Süleyman Soylu, seçim çağrısını yineledi... Soylu, Beyaz Yürüyüş kapsamında Amasya'dan geldiği Çorum'da gece olmasına rağmen Genel Sekreter Yardımcısı Kenan Nuhut tarafından büyük bir konvoy tarafından karşılandı. Anita Otel'de önce basın toplantısı düzenleyen Soylu, ardından salonu dolduran partililere hitap etti. Kırat'ın alternatif olduğunu anlatmak ve büyük DP misyonunu yeniden milletle buluşturmak için 5 aydır yollarda olduğunu anımsatan Soylu, Beyaz Yürüyüş'ün ahlaklı siyaset ve demokrasi, ayırmayan, ayrıştırmayan, ötekisi olmayan, herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bir Türkiye olduğunu bildirdi. Soylu, alternatif yok diyenlerin, siyaset mühendisliği ile kutsal değerler üzerinden siyaset yapanların bu ülkenin enerjisini boşa harcadığını kaydetti. Kutsal değerler üzerinden siyaseti ayıp ve ahlaksızlık saydıklarını vurgulayan Soylu, ülkedeki sıkıntıların proje üretemeyenlerin zayıflığından kaynaklandığını anlatmaya çalıştığını söyledi. Türk siyasetinin bir tek 1950-60 arasında siyasetin malı olduğunu, bu dilim dışında hep “ara rejim” sendromu yaşadığını belirten Soylu, hedeflerinin Türk siyasetini yeniden millet odaklı hale getirmek olduğunu bildirdi. ERDOĞAN'A “TEK ADAM, TİRAN” GÖNDERMESİ Konuşmasında özellikle AKP'ye yönelik eleştiri dozunu yükselten Soylu, 2002'de siyaseti “delikanlılık üzerinden biçimlendirmeye çalışmakla” tanımladığı Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ı Türk siyasi hayatını “tek adamlığa”, “tiranlığa” götürmekle eleştirdi. Soylu, ağzından başka, karnından başka konuşan siyaset üslubunu karşı yeni bir siyaset anlayışı oluşturmaya çalıştıklarını vurguladı. AKP hakkında açılan kapatma davasına gönderme yapan ve 14 Mart sonrası süreçte AKP'nin kapatılmasına en şiddetli DP'nin karşı çıktığını anımsatan Soylu, davanın AKP'ye bir hayat öpücüğü olduğunu, dava ile gerçek sorunların üstünün örttüğünü kaydetti. Dava sürecinde “AKP'yi kapatmayın hakkından ben gelirim” dediğini vurgulayan Soylu, “Başbakan Anayasa Mahkemesi'nden kendini kurtardı da bizden, Demokrat Parti'den, Süleyman Soylu'dan kendini nasıl kurtaracak” diye seslendi. ANAYASA DEĞİŞMEDİKÇE KRİZ DEVAM EDER Soylu, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile “belirsizliğin” sona erdiğini ancak “ekonomik ve siyasal krizin tam ortada durduğunu” kaydetti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın “Bir daha böyle dava gelmeyin” dediğini aktaran Soylu, Kılıç'ın doğruyu söylediğini bildirdi. 1982 Anayasası'nı Türkiye'ye giydirilmiş deli gömleğine benzeten Soylu, Türkiye anayasası ve siyasal sistemini değiştirmedikçe krizin devam edeceği uyarısında bulundu. Soylu, mevcut siyasal sistem ve anayasanın kriz üretmek üzerine kurulu olduğu bildirdi. “Rejim muhafızı” olarak tanımladığı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile cepheleştirmeyi ortaya koyan Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi gerginleştirdiğini aktaran Soylu, husumet enerjisinin boşalmasının önemine dikkat çekti. Soylu, anayasanın ve siyasal sistemin demokratik, sivil, halka dayalı bir şekle dönüştürülmesi gerektiğini vurgularken, mevcut siyasal sistem ve anayasanın Türkiye'nin başına bela olduğunu kaydetti. ÖNCE SEÇİM SONRA ANAYASA Anayasa değişikliği tartışmalarına bir uyarı ile katılan Soylu, “Bu meclis anayasa yapmaya çalışırsa kapatmadan daha büyük bir kriz baş gösterecektir” dedi. Soylu, bu uyarısını türbanla ilgili anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi'nden dönen Meclis'in kadük kalması olarak gerekçelendirdi. Soylu, “Meclis anayasa değiştirmede ve yasa yapmada yok hükmündedir. Çünkü kendi iradesini ezdirmiştir” dedi. Soylu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de gerginlik için “Bu iklimi değiştirmek lazım” dediğine işaret ederek, “Onun için makul bir sürede yeni bir anayasayı oluşturmak adına Türkiye seçime gitmelidir” diye konuştu. TÜRKİYE İKİ HANELİ ENFLASYONU OTURDU Türkiye'yi şoka sokan Temmuz ayı enflasyon rakamlarına da değinen Soylu, hükümete eleştirilerini sürdürdü. Soylu, “Dün açıklanan rakamlar Türkiye'nin geleceğine konan ambargodur” derken, Türkiye'nin iki haneli enflasyona oturduğu tespitini yaptı. Soylu, “Bu enflasyon oranı hükümetin ekonomi politikalarının iflasının tam karşılığı” dedi. Hükümetin ekonomideki olumsuzlukları daha önce açılan kapatma davasına bağladığını, ancak davanın bittiğine dikkat çeken Soylu, hükümete “Hükümet bundan sonra artık gemilerini hangi kazığa bağlayacak bilmiyorum” taş attı. MERKEZ SAĞ ELBİSESİ ERDOĞAN'A BOL GELİR Soylu, Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdürürken Başbakan Erdoğan'ın AKP'nin merkez sağ olduğu söylemine ilginç bir benzetme ile karşılık verdi. Soylu, “Merkez sağız, Demokrat Parti'nin elbisesini giydik diyorlar. Ama bu babasının elbisesini giymiş çocuk gibi pek üzerlerine bol gelir. Boylu, poslu, yiğit görünürler de içleri koftur, boştur” dedi. Soylu, Çorum'daki temasları çerçevesinde Çorum Ziraat Odası ile Çorum Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği'ni ziyaret etti. Soylu, Ziraat Odası'nı ziyaretinde Türkiye'de en çok sıkıntılı iki kesim bulunduğunu bunların çiftçiler ve esnaflar olduğunu kaydetti. Çiftçiye mazot desteğinin benzin istasyonlarındaki promosyonlardan düşük olduğuna dikkat çeken Soylu, tarımın fukaralaştırıldığını, hiçbir ülkede tarımın serbest piyasanın insafına terk edilmediğini söyledi. Soylu, tarımın dünyanın en önemli stratejik sektörlerinden biri olduğunu belirtirken yeni bir tarım reformu yapılması çağrısında bulundu. Soylu'nun konuşmasına burada bulunan çiftçiler de destek verirken “Destekleme değil şov” dediler.