Pakdil, esnaf ziyareti sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, dertli insanların derdine deva olmaya çalıştıklarını söyledi. TBMM'nin çalışmalarına ara vermesi dolayısı ile bütün milletvekillerinin Türkiye'nin her tarafında kendi seçim bölgelerinde veya görev aldıkları yerlerde ziyaretler yaptıklarını ifade eden Pakdil, şöyle konuştu: ''Biz de aynı şekilde Kahramanmaraş'tayız. Kahramanmaraş'ta ve ilçelerinde esnafımızı ziyaret ediyoruz. Sosyal programlar var ise onlara katılıyoruz. Burada ki mesele şu, yaptığımız işlerin toplumdaki karşılığı nedir- Vatandaş bu olayları nasıl değerlendiriyor, onları görmek ve tespit etmek. Mesela sağlık konusunda şuanda bir eczanenin önünde bulunuyoruz. Eczane sahibine sordum. Devletle olan münasebetleriniz nasıl- Kamu sizden almış olduğu ilaçların bedellerini zamanında ödüyor mu- Herhangi bir sıkıntınız var mı- Diye sordum. Yok dediler. Sağlık merkezlerimizi ziyaret ediyoruz. Hastanelerimizi ziyaret ediyoruz. Orada doktorlarımızla görüşüyoruz. Hastalarımızla görüşüyoruz. Tarlaya gidip çiftçilerimizle görüşüyoruz. Burada ki yapılan işler nedir- Mesela hububatlar alınıyor, satılıyor. Eğitimde sona gelmişiz. Eğitim faaliyetleriyle ilgili olarak nasıl bir başarılar elde edilmiş, neler yapılmış. İşte köye gidiyoruz. Su sorunu var mı- Hep memnuniyetlerini alıyoruz. Dertli insanların derdine deva olmaya çalışıyoruz.'' -''İhtiyaçlar sonsuz''- İhtiyaçların sonsuz olduğuna işaret eden Pakdil, şunları dile getirdi: ''Kimsesizlerin kimsesi olma gayreti içerisindeyiz. Vatandaşın beklentileri nedir- Bugün artık dünya küçülmüş, küçücük hale gelmiş. İnsanlar her gün televizyon ekranlarından, radyolardan dünyada ne olmuş bitmiş hep beraber seyrediyorlar, görüyorlar. Onun karşılığında kendilerinin de bir beklentileri oluşuyor. Veya şöyle bir mukayese yapıyorlar. Biz onları da tespit ediyoruz. Bizim ülkemizde şunlar şunlar var. Diğer ülkelerde de şöyle şöyle bir kısım meseleler var. Biz bu meselelerde onlardan daha ilerideyiz. Örneğin sağlık konusunda, sağlık yatırımları konusunda, tedavi konusunda biz dünyanın pek çok ülkesinden bunun içerisinde Avrupa ülkeleri de dahildir, çok daha ileri bir noktadayız. Çünkü insanı esas alan insan odaklı bir hizmeti yürütüyoruz. Sık sık Başbakanımız da söylüyor, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' deniyor. O halde insanımıza sahip çıkmamız lazım. Sağlıklı nesiller ortaya koymamız lazım.'' -Yol incelemesi- Pakdil, Kahramanmaraş'tan gelirken Göksun'a kadar yapılacak olan güzergahtaki yol çalışmalarını izlediğini işaret ederek, şöyle devam etti: ''Nereye tüneller yapılacak- Nereye viyadükler konulacak- Dere ıslahları nasıl olacak- Hakikaten çok büyük proje. Şuan itibariyle 500 milyon TL'lik bir yatırım. Göksun-Elbistan-Malatya güzergahındaki bölünmüş yol proje çalışmaları devam ediyor. İleriki aşamadaki işlerden bir tanesi Elbistan'la, Kahramanmaraş'ın arasını daha kısa mesafeden bağlanması. Burada beklentiler nedir- İstekler nedir- İhtiyaçlar nedir- Çünkü bir kısım ihtiyaçlar vardır daha sonra ki zamana aittir. Bir kısım ihtiyaçlar vardır hemen çözülmelidir. Bir kısım ihtiyaçlar vardır kısa vadede çözülmelidir. Bunların hepsini arkadaşlarımızla birlikte tespit ediyoruz, yapıyoruz. Burada olacakları Valilik, İl Özel İdaresi, varsa belediyelerimiz vasıtası ile çözüme kavuşturuyoruz. Burada olmayacak ise merkezde, merkezi hükümet nezdinde çözüme kavuşturmanın gayreti içerisindeyiz. Hepimiz Hz. Adem'den gelmiş olan insanlarız. Ve bu insanlarımızla yüz yüze beraber oluyoruz, dertleşiyoruz. Birkaç gün sonra mübarek Ramazan ayı gelecek. Bayramlarda beraber olacağız. Sevinçlerimizi paylaşarak çoğaltacağız. Acılarımızı paylaşarak azaltacağız. Hep birlikte Türkiye'yi güzel yerlere taşıyacağız. Bu benim idealim. Bunu bize Allah ömür verir de gösterir mi- orasını bilemem ama idealimiz Türk milletini dünyanın en birinci sırasındaki bir millet halinde, devletimizi ilk sıradaki bir devlet halinde görmektir. Tüm çalışmalarımız gayretimiz bu noktadadır.''