Geleneksel olarak her yıl Tekstil Mühendisliği öğrencileri tarafından düzenlenen Ulusal Tekstil Mühendisliği Öğrenci Kongresi (UTMÖK)'un 9'uncusuna Kahramanmaraş ev sahipliği yaptı. Tekstil Mühendisliği Öğrencilerine hitaben konuşan Kurtul, “Bir ürün; isim, logo, ambalaj gibi tüm ürünleri barındırmasına rağmen gerçekte henüz markaya sahip değildir. Çünkü isimler, logolar, ambalajlar markanın maddesel damgalarıdır geçmişi ve sadık tüketicisi olmayan ürünler marka ürün kavramından uzaktır. Şunu da ayrıca belirtmek istiyorum ki marka olmak demek perakende sektöründe olmak demek değildir. Sabit bir kalitede, sabit müşteri kitleniz var ise bu ürününüzün marka olduğunu gösterir. Mesela Kahramanmaraş tekstil sektöründe marka şehirdir. İtalya'da Kahramanmaraş fiyatı adı altında fiyat tabiri vardır. Çünkü Kahramanmaraşlı üreticilerin ürünlerinin İtalya da bilinirliği fazladır. İplikte, kumaşta. Her alanda sabit müşteriniz, oturtmuş olduğunuz kaliteniz var ise marka olmuşsunuz demektir”dedi. Kurtul, “Perakende sektöründe marka yaratmak istiyorsanız moda ile iç içe olmanız gerekiyor. Moda'nın Türk dil kurumunda belirtilen kelime anlamı değişiklik gereksinimi ve süsleme özentisiyle toplum yaşatırsına giren geçici yenilik, belirli bir süren, etkin olan toplumsal beğeni. yani moda sürekli değişiyor ve moda değiştikçe konfeksiyon sektörü ayakta kalıyor bu bir döngü. Markaların müşteri kitlelerini belirleyip ona göre koleksiyonlarını belirlemeleri gerekiyor. Mesela genç kesime hitap eden bir marka; sokak modasını takip etmelisiniz ki ürünlerin satılabilirliği olsun. Ürünlerinizin satılabilir olması sabit müşteri kitlesi oluşturmanızı sağlar ve markanızın gücünü arttırırsınız. Bugün oturumda moda ve markayı tartışacağımız için ben size kendi yaratmış olduğum, halende büyütmeye çalıştığım markam 'nazlı ceylan'dan dan bahsetmek istiyorum. Nazlı Ceylan markasının temelleri ben üniversite de iken atılmıştı yani bundan 10”“12 yıl önce. Ben işletme bölümü mezunuyum. Mezuniyet için bitirme tezimin konusunu belirlerken gelecekte içinde bulunmak istediğim iş alanı ile ilgili olmasını istedim. Sizlere de şiddetle tavsiye ederim. Çünkü Kariyerinizi planlamaya Ünv. Yıllarında başlamalısınız ki zaman kaybetmeden çalışma hayatında rakiplerinizin önüne geçebilesiniz. Biz aile boyu tekstil üreticisi olduğumuz için aile şirketimizde ya da kendi işimde çalışacaksam ”˜'neler yaparsam daha iyi olur'' diye sürekli düşünmekteydim ve tezimi konfeksiyon sektöründe Türkiye'nin dünyada rekabet etme gücünü incelemek istedim. Çünkü içerisinde bulunacağım sektörün sıkıntılarını zayıf ve güçlü taraflarını öğrenmem gerekiyordu. İşletme öğrencileri mutlaka bilir bu Michael Porter'ı, yaparken de Michael Porter'in küme analizi ile bu durumu inceledim... bu tez konusunu o kadar doğru seçmişim ki daha 22 yaşımda olmama rağmen konfeksiyon devleri ile irtibata geçmemi sağladı ve gerçekten ufkumu açtı. Öğrendim ki ürettiğiniz üründe eğer ki marka olamamışsanız ne kadar büyük bir üretici olsanız dahi bu sert rekabet şartlarında rakiplerinizle rekabet edemezsiniz ve kendinize kısıtlı olan pastadan pay sağlayamazsınız. Marka olmak yukarıda bahsettiğim gibi çok önemli bu yüzden... ekonomik şartlar için ve diğer ülkelerin çok ucuz maliyetlerle üretim gerçekleştirdiğini değerlendirdim ve fason konfeksyion üreticisi olarak kalmak dev şirketler arasından sıyrılmak benim için çok zor olacağına karar verdim. Üniversiteyi bitirince İtalya marka yönetimi masterına yazıldım ama aileme ve memleketime düşkünlüğümden yapamayıp 1 ay sonra geri döndüm ”˜'pişmanmıyım?'' evet, çok pişmanım ama kısmet böyleymiş. Daha sonra Günsan hanim gibi Türkiye de önemli bir iş kadınının yönettiği şirkette çalışma fırsatı buldum ki bu belki de bana master'dan çok daha fazla şey kattı. benim ilk rol modellerimden olan sevgili Günsan Çetin'nin yöneticisi olduğu GAP markasında staj yapmam ve orada koskoca bir dünya devinin Türkiye de çok önemli olan pozisyonunu zor olan ekonomik şartlarda Günsan Çetin'in gayretleri ile ayakta kaldığını, üretimin Asya'ya kaydığını görmek benim hayalimdeki konfeksiyon üreticisi olmak fikrimi değiştirdi. Hayalim bir marka yaratmak olduğu için 3 yıl aile şirketimizde çalıştıktan sonra kendi işimi kurdum. Hem genç hem de kadın girişimci olarak aldığım karardan cesaretimden dolayı kendimle gurur duyuyorum. Nazlı ceylan 4 yıllık bir marka. Şuan üretimi Kahramanmaraş'ta gerçekleşiyor. Numune bandımızda kendi koleksiyonlarımız üretiliyor. Fazla adetli modellerde ise fason üretim yaptırıyoruz. Türkiye de; İstanbul da 4, Ankara da 2, Bursa, Sakarya, İzmir-Alaçatı, Fethiye ve Antalya da toplamda 12 mağazada ”˜'nazlı ceylan''markalı ürünler satılıyor. PR şirketi ile çalışmama rağmen ”˜'nazlı ceylan'' kıyafetleri ask-ı memnu, Adını Feriha Koydum, lale devri gibi Turkiye'de ses getiren birçok dizide beğenildiği için kullanılıyor, magazinlerde çıkıyor, reklam yapmak gibi olmasın ama limango, trendyol, daybuyduy gibi internet sitelerinde ciddi satışı gerçekleşiyor ve nazlı ceylan takipçilerinin mail bombardımanına uğruyoruz bu kampanya sürelerinde. Kahramanmaraş'ta moda markası yaratmanın çok zor olduğunu da ayrıca belirtmek istiyorum. Maalesef ki Kahramanmaraş tekstil sektöründe çok uzmanlaşmasına rağmen konfeksiyon sektörünü şehrimizde geliştiremedik”¦ hâlbuki konfeksiyon sektörü çok az maliyetle çok fazla istihdam sağlayabilen bir sektör. İplikten finishini tamamlamış kumaş neden mamul olarak çıkıp mersin limanından yüklenip ihracata geçmesinde sadece kumaş olarak ihraç edilsin ki. Bu gerçekten üzerinde konuşulması gereken bir konu. Konfeksiyon üretimi Anadolu da yapılmalı moda marka yönetimi ve pazarlama İstanbul da olmalı... Anadolu da ki en doğru adreste Kahramanmaraş fakat bu özelliğimizi maalesef göz ardı ediyoruz.” “Benim markam içinde Kahramanmaraş'ta üretim maliyeti İstanbul'dan çok düşük ama hammadde teminini İstanbul'dan yapıyorum. Modayı takip etmek için yılda 2 kez yurtdışı fuarlarına katılıp sürekli moda dergilerini ve sitelerini takip ediyorum ki rakiplerim karşısında güçsüz duruma düşmeyeyim... zaten gerçekten trendy nazlı ceylan ürünlerinin Maraş'ta üretildiğini duyanlar şaşırıyor ve ayrıca dikkat çekiyor. Mesela geçenlerde moda dergilerinin genel yayın yönetmenleri ile bir yerde beraber iken el ele genel yayın yönetmeni ”˜'nazlı ceylan'' markasının sahibi diye tanıştırın beni aa Maraş'tan üretilen marka diye söyledi karsı taraf, çok gururlandım bunu da belirtmek isterim. Nazlı Ceylan'ın markasının gün geçtikçe bilinirliğinin arttığını görmek beni Çok heyecanlandırıyor. Önümüzdeki yıl Kahramanmaraş da ki Showroom dan sonra ilk nazlı ceylan mağazasını İstanbul da açacağız. Şuan ki 10 yıllık planlamamızda 4 büyük ilde mağaza açmak var. Kahramanmaraş'ta çıkan bir marka olmak beni çok gururlandırıyor”diye konuştu.