Erdoğan, Ermenistan'a Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ı da yollayacağını belirterek, "Spor ayrı bir olay, siyaset ayrı bir olay. Masadan kaçtıkça hiçbir şey elde edemezsiniz. Siz masaya gidin, başkaları masadan kaçsın" dedi. Dörtlü zirve için Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Erdoğan, burada Türk gazetecilerinin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Gül'ün Türkiye ile Ermenistan arasında oynanacak milli maça gideceğini hatırlatması üzerine Erdoğan, Gül'ün Ermenistan'a gidişini olumlu bulduğunu söyledi. Erdoğan, "Özellikle bir milli maçın siyasete alet edilmemesi noktasında bu daveti geri çevirmesi böyle bir süreci başlatabilirdi. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın bu kararı böyle bir sürecin başlamasını engellemiştir. Bu ayrı bir olay, spor ayrı bir olay, siyaset ayrı bir olay. Tabii ki orada maç arası, maç sonrası bir şeyler de belki aralarında görüşülecektir. Ama biz kendimize inanıyorsak, düşüncelerimize inanıyorsak, yaptığımız siyasete inanıyorsak, bizim bu tür buluşmalardan, bu tür masadan kaçmamızın hiçbir anlamı yok diye düşünüyorum. Bütün mesele burada" diye konuştu. Dağlık Karabağ konusuna da değinen Erdoğan, Minsk sürecinin adil bir şekilde neticelenmesinden yana olduklarını vurguladı. Erdoğan, "Burada BM Güvelik Konseyi kararına Ermenistan'ın uyması gerekiyor. Minsk sürecinin belirleyicileri olan gerek ABD, gerek Rusya Federasyonu, gerekse Fransa 16-17 yıldır süren bu görüşmeleri artık noktalaması lazım, bir yere vardırması lazım" dedi. Azerbaycan ziyaretinde bu konuyu Devlet Başkanı İlhan Aliyev ile de görüştüklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Herhangi bir sıkıntı olduğunu bu noktada da zannetmiyorum. Ama bunun üzerinden nemalanmak isteyenler, bunun üzerine siyaset ve politika yapmak isteyenler var. Ne yazık ki ülkemde ana muhalefet ve muhalefet partisi, buradan bir şey alabilir miyiz gayreti içerisinde. Geçmişte mensubu bulunduğu partinin lideri bu tür görüşmeleri yaptı. Bunlar devletler arasında olan şeylerdir, olmalıdır. Masadan kaçtıkça hiçbir şey elde edemezsiniz. Siz masaya gidin, başkaları masadan kaçsın." Yaşanan kriz ile Kafkasya ittifakına ilişkin bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, Türkiye-Ermenistan milli maçına Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ı da göndereceğini söyledi. Erdoğan, "Orada maç arası, maç sonrası bir görüşme yapmalarını istiyorum. Tabii ki görüşmelerin ikinci etabını dışişleri bakanları kendi aralarında yapacaklar" dedi. Erdoğan, İsrail ile Suriye arasındaki görüşmelerle ilgili olarak ise görüşmelerin 5. etabının 18-19 Eylül tarihlerinde yapılacağını açıkladı. AB, CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN ERMENİSTAN ZİYARETİ DAVETİNİ KABUL ETME KARARINDAN MEMNUN AB Konseyi Başkanlığının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erivan'a gitme kararından "sevinç duyduğu" bildirildi. AB dönem başkanı Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından yayımlanan AB Konseyi Başkanlığının ziyaretle ilgili açıklamasında, "AB Konseyi Başkanlığının, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın Türk mevkidaşı Abdullah Gül'ü Dünya Futbol Kupası eleme maçları çerçevesinde iki milli takımın maçı için 6 Eylülde Erivan'a davet etmesini memnuniyetle karşıladığı" ifade edildi. "Konsey Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Gül'ün bu daveti kabul etme kararından sevinç duyar" ifadesine yer verilen açıklamada, "bu tarihi ziyaretin Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler için güçlü ve teşvik edici bir jest olduğu" belirtildi. "Son derece sembolik" olan bu ziyaretin, her iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için olumlu bir ortam yaratacağı umudu ve temennisinin dile getirildiği açıklamada, "Kafkasya için istikrar ve işbirliği platformu" girişimine de değinilerek, AB Konseyi Başkanlığının bu girişime verdiği önem vurgulandı ve "Türkiye'nin, bu bölgede istikrar, güvenlik ve kalkınma konularındaki anlamlı katkısı, Gürcistan'daki çatışma çerçevesinde yeni bir boyut kazanmıştır" denildi. BAYKAL'DAN CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN ERMENİSTAN'A GİTME KARARINA ELEŞTİRİ CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan'a gidiş kararıyla ilgili, "Cumhurbaşkanı Gül bari gitmişken, Ermeni soykırım anıtına da çelenk koysun. Böylece, kendisini bu geziye yönlendirenleri, ikna edenleri daha çok memnun etmiş olur" dedi. Gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtlayan Baykal, Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenistan'a gidişiyle ilgili olarak, "Keşke bu soruyu Sayın Cumhurbaşkanı'na da sorsanız. Sayın Gül'ün 1993 yılında bir gensoru görüşmesi sırasında TBMM'de söyledikleri ibret vericidir. O gün söyledikleriyle bugünkü söz ve yaklaşımı tam bir çelişkidir. O günden bugüne ne değişti? Ermenistan Türkiye'nin sınırlarını mı tanıdı, Türkiye topraklarında hak iddia etmekten mi vazgeçti? Soykırım iddiasını geri mi aldı? Yoksa Karabağ işgaline mi son verdi? Hadi işgali tamamen sona erdirdi demeyelim ama hiç olmazsa işgal altındaki birkaç köyün işgalden kurtarılmasının güvencesini mi aldı? Bunların hiçbir olmadı. Değişen bir şey yok. Değişen o gün söylediklerini bugün unutan kişinin, günümüzde Cumhurbaşkanı olmasıdır. Bari Ermenistan'a gitmişken soykırım anıtına da bir çelenk koysun. Böylece, kendisini bu geziye yönlendirenleri veya gitmeye ikna edenleri daha çok mutlu etmiş olur" diye konuştu. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Barajı DSİ barajı yapacak onlar da İzmir'de bunun fiyakasını yapacaklar' sözlerinin hatırlatılması üzerine, Erdoğan'ın bu sözlerini 'çok vahim, çok çirkin ve çok ayıp' olarak nitelendirdi. Baykal, "DSİ'nin görevi budur, su ihtiyacını karşılamaktır. Başbakan İzmir'i Türkiye sınırlarının dışında mı sayıyor? DSİ'nin İzmir'e hizmet verme görevi yok mu? Başbakan kendisini İzmir'in Başbakanı saymıyor mu? Ankara'nın trilyonlarca YTL borcuna sessiz kalıp, İzmir'e kredi olanağı sağlamayacaksınız, ÇED raporu vermeyeceksiniz, alan tahsis etmeyeceksiniz. Bütün bürokratik engelleri çıkaracaksınız, sonra da İzmir'i başarısız ilan edeceksiniz. Başbakan açıkça İzmir düşmanlığı yapıyor. Daha önce de başka bir ifadeyle İzmir düşmanlığını ortaya koymuştu, şimdi bunu açıktan yapmaya başlamış, cevabını seçimde alacaktır" yanıtın verdi. Genel Başkan Deniz Baykal, Şaban Dişli'nin dokunulmazlığıyla ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti: "Dişli Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. Peki niçin istifa etti? Yolsuzluk yapıldığı için. Vatandaş yolsuzluk yapınca yargılanacak cezaevine girecek, mahkum olacak, AK Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı yolsuzluk yapınca görevinden istifa edip kurtulacak. Adaletin bu mu AK Parti? İstifa hesabı sorulması gereken bir yolsuzluğun itirafıdır. Başbakan 'Ben milletvekilliğinden istifasını istemedim' diyor. Başbakan'ın istifa eden bir milletvekili yardımcısını af yetkisi yoktur. Bu konuda asıl sorun dokunulmazlıktır. Daha da önemlisi bu milletvekilinin sahip olduğu dokunulmazlığa Başbakan'ın da hem sahip, hem de muhtaç olmasıdır." MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ŞANDIR: "CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN ERMENİSTAN'A YAPACAĞI ZİYARET TÜRK MİLLETİNE HAKARETTİR" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türk Milli Takımı'nın Ermenistan ile yapacağı maç nedeniyle gerçekleştireceği ziyareti, Türk milletine hakaret olarak nitelendirdi. Şandır, Mersin Gazeteciler Cemiyeti Toplantı Salonu'nda Sivas Kongresi'nin 89. yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 6 Eylül'de milli maç nedeniyle Ermenistan'a yapacağı ziyareti değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 1993 yılında Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'yi ziyareti sırasında söylediği sözlerin bugün basına yansıdığını ifade eden Şandır, "O gün Türkiye'yi yönetenleri kınayan, bugünün Cumhurbaşkanı o günün Refah Partisi Milletvekili Abdullah Gül, söylediği sözleri unutarak Türkiye'nin ve Türk milletinin düşmanlarının elini sıkmaya gidiyor. Bu gaflet ötesi bir durumdur. Türk milletine hakarettir. Türk milletine zulümdür. Ama maalesef Türkiye'de böyle bir cumhurbaşkanı bulunmaktadır." diye konuştu. Küresel güçlerin yeniden dünyayı ve dünya düzenini kendi çıkarları doğrultusunda kurmaya çalıştığını anlatan Şandır, yeni dünya düzeni globalizm veya küreselleşme olgusu denilen düzenin temel karakterinin sömürgeciliğe dayandığını kaydetti. Bu kapsamda ülkelerin ve bölgelerin işgal edildiğini iddia eden Şandır şöyle devam etti: "Milletlerin varlıklarına el koyuyorlar, katliam yapıyorlar ve muhtemeldir ki vahşette ve paylaşımda yine anlaşamayacaklardır. Yine bu güçler yakında dünyayı kana boyayacaklar. Türkiye bu yeni yüzyılın başında dünyanın en önemli jeopolitik değeri haline gelmiştir. Küresel güçler Türkiye'nin işte bu önemini kontrol altında tutabilmek için bölgemizde yeni savaş düzenleri alıyorlar. Türk milleti yeni yüzyılın başında yeniden ateşle imtihan edilmek istenmektedir." Türkiye'nin 89 yıl sonra bugün, kendi kararını veremez, verdiği kararın arkasında duramaz duruma düştüğünü anlatan Şandır, "Ayrıca bugün atalarımıza katiller diyen Lozan Barış Antlaşması'nı tanımayan, PKK bölücü terör örgütüne yataklık yapan bir ülkeyi ziyaret etmekten mutluluk duyan bir cumhurbaşkanı bulunmaktadır. Halbuki, 21. yüzyıl Türk asrı olmalıdır. Risklerin arttığı bir dönemde fırsatlarda büyük olacaktır. Bu nedenle Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti en azından bölgesinde küresel bir güç olabilir, şartlar ve imkânlarda buna müsaittir.'' şeklinde konuştu. FRANSIZ BASINI, GÜL'ÜN ZİYARET KARARINI "TARİHİ" OLARAK NİTELEDİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan'ı ziyaret etme kararını Fransız basının tarihadım olarak nitelendirdi. Le Figaro gazetesi, "Türk Cumhurbaşkanı'nın tarihziyareti" başlığını kullanırken son aylarda ilişkilerde yakınlaşma sinyalleri görüldüğünün altı çizildi. Gül için "normalleşme taraftarı" nitelemesinde bulunulan haberde Gül'ün temmuz ayında Ani Harabeleri'ni ziyareti ve iki ülke diplomatlarının mayıs ve temmuz aylarında İsviçre'nin Bern şehrinde gizli görüşmeler düzenlediği hatırlatıldı. CHP lideri Deniz Baykal'ın maçı Azerbaycan'da izleme tekifi ve MHP'nin "tarihi hata" eleştirilerine de yer verilen haberde Gül'ün gitme kararının Türk medyası ve sivil toplum kuruluşları tarafından tarafından memnuniyetle karşılandığı ifade edildi. Liberation gazetesi, futbol maçı nedeniyle gerçekleşen ziyareti Amerika ve Çin arasında 70'lerde gerçekleşen "pinpon diplomasisi"ne benzetti. Haberde iç siyasette kapatılmanın eşiğinden dönen AK Parti'nin, Rusya-Gürcistan krizinin tam ortasında, diplomasi kartını kullanarak bölge istikrarı için vazgeçilmez olduğunu göstermek istediği yorumu yer aldı. Tükiye'nin çatışmanın olduğu her yerde yatıştırıcı rol üstlendiği belirtilirken Şam - Tel-Aviv arasındaki dolaylı görüşmelerde de aracı olduğu hatırlatıldı. 400 bine yakın Ermeni'nin yaşadığı Fransa, 2001'de soykırım iddialarını parlamento gündemine taşıyarak soykırımı tanıyan yasa çıkarmıştı. 2006'da soykırımı inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifi Ulusal Meclis'te kabul edilmiş fakat Senato'ya sunulmamıştı. AZERBAYCAN DIŞİŞLERİ BAKANI: "GÜL'ÜN ERİVAN ZİYARETİ TÜRKİYE'NİN İÇ MESELESİDİR" Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov, Cumhurbaşkanı Gül'ün Erivan ziyaretinin Türkiye'nin iç meselesi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan'a gitme kararı kardeş ülke Azerbaycan da büyük yankı buldu. Azerbaycan adına açıklama Dışişleri Bakanı Memmedyarov'dan geldi. Karara ihyalı yaklaşan Memmedyarov, "Gül'ün Erivan ziyareti Türkiye'nin iç meselesidir. Azerbaycan'ın buna her hangi şekilde karışamaz." diye konuştu. AZERİ UZMAN: "GÜL'ÜN KARARI DOĞRU, ZAMANLAMA YANLIŞ" Azeri dış politika uzmanı Mübariz Ahmedoğlu, Gül'ün Ermenistan'a gitme kararını doğru bulduğunu ama zamanlamanın yanlış olduğunu ifade etti. Ahmedoğlu, Rusya ve Gürcistan arasında şu an yaşanan olaylardan en çok zararı Ermenistan'ın gördüğünü söyledi. Ayrıca bölgede böyle bir gergin durum varken, Ermenistan'a her hangi bir şekilde yol açmak veya yardım sağlamanın Azerbaycan açısında çok olumsuz sonuçlar doğuracağını kaydetti. Ahmedoğlu, "Bu ziyaret 1 yıldan sonra olsaydı çok daha iyi olurdu." dedi. CHP'Lİ ÖZYÜREK: "GÜL'ÜN ERMENİLERİN AYAĞINA KADAR GİTMESİ TÜRKİYE'NİN İTİBARINI ZEDELER" CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan ziyareti için, "İhtilaf konularında Ermenistan'da en ufak bir yumuşama, yaklaşım olmadan Sayın Gül'ün Ermenistan'ın ayağına kadar gitmesi, Türkiye'nin itibarını, haysiyetini zedeleyen bir davranıştır'' diye değerlendirdi. TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Mustafa Özyürek, gazetecilerin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenistan ziyaretini değerlendirdi. Gül'ün, Türkiye-Ermenistan maçını izlemek amacıyla yapacağı Ermenistan ziyaretinin yararlı olacağını düşünmediklerini ifade eden Mustafa Özyürek, iki ülke arasında önemli itilaf konuları olduğunu, Türkiye'nin bu konulardaki tavrının belli olduğunu kaydetti. Özyürek, ''Bu konularda Ermenistan'da en ufak bir yumuşama, yaklaşım olmadan Sayın Cumhurbaşkanı'nın Ermenistan'ın ayağına kadar gitmesi, Türkiye'nin itibarını, haysiyetini zedeleyen bir davranıştır. CHP olarak bunu doğru bulmuyoruz, CHP milletvekilleri de maçı izlemeye gitmeyecek'' dedi. Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın, bundan 15 yıl önce, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünden dolayı başsağlığı ziyareti için Türkiye'ye gelmesiyle ilgili olarak Abdullah Gül'ün, Başbakan Süleyman Demirel hakkında bir gensoru önergesi verdiğinin hatırlatılması üzerine Mustafa Özyürek, Gül'ün, gensoruda Demirel için söylenmedik laf bırakılmadığını, ağır suçlamalarda bulunulduğunu söyledi. Bunun takiyyeci bir zihniyet olduğunu savunan Özyürek, ''Bu gezi, 'ABD istedi' diye yapılan bir gezidir'' diye konuştu. ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ WILSON: ''İLERİ DOĞRU OLUMLU BİR ADIM'' ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Türkiye-Ermenistan diyaloğunu uzun süredir desteklediklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erivan'a yapacağı ziyareti ''ileri doğru olumlu bir adım'' olarak nitelendirdi. Ross Wilson, Makedonya'nın Ankara Büyüklecisi Melpomeni Korneti'nin ülkesinin bağımsızlık günü dolayısıyla Swissotel'de verdiği resepsiyonda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Wilson, bir soru üzerine, Abdullah Gül'ün Erivan'a yapacağı ziyaretin daha barışçıl, daha çok işbirliğine sahne olan ve daha uyumlu bir Kafkasya'nın yaratılmasına katkıda bulunacağını söyledi. ABD seçimlerinin Türk-ABD ilişkilerini nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine de Wilson, her iki partinin de Türkiye'nin ABD'nin uzun vadeli bir müttefiki olarak taşıdığı önemin farkında olduğunu bildirdi. Türkiye'nin dünyanın çok önemli bir bölgesinde kritik bir ülke olduğuna işaret eden Wilson ''İlişkilerde çok büyük değişiklik olacağını sanmıyorum ama tabii ki bu yeni başkana bağlı'' dedi. Wilson, Türkiye'nin, Kafkasya istikrar ve işbirliği platformu önerisine ilişkin bir soru üzerine de, ülkesinin Kafkasya'daki ortak çıkarları için Türkiye ile birlikte çalıştığını vurguladı. Bölgede diyaloğu güçlendirmeyi hedefleyen girişimleri genelde memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Wilson, ''Türkiye'nin bu önerisi, Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya'yı tanıma kararının ardından biraz sorunlu ama önerinin nasıl gelişme göstereceğini ilgiyle izleyeceğiz'' diye konuştu.