Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, sahur vakti operasyon yapan savcılardan birinin, ”˜Gerekirse 500 bin kişinin gözaltına alınabileceği' sözlerini değerlendirdi. Kamalak, ”Bir pisliğin üzeri örtülmek isteniyor. Belki pisliğin üzeri örtülebilir ama kokusu gizlenemez.” dedi.

Genel Başkan Mustafa Kamalak, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Kamalak, sahur vakti polislere yönelik operasyon yapan savcılardan birinin, bir köşe yazarına verdiği, ”˜Gerekirse 12 Eylül dönemindeki gibi 500 bin kişinin gözaltına alınabileceği.” sözlerini değerlendirdi. O dönemlerin artık geride kaldığını hatırlatan Kamalak, “Değerli arkadaşlarım o dönemler geride kaldı. 12 Eylül geride kaldı. Şu an görebildiğimiz kadarıyla, çeşitli zamanlarda söyledik. Bir pisliğin üzeri örtülmek isteniyor. Belki pisliğin üzeri örtülebilir ama kokusu gizlenemez, gün gelir üzeri kapatılan o pisliğin kokusu, kapatmak isteyenleri de boğacak hale gelir.” diye konuştu.

Yapılacak cumhurbaşkanı seçimini de değerlendiren Kamalak, yeni adayın en büyük sınavını dış politikada vereceğini söyledi. Kamalak, ”Suriye, Filistin, Irak konusunda bölünen mazlum coğrafyaların karşısında verecektir. İslam coğrafyası Birinci Dünya Savaşı'nda olduğu gibi çok kritik ve tehlikeli bir tablo karşısındadır. Her taraftan dumanlar yükselmekte. Her yerden feryadu figanlar, çığlıklar yükseliyor. Bütün İslam coğrafyası kaos ve kargaşalar içinde.” şeklinde konuştu.

Adaylar arasındaki ”˜İstiklal Marşı Polemiği'ne de değinen Kamalak, şöyle konuştu: “Efendim İstiklal Marşı'nı biliyordu, bilmiyordu. Sanki cumhurbaşkanı adayları değiller de müsamere çocukları gibiler, sanki cumhurbaşkanlığı yarışı değiller de şiir yarışması yapılıyor. İstiklal Marşı'nı bilmek önemlidir ama elbette ki onun mısralarını bilmek değil, ruhunu bilmek önemlidir. Aynı, Akif'in 1913 yılında yazdığı bir beytini hatırlatmak istiyorum. İddia ediyorum ki bu beyti 3 cumhurbaşkanı adayımızdan hiç biri bilmez. Çünkü bilseler böyle kuru gürültülerle ucuz polemiklerle milletin zamanını çalmazlar. Bakın ne diyor Akif: ”İşte Fas, işte Tunus, işte Cezayir gitti. İşte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi. Batı hayli zamandır size diş biliyor. Önce bölüp parçalamak, sonra da yutmak diliyor. Uyan ey yolcu. Yoksa çıkarsın ki sabaha kupkuru bir çöl var. Ne ışık var ne de vaha.'”

İsrail'in, Filistin'e yönelik saldırılarına karşı Türkiye önderliğinde bir barış gücü kurulmasını istediklerini söyleyen Kamalak, iktidardan laf değil icraat beklediklerini ifade etti. Kamalak, şöyle devam etti: ”İşin gereğini yapmasını bekliyoruz. İsrail'e müdahale dâhil olmak üzere en ciddi yaptırımlar biran önce gündeme alınmalı ve derhal uygulanmaya geçirilmelidir. Bizim teklifimiz, derhal Türkiye'nin öncülüğünde İslam ülkeleri askerlerinden bir barış gücü oluşturulmalıdır. Bu barış gücü Filistin'de konuşlanmalıdır ve bu askeri güç İsrail'in her saldırısına anında misliyle karşılık verecek bir teçhizat ile donatılmalıdır. Bu teklifimizi mevcut iktidar sahipleri yazık ki sahiplenmek bir yana ağızlarını dahi alamadılar.”