AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "CHP, Emine Ülker Tarhan'ı, MHP de Meral Akşener'i aday gösterseydi; 30 Mart'ta aldıkları yüzde 43'ü yeniden görürlerdi. Diğer 14 tane siyasi parti, 1,5-2 puan da oradan gelirdi. Böylece net olarak yüzde 45'i bulurlardı" dedi.

AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan 'Neler Oluyor' Programına konuk oldu. Ünal, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sunduğu programda, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

"EKMEK İÇİN EKMELEDDİN, KEMAL SUNAL FİLMİ GİBİYDİ"

Mahir Ünal, 'Seçimi iki şey kazanır. Biri lider, diğeri oluşturulan psikoloji' dedi ve devam etti: "Kimse başarısızlığını mazeretlerle örtmeye çalışmasın. Ekmeleddin İhsanoğlu kampanyasını açıkladığında, kendimi bir Kemal Sunal filminde zannettim. 'Ekmek için Ekmeleddin' sloganını duyduğumda, dedim ki; herhalde toplumla dalga geçiyorlar. Yani; 1940'ların Türkiye'sinde, ekmeğin karneye bağlandığı dönemde, bu propagandanın bir karşılığı vardır. 1940'ların CHP'si aklıma geldi. Sonra 'Bu ekmek bildiğiniz ekmek değil; sevgi ekmek, birlik ekmek' dediler. Yahu kardeşim o zaman o kadar insanı buğday tarlasına götürüp de neden reklam filmi çekiyorsunuz?"

"CHP'Lİ VEKİLLER KURULTAY İSTİYOR, MHP CEVAPLIYOR"

Muhalefet partilerinin sandıktaki hezimetlerini konuşmak yerine başka gündemleri konuştuğunu anlatan Ünal, "Emine Ülker Tarhan ve 5 milletvekili, makul bir açıklama sonrası partileri CHP'de iç muhasebe yapmak için kurultay çağrısı yaptı. Cevabı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli veriyor. Milletvekilleri aceleci davrandı; ne demek, Bahçeli'ye mi kalmış cevaplamak? Seçimin iki temel sonucu var, muhalefetin bunu doğru görmeleri gerekiyor. CHP'nin sağa açılma projesi çökmüştür. MHP'nin de ulusalcılara ve sola açılma projesi yerle bir olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

"TARHAN - AKŞENER ADAY OLSA; ZORLANIRDIK"

Muhalefetin 'çatı aday' birleşmesinin yanlış bir hamle olduğunu ifade eden Ünal, "CHP, Emine Ülker Tarhan'ı, MHP'de Meral Akşener'i aday gösterseydi; 30 Mart'ta aldıkları yüzde 43'ü yeniden görürlerdi. Diğer 14 tane siyasi parti, 1,5 - 2 puan da oradan gelirdi. Böylece net olarak yüzde 45'i bulurdular. Yüzde 8 de zaten Selahattin Demirtaş'ın oyu... Dolayısıyla yüzde 52, bu strateji ilk turda Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi kazanmasını engelleyebilirdi. Bunu yapmadılar; çünkü Tarhan ve Akşener, partilerinden çok oy almış olarak, seçimden sonra CHP ile MHP liderlerini koltuklarından edeceklerdi" analizini yaptı.

"TAYYİP ERDOĞAN SİYASETİNDE AYRIMCILIK OLMAZ"

12 yıllık Başbakanlığı'ndan sonra Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetinin ayrımcılık içermediğinin altını çizen Mahir Ünal, "Muhalefet partileri, nefret, öfke ve hakaret tohumları ekiyor. Toplumu ayrıştırıyor, kamplaştırıyor; sonra da AK Parti'yi suçlayıp Tayyip Erdoğan'ı 'diktatör' olarak itham ediyor, tahkir ediyor. CHP ve MHP'nin ürettiği siyaset şiddet dili olarak kendi seçmenine akıyor, besliyor; oradaki korku ve nefret dili dönüyor, tekrar siyaset diline dönüşüyor. Bir CHP'li vekile, 'Çok makül düşünüyorsunuz, bunları neden dile getirmiyorsunuz' dedim bir tarihte; bana dönüp dedi ki; 'Kamer Genç'in daha çok alkışlandığı, daha çok teveccüh gördüğü ortamda ben ne söylesem insanlar beni duymuyor, sesim kayboluyor" şeklinde konuştu.

"DEMİRTAŞ, AK PARTİ SAYESİNDE ADAY OLDU"

AK Parti İktidarı olarak 12 yılda terör ülkesinden, barış iklimine gelindiğini hatırlatan Ünal, "Selahattin Demirtaş'ın bugün siyaseti bir çözüm olarak meydanlarda dili ve üslubuyla topluma sunması AK Parti iktidarının hazırladığı iklimin sonucudur. Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı adayı olması, AK Parti iktidarının 12 yıllık rehabilitasyonunun karşılığıdır" ifadelerini kullandı.