Bana, Ak Parti Hükümetleri'nin Kahramanmaraş'a yaptığı “icraatları”, “yatırımları”(!!) anlattı: Ak Parti, Maraş'ta her mahalleye bir sağlık ocağı yaptırmış! Ak Parti iktidarından sonra, Maraş'ta açık kalp ameliyatları yapılmaya başlanmış! Ak Parti iktidarından sonra, 10.000 m2'lik hastane binası yapılmış! 400 yataklı hastane inşaatı devam ediyormuş! Yeni adliye binası yapılıyormuş! Kahramanmaraş'ta 3000 derslik yapılmış! Aynen bunları söyledi Sayın Erkoç. Şimdi bunlara cevap verecek değilim, tek tek. Kimin ne yapıp yapmadığını, neyin ne zaman başladığını, değerli Kahramanmaraş Halkı çok iyi biliyor. Sayın Erkoç'un iyi niyetinden zerre kadar “şüphe” duymuyorum ve kendisini çok iyi anlıyorum. Partisinin İl Başkanı olarak “sorumluluk” ve “temsil” makamında bulunduğu için benimle temasa geçerek, beni “ikna” etmeye çalışması ve bir önceki yazımın aksi istikâmetinde bir yazı yazmamı açık açık açık istemese beklemesini, “içgüdüsel” bir davranış olarak kabul ediyorum. Yani “Ak Parti İl Başkanı” olarak bana bunları anlatması “boynunun borcu” bir yerde! Fakat! Benim de bir Akpartili olduğumu bile bile; benim de, tüm Kahramanmaraş Komuoyu gibi olan biteni takip ettiğimi ve bu konularda “bir şeyler karalayan” biri olarak kamuoyunun duygularına tercüman olmam gerektiği sorumluluğunu üzerimde taşıdığımı bile bile bunları anlatması, aksi yönde bir yazı yazma beklentisi içine girmesi, ne derece isâbetli!? Benim Akpartili olmam, Sayın Erkoç'unda takdiridir ki “doğruları” söylememe hiç bir engel teşkil etmez,etmemeli. Benim endişem, partinin ehil olamayan ve “Ak Parti'nin misyonuna yakışmayan kişiler”in elinde yavaş yavaş “anaplaşarak” erimesidir. Ayrıca yazdıklarımı “biraz insafsızca” bulmasını kabul etmiyorum. Zîra yazdıklarım hakîkaten de Kahramanmaraş Kamuoyu'nun ortak hissiyâtıdır. Hemde dört seçimde partisini birinci yapmış bir çoğu Akpartili olan kamuoyunun”¦ Dahası,yazıyı okuyan ve çok iyi birer Akpartili olan bazı arkadaşlarım, telefonla arayarak yazıyı çok beğendiklerini, fakat unuttuğum (yani yapılmayan icraatlar anlamında) bazı konular olduğunu bizzat söylediler. Bir başka husus: Sayın Fatih Mehmet Erkoç telefonda bana ayrıca, Agah Kafkas'ın çok beyefendi bir şahsiyet olduğunu da belirtti. Doğrudur, bende zaten aksini iddia etmedim ki! Sadece, söylediklerinin bir kısmın “yanlış ve karşılığı olmayan sözler” olduğunu belirttim. Ve hâlen aynı fikirdeyim! Sayın Erkoç'un hizmetler noktasında haklı olduğu noktalar elbette var. Bende Ak Parti'nin bir çok hizmetleri olduğuna inananlardanım. Ama bütün yaptıkları ve kamuoyuna yansıyan icraatları, ye-ter-siiiizzzz”¦ Yetersiz! Kahramanmaraş seçmeninin verdiği oyların karşılığı olarak, dönen hizmetler ve icraatlar bunlar olmamalı. Kahramanmaraşlılar çok daha “iyisini” ve “fazlasını” hak ediyorlar. Bu konuyu burada kapatırken; şunu özellikle belirtmeliyim: Bu yazı, “asla” bir “tekzip metni” değildir. Sadece, Sayın Fatih Erkoç'un “dürüstlüğü” ve “efendi” kişiliğinin bir karşılığı olarak yazılmış bir “nezâket” yazısıdır. Yoksa; bu kalem kırılır, yine de “ısmarlama” ve “sipariş üzerine” yazı yazmaz. Haa, bir yanlışımız olursa özür dilemesini de biliriz, ama doğru bildiğimizi de söylemekten geri durmayız. Ahmet Türk'e atılan yumruk Kapatılan DTP'nin Eski Genel Başkanı ve Eski Milletvelili Ah met Türk, bir mahkemeyi takip etmek için gittiği Samsun'da İsmail Çelik adlı şahıs tarafından yumruklu saldırıya uğradı. Hiç gereği yoktu bence! O yumruk, “kim” ya da “kimler” tarafından attırıldıysa Türk'e değil, Türkiye'nin huzuruna atılmıştır. Kaldı ki Ahmet Türk söz konusu partinin en “ılımlı” kişilerinden birisidir. Neden Ahmet Türk seçildi? Neden yeterli derecede korun(a)madı? Yoksa, “2. bir Ogün Samast vakası”yla karşı karşıyamıyız? Eğer saldırı bireysel bir eylemse o “vatansever” vatandaşımıza şunu söylemek isterim: “Bana bak hemşerim, bu memleketi bizde en az sizin kadar seviyoruz. Bizde söz konusu partinin ve özellikle bazı vekillerinin “bazı söylemleri”nden son derece rahatsısız. Ama senin bu yaptığın “onlar”ın işine yaracak unutma. Yarın terör örgütü Pkk tarafından, yaptığın saldırının “misilleme”si olarak bir eylem gerçekleşitirilirse ve Alllah korusun şehit yada şehtiler verirsek bunun hesabının vicdanında verebilecekmisin?” Bu saldırı daha çok, Pkk'nın ve onun “siyasetteki uzantıları”nın işine yarayacaktır. Daha şimdidien işlerine yaramaya ve bu saldırıyı bahane ederek içlerindekileri kusmaya başladılar bile. Kısacası, Pkk'nın saldırıları ne kadar “alçakça” ve “kalleşçeyse” bu saldırıda o kadar “gereksiz” ve “çirkin” olmuştur. Bir sonraki yazımızda görüşebilmek ümîdi ile Allah'a (cc) emânet olun.