Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,  İstanbul Üniversitesi tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde 'Entelektüel Ekonomi ve Yenilikçi Girişimcilik İçin Reformlar' başlığıyla düzenlenen '2. Dünya Teknoloji, İnovasyon ve Girişimcilik Konferansı'ndaki konuşmasının ardından TRT'nin standını ziyaret etti ve önemli açıklamalarda bulundu.

Burada soruları yanıtlayan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti ve ABD'nin YPG'ye silah yardımı kararına ilişkin soru üzerine, dünyada küresel siyaset anlamında yeni bir döneme girildiğini, dünyadaki bütün dengelerin, özellikle soğuk savaşın sona ermesinin ardından değiştiğini, ancak henüz dünyada bir denge kurulamadığını söyledi.

Kurtulmuş, bugün yaşanan pek çok karışıklığın temel sebebini dünya siyasetindeki dengesizliğin devam etmesi diye açıklayarak, dengesizlikten en fazla nasibini alan bölgenin, başta Ortadoğu olmak üzere Türkiye'nin yakın coğrafyası olduğunu belirtti.

"Hiç olmazsa sorun önceden ortaya çıktı"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin görüşünün açık ve net olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Biz hem Irak'ın hem Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Biz hem Suriye'de hem Irak'ta bütün terör örgütlerinin tasfiye edilmesi, Suriye halkının kendi demokratik yönetimini kurması, Irak'ın da kendi iç bütünlüğünü koruyarak yeni bir Irak oluşturması ve demokratik bir katılımla toplumsal kesimlerin hepsinin işin içerisinde olduğu bir sistemin kurulmasından yanayız. Şu anda vekalet savaşları devam ediyor ama hiçbir ülkenin Suriye'deki sorunu tek başına çözme gücü yok, hiçbir ülkenin bu vekalet savaşını kazanma gücü ve imkanı yok. Dolayısıyla burada ABD'nin, Rusya'nın, diğer bütün güçlerin, hepimizin ortak çalışma alanımız 'Nasıl olur da Suriye'de adil ve kalıcı bir barışı kurarız? Nasıl olur da terör örgütlerin tamamını bu bölgeden tasfiye ederiz?' olmalıdır. Terör örgütlerinden bir tanesini örneğin DEAŞ'ı tasfiye ederken, bu bölgede halkların başına başka terör örgütlerine bela etmek akıllıca bir iş değildir, bölge barışına hizmet etmez, dünya barışının kurulmasına da hizmet etmez. Dolayısıyla bizim tavrımız burada da açık. Nasıl Suriye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünü savunuyorsak, Suriye ve Irak'taki bütün terör örgütlerinin tasfiye edilmesini de savunuyoruz. Bu anlamda bizim için DEAŞ ne kadar tehlikeli bir terör örgütüyse, PKK'nın ve PYD'nin de aynı şekilde tehlikeli bir terör örgütü olduğunun altını çiziyoruz. Eğer Amerika Birleşik Devletleri ve diğer müttefiklerimiz bu bölgede bir barış arayışı içindelerse, sağdan say 3-5 bin kişi, soldan say 3-5 bin kişilik bir terör örgütüyle iş birliği yapmak değil, bölgenin tek ekonomik ve siyasi istikrar sahibi ülkesi olan Türkiye ile iş birliği yapmanın kendi milli menfaatleri bakımından da en akılcı olduğunu ifade ediyoruz."

"Türkiye'nin düşmanı olan silahlı gruplara silah vermesini kabul etmemiz mümkün değil"

Oradaki görüntülerin herkesin içini paraladığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bizim müttefikimiz, 1952'den beri NATO çerçevesinde iş birliği içerisinde olduğumuz, lafı geldiği zaman 'Türkiye NATO'nun güney sınırındaki ülkedir, müttefikimizdir' diyenlerin Türkiye'nin düşmanı olan silahlı gruplara silah vermesini asla kabul etmemiz mümkün değildir. Bu çerçevede bu Türkiye'nin kabul edeceği bir durum olmadığı gibi bölge barışına da hizmet edecek bir durum değildir. Yani diyelim ki Rakka'dan DEAŞ'ı attınız çıkardınız, yüzde 100'ü Arap olan bir Rakka'da etnik temizlik yapmak üzere hazır bekleyen bir PYD'yi o Rakka'ya sürerseniz, orada ortaya çıkacak olan insani sorunları ve orada ortaya çıkacak olan büyük kargaşaları nasıl önleyeceksiniz, bunun vebalini nasıl vereceksiniz. Dolayısıyla burada PYD ve YPG güçleriyle ya da adına başka bir şey dedikleri SDG güçleriyle Amerikalıların yan yana resimlerinin bulunması son derece rencide edicidir. Son derece Türkiye'ye zarar veren bir görüntüdür. Aynı şekilde Amerika'ya da zarar veren bir görüntüdür. Onunda altını çizmek isterim."
Kurtulmuş, bütün bunların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'la yapacağı görüşmeler öncesinde ortaya çıkmasını, "Hiç olmazsa sorun önceden ortaya çıktı" şeklinde değerlendirdiği ve daha yararlı bulduğunu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün bilgileri ve belgeleri, Türkiye'nin bu perspektifini detaylı bir şekilde şehirler üzerinde konuşarak Trump'la paylaşacağını kaydetti.

Erdoğan'ın "Eğer dostsak, müttefiksek bunları yapmayın" uyarısında bulunacağını ifade eden Kurtulmuş, PYD ile sıkı iş birliğinin Türkiye'deki 80 milyonu ne kadar rahatsız ettiğini, Türkiye-Amerikan ilişkilerine ne kadar zarar verdiğini Trump ile paylaşacağını düşündüğünü anlattı.