DSP Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, özgür basının çemberinin her geçen gün daraldığını, bununda ifade hürriyeti adına tehlikeli bulduklarını söyledi.

Basın özgürlüğü bakımından başta Avrupa Birliği olmak üzere ileri demokrasiye sahip ülkelerinin Türkiye'yi yakından takip ettiğini belirten Çakmak, son 15 ay içinde AB ile ABD'nin önde gelen gazetelerinin ülkenin geldiği durum noktasında kaygı verici haberler yapmasının AB girme noktasında nereye savrulduğunun en açık göstergesi olduğunu kaydetti.

7 Haziran seçimleriyle ilgili parti binasında açıklama yapan Çakmak, 14 Aralık özgür basına darbe yapılması sonrası Avrupalı parlamenterlerin Fransa Starzburg'da basına yapılan darbeyi kınaması ve hükümete açık bir şekilde uyarısı vermesinin AB'nin fikir ve ifade hürriyetine özel hassasiyet gösterdiğinin altını çizdi.

Üç ayı geçkin süredir bir dizi filmden ötürü Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tutuklu olması ve Türkiye'deki basın özgürlüğü kısıtlaması ve baskısı ile ilgili 74 ABD'li senatörün imza atmasının ülkenin basın özgürlüğü noktasında geldiği durumu açık bir şekilde gösterdiğinin altını çizen Çakmak, "Ülkemizde maalesef basın özgürlüğü kalmamıştır. Siyasi iktidar kendine muhalif olan farklı sesleri susturmak için bütün devlet gücünü kullanarak sindirmek istiyor. Bir ülkede basın özgürlüğü olmadan demokrasiden bahsedemeyiz. Türkiye'de 15 aydır basın özgürlüğüne yönelik yapılan baskı ve sindirmeleri yakından takip ediyor. Özgür basın üzerindeki tüm baskıların kaldırılmasını istiyoruz. Basın susturulursa toplum susturulmuş demektir. Türkiye AB ile entegre olmak istiyorsa açık toplum ve şeffaf bir idaresi olmak zorunda." diye konuştu.