Çelik, Kahramanmaraş'ta, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yıl dönümü dolayısıyla Trabzon Bulvarı'nda düzenlenen törenlere katıldı. Bakan Çelik, ilk olarak Vali Mehmet Niyazi Tanılır, Garnizon Komutanı Albay Sadık Yıldız ve Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ile birlikte halkın bayramını kutladı. Daha sonra Belediye Başkanı Poyraz, İstiklal Madalyası'nı Türk Bayrağı'na taktı ve saygı duruşunda bulunuldu. Bakan Çelik, törendeki konuşmasına, Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan alanda meydana gelen göçüklerde hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, ayrıca Kahramanmaraş'ta bir iplik fabrikasında çıkan büyük yangından dolayı sahiplerine geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı. Kahramanmaraş'ta 91 yıl önce kahramanlık destanı yazıldığını hatırlatan Çelik, ''Bu destanı yazanlar, milletimizin namusunu çiğnetmedi. Ezanımızın dinmesine, bayrağımızın inmesine müsaade etmedi. Bu destanı yazanlar, Türk milletinin nasıl bir millet olduğunu, esaret altında yaşamaktansa ölmeyi tercih edeceğimizi bütün dünyaya gösterdi. Onun için bu destanı, değil 91 yıl yüzlerce yıl geçse de asla unutmayacak, her geçen yıl daha büyük bir şevkle haykırmaya devam edeceğiz'' dedi. -''SAVAŞ MEYDANLARINDA DAHİ İNSANLIĞIMIZI VE VİCDANIMIZI KAYBETMEDİK''- ''Bizler göğsü imanla, mazisi şanla şerefle dolu milletiz. Tarih boyunca cesaretin en büyüğünü, insanlığın en güzelini bütün dünyaya gösterdik'' diyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Orta Asya'dan Balkanlar'a, Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar gittiğimiz her yere yıkımı değil imanı, ayrıştırmayı değil kucaklaşmayı, nefreti değil sevgiyi götüren bir millet olduk. Savaş meydanlarında dahi insanlığımızı ve vicdanımızı kaybetmedik. Masuma kılıç çekmedik. Kadınlara, yaşlılara, çocuklara, silahsızlara silah doğrultmadık. Tabiatı tahrip etmedik. Bizden önceki medeniyetlerin dünyaya emanet ettiği eserleri tahrip etmedik, koruduk. Hiç kimsenin diline, dinine, ırkına dil uzatmadık. At koşturduğumuz her coğrafyada, üç kıtada, 7 denizde medeniyetimizin yönetiminde olduğu dönemde farklılıklar barış ve huzur içinde yaşadı. Ama biz ne kadar hoşgörülü davrandıysak hoşgörülü davrandıklarımız da o kadar zalim davrandı. Balkanlar'da, Orta Asya'da, Ortadoğu'da, Afrika'da yaşayan kardeşlerimiz zulümlere maruz kaldı. Anadolumuzun her karışı istilaya uğradı. İşte o zaman yine biz ortaya çıktık. Bizim olanı bizden almak isteyenlere karşı bir varoluş mücadelesi başlatık.'' Dünü unutanın yarını inşa edemeyeceğini ve ilelebet var olamayacağını anlatan Bakan Çelik, ''Ecdadımız, unutulacak ve utanacak bir mazi bırakmadı. Aksine onur duyacağımız, gururla hatırlayacağımız hayırla yad edeceğimiz geçmiş bıraktı. Bugün huzurumuzu bu topraklara düşenlere borçlu olduğumuzu asla unutmamalıyız. Borcumuzu, ecdadımızdan emanet aldığımız Türkiye'yi çocuklarımıza daha güçlü bir şekilde teslim ederek ve ilelebet yaşatarak ancak ödeyebiliriz. İşte biz bugün bunun mücadelesini veriyoruz. İstiklal mücadelesine yakışır bir istikbal mücadelesi veriyoruz'' diye konuştu. ''Eğitimde, ulaşımda, tarımda, sanayide, adalette, sağlıkta, insan haklarında ecdadımıza yakışır hamleler gerçekleştiriyoruz'' diyen Bakan Çelik, ''Bölgede ve dünyada barışı esas alan bir anlayışla geleceğe yürüyoruz. Biz 780 bin kilometrekareye hapsolacak bir medeniyete sahip değiliz. Onun için bugün ecdadımızın hüküm sürdüğü 22 milyon kilometrekarelik coğrafyada bize miras bıraktığı eserlere gönülden sahip çıkıyoruz. Onun için Orta Asya'dayız, Balkanlar'dayız, onun için Ortadoğu'da, Afrika'da, Lübnan'da, Sudan'da, Filistin'deyiz ve olmamız da gerekiyor'' dedi. Bu toprakların bir dilim ekmekle karnını doyuran, parçalanmış çarıklarla cepheden cepheye koşan kahramanların kanlarıyla sulanmış mübarek topraklar olduğunu belirten Bakan Çelik, ''Türk milletini silah zoruyla esir edemeyenler nifak yoluyla yenmenin gayretine girdiler. Bizi biz yapan değerlerimizi bize karşı kullanarak Türkiye'nin huzurunu kaçırmak, çocuklarımızın geleceğini karartmak için akla hayale gelmeyen yöntemlere başvurdular. Ama bizi ayrıştırmayı başaramadılar, başaramayacaklar. Çünkü Türk milletinin gücü birliğindedir, beraberliğindedir. Çok şükür milletimiz de bunun farkındadır. Bu ülke için her ocaktan bir şehit verdik, her bahçeden bir gül soldu. Hayatımızı verdik ama vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı özgürlüğümüzü hiçbir zaman vermedik ve herkes bilsin ki vermeyeceğiz'' ifadelerini kullandı. Bakan Çelik, geçmişte ve bugün dünyanın Türk milletini konuştuğunu ve gelecekte de Türk milletini konuşacağını sözlerine ekledi. -BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA POYRAZ- Belediye Başkanı Mustafa Poyraz da konuşmasında, Kahramanmaraş'ın kurtuluşunun ulusal tarihe ilham olduğunu ifade etti. Maraş milli mücadelesinin ulusal kurtuluş mücadelesinin önsözü olduğunu dile getiren Poyraz, ''Bu söz sonraki zamanlarda mazlum milletlerin de özgürlük ateşi olmuştur. Onun için bugün geçmişle geleceğin buluşma ve tanışma günüdür. Tarihini bilmeyenlerin ne yazık ki coğrafyalarını başkaları çizer. Bunun için tarihimizi iyi okumak zorundayız'' dedi. Kutlama törenlerinde, Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunda önemli yer tutan ''Abdal Halil Ağa'', ''Sütçü İmam'' ve ''Bayrak'' olayları canlandırıldı. Halk oyunları gösterisi ve mehter konserinin ardından program, resmi geçit töreniyle sona erdi. Törene, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, AK Parti Milletvekilleri Cafer Tatlıbal, Fatih Arıkan ve Veysi Kaynak, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat da katıldı.