"AK Parti iktidara geldiği günden beri ilk kuruluş programında ifade ettiği - ki ilk kuruluş programımız demokratikleşme ve kalkınma programıdır- bu ülkeyi nasıl demokratikleştireceğimizi nasıl zenginleştireceğimizi nasıl özgürleştireceğimizi ve bu ülkede nasıl bir demokratik sistem kuracağımızı o günden bu güne sayın Başbakan'ın hem o programda hem de ondan sonraki süreçte belli dönemlerde adeta manifesto niteliğinde tekrar tekrar AK Parti'nin Türkiye'de 11 yıldan beri ne yapmaya çalıştığını anlatan konuşmalarından birisiydi bugünkü konuşma.
Bu yönüyle de bir işaret taşı ve bir manifesto niteliğindeydi. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, Cumhuriyetin ruhunun hakikatte neyi temsil ettiğini darbelerin, darbeci zihniyetin, darbeciler tarafından yapılmış anayasaların ve düzenlemelerin Cumhuriyeti temsil etmediğini ve bugüne kadar topluma 'Cumhuriyetin değerleri' adı altında dikte edilen ve toplum mühendisliği yapan eski devlet aklının tek tipçi, şekillendirilmiş, biçimlendirilmiş, nasıl vatandaş olacağı tanımlanmış devlet aklından Türkiye'nin artık tamamen çıktığını ve artık Türkiye'nin 23 Nisan 1920'de kurulan Cumhuriyet'in ruhuna, 29 Ekim 1923'de deklare edilen Cumhuriyet'in değerlerine, temel referanslarına ve felsefesine döndüğünü ifade eden bir konuşmaydı bugünkü konuşma"