Seçimlerin ardından siyasi partiler perfomanslarını masaya yatırdı. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yüzde 2.8'lik oy oranının küçümsenemeyecek bir başarı olduğunu açıkladı.

Kamalak, seçim sonuçlarını "2011 genel seçimlerindeki 1.2 oranındaki oy dikkate alındığında, partimizin 3 yıl gibi kısa bir sürede yüzde 150'lik bir oy artışı gerçekleştirdiği görülecektir. Elde edilen bu başarı asla küçümsenemez." sözleriyle değerlendirdi.

Kamalak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Siirt'in Tillo ilçesinde hayatını kaybeden Saadet Partisi Belediye Başkan adayı Behmen Aydın ve seçim sürecinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi.  

Türkiye'nin önemli bir seçimi geride bıraktığını dile getiren Kamalak, seçimin ülkeye, millete ve bütün insanlığa huzur, barış ve saadet getirmesi temennisinde bulundu ve "hakkıyla kazanan tüm belediye başkanlarını" tebrik etti.

Yerel seçimlerin gergin ve kutuplaşmalar üzerine kurulu bir siyaset anlayışı üzerinden yürütüldüğünü savunan Kamalak, "Temennimiz odur ki bundan sonra Türkiye normalleşir, normalleşsin. Gerilim ve öfkenin yerini, aklı selim alsın, bunu temenni ediyoruz" dedi.

HAKSIZ SEÇİM

 Kamalak, seçimin mali ve medya imkanları açısından haksız bir seçim olduğunu ve özellikle iktidarın ve anamuhalefet partisinin hazineden aldıkları yardımları ve sahip oldukları belediyelerin imkanlarını yoğun bir şekilde kullandıklarını öne sürdü.

YÜZDE 2.8 OY ALDIK

Saadet Partisi'nin 8 ilçe ve 17 belde belediye başkanlığını kazandığını, 3 ilçe ve 5 beldede itirazları olduğunu ve yeniden sayım yapılacağını bildiren Kamalak, "Büyükşehir belediye meclis üyelikleri ve il genel meclisi üyelikleri dikkate alındığında partimiz bu seçimlerden yüzde 2.8 oy oranıyla çıkmıştır. Bu oran, son yapılan 2011 genel seçimleri dikkate alındığında ciddi bir yükselişin göstergesidir, habercisidir" diye konuştu.

YÜZDE 150'LİK OY ARTIŞI

Yerel seçimlerin kutuplaştırma siyaseti nedeniyle bir genel seçim havasında geçtiğini kaydeden Kamalak, "Projelerin değil, kasetlerin etkin olduğu istisnai bir seçim olmuştur. Bu açıdan, en son yapılan 2011 genel seçimlerindeki 1.2 oranındaki oy dikkate alındığında, partimizin 3 yıl gibi kısa bir sürede yüzde 150'lik bir oy artışı gerçekleştirdiği görülecektir. Elde edilen bu başarı asla küçümsenemez" dedi.

GEREKEN ADIMLARI ATACAĞIZ

Kamalak, seçimden aldıkları sonucu başarısızlık gibi göstermeye çalışanların iyi niyetten yoksun olduklarını ancak bunun bazı gerçekleri görmeyecekleri anlamına gelmeyeceğini belirterek, "Kendi payımıza en iyi değerlendirmeleri yaparak milletimizle çok daha hızlı ve geniş bir şekilde kucaklaşacak stratejileri belirleyecek ve gereken adımları atacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin yeni bir seçim dönemine girdiğini ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin siyasal hayatın en önemli dönüm noktalarından birisi olacağını ifade eden Kamalak, "Çünkü ilk kez cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecektir. Biliyorsunuz bu durum Milli Görüş'ün 45 yıldan beri vurgulaya geldiği çok önemli bir husustur. Saadet Partisi, hem aldığı oy oranı, hem de hitap ettiği kitle açısından, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar partilerinden birisi haline gelmiştir" dedi.

SEÇİM SONUÇLARINA İTİRAZLAR

Kamalak, bir gazetecinin bazı seçim bölgelerinde sonuçlara yapılan itirazları hatırlatarak, seçimlerin sağlıklı geçip geçmediğine yönelik düşüncesini sorması üzerine, "Her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu tür iddialar yaygın biçimde, evet bize de gelmektedir ama kurumsal anlamda bu işleri görüşecek olan müessesemiz bellidir. Yüksek Seçim Kurulu var. İtirazlar yürüyor, evet bizim de itirazlarımız var. Ama kurumu bir bütün olarak, hele hele seçim sistemi gibi milli iradeye dayalı bir sistemi peşinen bizim bir parti olarak şaibeli göstermemiz doğru olmaz diye düşünüyorum. Çünkü itirazların nasıl yapılacağı, nasıl sonuçlandırılacağı hukuken bellidir, o süreçler devam ediyor. Şimdi bizim burada takdir edersiniz ki bir partinin genel başkanı olarak Türkiye'deki bütün seçimler her sandık bakımından şaibelidir demek doğru olmaz. Usul bellidir, nasıl sonuçlandırılacağı da bellidir" diye konuştu.