Demokratik Sol Parti(DSP) Antalya 2. sıra milletvekili adayı Ahmet Çakmak, dünyadan Türkiye'nin gazeteciler için 'açık hava cezaevi' konumunda görüldüğünü söyledi. Cumhuriyet tarihi süresince gazetecilerin hiç bu kadar hırpalandığı, fırçalandığı, dışlandığı ve tehdit edildiği bir dönemin olmadığını belirten Çakmak, ülkenin basın özgürlüğü bakımından sicilinin dünyada 147'nci sırada olmasının üzüntü verici olduğunu kaydetti. Dünyada basın sektörünün, ABD'de Türkiye'deki özgür basın kısıtlamalarını konuştuğunu belirten Çakmak, beğenilmeye ve 35 yıldır siviller tarafından bir türlü yapılamayan askeri cuntanın hazırladığı 1982 Anayasa'nda bile basın yayın organlarına dokunulmamasının güvence altında olduğunu, 18 Aralık'ta bağımsız yargının yürütmenin emrine girmesiyle basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığını savundu

Çakmak, 7 Haziran seçimleri kapsamında Manavgat'ta seçim çalışması yaptı.
Can Dündar'ın yaptığı haberden ötürü ülkeyi yönetenler tarafından tehdit edilmesi ve müebbetle yargılanması için dava açılmasının üzüntü verici olduğunu belirten Çakmak, "Can Dündar mesleğini yaparak toplumu aydınlatma görevini yerine getirmiştir. Bir basın mensubu yaptığı haber medeniyle milyonların önünde tehdit edilemez. Bu anayasal suçtur. Dünyada demokrasi çıtasını yukarı tutan ülkelerin hepsinde basın özgürlüğünün korunması anayasal güvence altına alınmıştır. Beğenilmeyen 1982 Anayası'nda da basın özgürlüğü ve gazetelerin basılması ve dağıtılması anayasal garanti altındadır. Seçime sayılı günler kala 200 gazeteci, savcı, hakim, polis müdürü ve bazı siyasi parti temsilcilerinin gözaltına alınacağı söyleniyorsa o ülkeden basın özgürlüğü de demokraside yoktur. Dündar, mesleğinin icaplarını yerine getirmiş ve yaptığı haberler kamuoyunun şüphelerini gidermiştir. DSP olarak gazetecilere baskı yapılmasını kabul edilemez buluyoruz. Halkımız ülkemizin itibarını dünyada sıfırlayanlara, gazetecileri zindanlara tıkanlarla Dündar'ı tehdit ederek gözdağı vermek isteyenlere 7 Haziran'da gereken cevabı verecektir." diye konuştu.