'7 HAZİRAN 7 BELA AKP’DEN, YEDİKÇE YİYEN, YEDİKÇE AZAN KARANLIK YÜZLERDEN KURTULMA GÜNÜ OLACAK'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’teki grup toplantısında konuştu. Haziran’da yapılacak genel seçimlere parti olarak hazır olduklarını kaydeden Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinin Milliyetçi Hareket Partisi ile diğer siyaset aktörleri arasında geçeceğini savundu. Bahçeli, “Bugüne kadar her siyasi zihniyet iktidarda tek başına denenmiştir. Malumunuz geriye bir tek MHP kalmıştır. Acımasız küresel sömürü çarkının durması isteniyorsa, MHP hazırdır. 7 Haziran 7 bela AKP’den, yedikçe yiyen, yedikçe azan karanlık yüzlerden kurtulma günü olacaktır. AKP istilasının bitmesi ve bu kara dönemin kapanması için takdir ve tensip büyük Türk milletindedir.” dedi.

“TÜRKİYE’NİN SAKLANAMAYACAK İKİLİ BİR YAPISI VAR”

Nüfusumuzun yarıya yakının yoksulluk tehdidiyle mücadele ettiğini ifade eden Bahçeli, demokrasinin tökezlerken bireysel hak ve özgürlük alanlarının gittikçe daraldığını söyledi. Bahçeli, “Maalesef ki, Türkiye’nin örtülemeyecek, gizlenemeyecek, saklanamayacak ikili bir yapısı vardır ve bu vahim tablo Türkiye için felaket demektir. Hazine soyguncuları vicdan ve adalet yalanları eşliğinde suç işlemeye devam edip maneviyat sömürüsü yaparken, Konya’nın Ereğli ilçesinde, camları naylonla örtülü bir evde doğan 40 günlük Ayaz bebek zatürreden ölmüştür. İtibar bahanesiyle 1 trilyon 370 milyon liraya kaçak ve karanlık saray inşa edilirken, Samsun Tekkeköy’de 2,5 aylık Kübra bebek açlıktan hayata gözlerini yummuştur.” diye konuştu.

“TORPİLLİ AKRABALAR, İMTİYAZLI PARTİLİLER DIŞINDA İŞİ KİM KAYBETMİŞTİR DE BULACAKTIR?”

Başbakan Davutoğlu’nun “2009’dan bu yana yaklaşık 6 milyon istihdam oluşturduk” sözlerini hatırlatan Devlet Bahçeli, “Davutoğlu işi kime bulmuş, kimleri işe sokmuştur? Torpilli akrabalar, hatırlı yandaşlar, imtiyazlı partililer, sınav yolsuzluklarıyla işe yerleşenler dışında işi kim kaybetmiştir de bulacaktır? Başbakan istihdam konusunda mucizevi atılımlar yaptıklarını söylemektedir. İşsizlik oranındaki önlenemez artışın sebebi olarak da kadınların işgücüne katılımını göstermiştir. Yani tek kariyerleri annelik olması gerektiği AKP’nin sağlıksız bakanı tarafından ifade edilen kadınlarımız çalışmak isteyince işsizlikte doğal olarak artmıştır. Başbakan’ın kast ettiği, zımnen eleştirdiği budur.” dedi.

“HİÇBİR YAVRUMUZUN DEĞERİ PARAYLA ÖLÇÜLEMEZ”

Başbakan Davutoğlu’nun seçim hamlesi olarak basit ve günübirlik tedbirler aldığını kaydeden Bahçeli, “Her anneye doğum yaptığı anda ilk çocukta 300, ikinci çocukta 400, üçüncü çocukta 600 liranın yardım şeklinde verilmesi olumlu olsa da, yeterli değildir. Burada bile eşitsizlik ve adaletsizlik vardır. Üç çocuğu teşvik etmek maksadıyla vereceği parayı aşama aşama artıran rüşvetçi zihniyete diyorum ki, hiçbir yavrumuzun değeri parayla, pulla ölçülemeyecektir. Şunu da söylemek isterim ki, doğan çocukların yetişmesi, milli ve manevi ahlakla büyümesi, eğitim alması, iş bulması ve milletine yararlı birer fert olması en az yardım kadar mühimdir.” diye konuştu.

“HİÇBİR GEREKÇE MASUM İNSANLARIN HUNHARCA ÖLDÜRÜLMESİNİ MEŞRU ÇIKARAMAYACAKTIR”

İnsanlığın çok ciddi ve dramatik bir terör sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirten Bahçeli, “İnandığımız bir şey varsa o da şudur: Hiçbir gerekçe, hiçbir gaye sivil ve masum insanların hunharca öldürülmesini haklı ve meşru çıkaramayacaktır. Öncelikle bu gerçeğin açık bir şekilde anlaşılması ve herkesçe ama diye başlayan cümlelere sığınılmadan kabul edilmesi lazımdır. Eğer bir toplumda, hatta uluslararası alanda, teröristi "siyasi mücadele" yürüten birisi olarak görme eğilimi varsa, bu durum hastalıklı, marazi tiplerin teröre yönelmelerini sağlayacaktır. Bu da, bir nevi terörü teşvik ederek ödüllendirmek ve taltif etmek anlamına gelmektedir.” dedi.

“AYNI DUYARLILIĞI GAZZE İÇİN TALEP ETMEK EN DOĞAL HAKKIMIZDIR”

Kanın sadece Paris’te akmadığını kaydeden Devlet Bahçeli, “Fransa’da katledilen 17 kişiye elbette üzülelim, elbette bu acıyı paylaşalım. Zira insani vecibe ve ödevler bunu şart koşmaktadır. Ama aynı duyarlılığı, aynı vicdani tutumu; Avrupalı liderlerden, Avrupa halklarından Kerkük için beklemek, Musul için istemek, Gazze, Şam, Bağdat, Trablus, Sana, Mogadişu için talep etmek de en doğal hakkımızdır.” dedi.

“BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANARAK ‘HEPİMİZ CHARLİE’YİZ’ Mİ DİYELİM?”

“Bakınız 8 Ocak’ta, Nijerya’nın kuzeydoğusunda yer alan Baga Kasabası’nda Boko Haram militanları, lütfen dikkat ediniz, yaklaşık 2 bin kişiyi acımasızca öldürmüştür. Şimdi sorarım sizlere, 17 kişi için yollara düşen, dünyayı ayağa kaldıran ülke ve kuruluşlardan, Nijerya’daki 2 bin kişiyi ağzına alan olmuş mudur? Nijerya’ya Fransız kalanlar, Paris’te ne kadar samimidir? Mukayese etmek istemezdim ama, 2 bin mi çoktur, 17 mi fazladır?” diyen Bahçeli, “Petrol için cinayet işlendi, haritalarla oynandı, ülkeler istila edildi. Buna karşılık ne bir utanma hali görüldü, ne de bir vicdan azabı duyuldu. Fransa ki, düne kadar Türk milletine namlu çevirmiş eli ve vicdanı kanlıları en üst düzeyde kucakladı, bir dediğini iki etmedi. Şimdi bunları unutalım ve hafızamızdan çıkaralım mı? Bir şey olmamış gibi davranarak ölenle ölünmüyor kılıfıyla hepimiz Chalie’yiz mi diyelim?” diye konuştu. 

“MÜSLÜMANIN TERÖRİSTİ OLMAZ”

“İslam’ın gerçek mesajları idrak edildiği, barış ve kardeşliğin evrensel ilkeleri benimsendiği anda ortalık sütliman olacaktır.” diyen Bahçeli, “Terörü bir yöntem olarak kullananların, barış, hoşgörü ve yardımlaşma dini olan İslamla ilişkilendirmeleri, teröristlerin Müslüman toplumları temsil ettiği iddiasını dile getirmeleri çok sakat ve çarpık bir anlayıştır. Avrupa ülkelerinde kaygı verici düzeylere tırmanan ırkçılık ve İslamofobi kültürlerin tanışmasına ve bir arada yaşamasına başlıca engeldir. Bütün ülkeler böylesi bir tarihî ve siyasi hataya düşmekten şiddetle kaçınmalıdır. Müslüman’ın teröristi olmaz, teröristin dini, milliyeti, mezhebi, kimliği, cinsiyeti, fikriyatı olmaz, olamayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.