabancı, 3 milyon yerli turisti ağırlayan Antalya'ya 27 ay içinde 2 defa gelen Bakan Çelik'in turizmin sorunlarına çözüm bulmasının imkansız olduğunun altını çizen Çetin, turizm sektöründe kangren olmuş sorunlara köklü neşter vurulması için 'kültür' ile 'turizmin' birbirinden ayrılması gerektiğini, siyasi iktidarın 13 yıl süresince bir turizm politikası olmadığı için turizmcilerin yalnız bırakıldığını iddia etti. Budak, şu ifadeleri kullandı: "Ülkede cari açığın kapatılmasında önemli katkısı olan turizm sektörüne bugüne kadar iktidarın bir turizm politikası olmadığı için katkısı olmamıştır. Olmadığı ortada; 27 ay içinde 2 defa Antalya'ya gelen bir kültür ve turizm bakanı var. Ülkedeki hukuksuz uygulamalar en fazla turizm sekötünü etkiliyor. Avrupa ülkelerine gittiğimizde hepimiz görüyoruz ki demokrasi çıtasının yüksekliğine ve hukukun üstünlüğüne bağlı insanlar haraket ederek, yüksek sesle bağırarak konuşmuyor. Demokratik ortamda seslerini özgürce dile getiriyor. İsviçre'ye, Danimarka'ye ve Finlandiya'ya gittiğimizde ülkemizle ilgili haberlere bakmak için internet sitelerine girmeye korkuyoruz. Ülkemizin yurtdışındaki imajı çok kötü. Allah aşkına dünyanın saygın, prestijli ve en çok okunan gazetesi New York Times gazetesine 'paçavra' derseniz ülkemize turist gelir mi?. Bu insanlar ülkemizle ilgili haberleri anında okuyor. Hukukun demokrasinin olmadığı bir ülkeye turist gelir mi? Elbette gelmez. Bakın Antalya'ya gelen turist sayısında yüzde 30 azalma devam ederken ülke imajına bağlı İskandinav ülke turistleri İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiyalı turistlerde de yüzde 11 düşüş var. Hollandalı turistlerde yüzde 11 düşüş var. Ülkemizdeki hukuksuz uygulamalar ve özgür basına yapılan baskılar turizm sektörüne büyük zarar veriyor. "

Siyasi iktidarın, ülkede kötü giden bir durumu eleştiren başta gazeciler olmak üzere herkesi vatan haini ilan ettiğini belirten Budak, bunun yurtdışındaki gazetelere kadar varmasının ise eleştiriye tahammülsüzlüğün geldiği nokta bakımından ibret verici bir durum olduğunun altını çizdi.

Ülkede özgür basın ve gazetecilere yapılan baskıların Avrupa Birliği(AB) ülkeleri tarafından kaygı verici bir şekilde yakından takip edildiğinin altını çizen Budak, bugün ülkede görevleri sadece kamuoyuna doğru bilgi vermek olan gazteceilerin mesleklerini yapma noktasında tehdit aldında olduğunu, fikir hürriyetine yönelik her türlü baskı, korku salma ve sindirmeyi kabul edilemez bulduklarını söyledi.

SİYASİ NEFRET SÖYLEMLERİ AVRUPALI TURİSTLERİ KORKUTUYOR

Bugünkü AK Parti'nin 3 Kasım 2002 seçimleri sonrası AB girme, AB kriterleri ve dünya ile entegre olmadaki hayalleri bakımından fersah fersah uzakta olduğuna dikkat çeken Budak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkeyi yönetenlerin seçim meydanlarındaki nefret dili ülkemizin imajını başta ABD ve AB ülkeri olmak üzere dünyada imajını yerle bir etmiş durumda. İktidarın, eleştirisel bakışa tahammülü yok. Seçim öncesi korku ve panik içindeler. Dünya ise ülkemizdeki hukuksuz uygulamaları yakından takip ediyor. Dünya Ey Almanya Başbakanı, Ey Avusturya Dışişleri Bakanı ile ABD'nin paçavra diye New York Times diye gazetesi gazetesi sözlerini duyuyor ve yakından takip ediyor. Bu nefret söylemleri de en fazla turizm sektörüne darbe vuruyor. Bu sözler en fazla Antalya'nın turizm potansiyeli olan Avrupa ülkelerinde yankı buluyor. Bu sözler turistleri korkutuyor."