Eğitim-Bir-Sen İlçe Teşkilatı'nca Türkoğlu ilçesinde düzenlenen etkinlikte
öğretmenlerle bir araya gelerek, sıkıntı ve ihtiyaçlarını dinleyen Pakdil, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetin çözüm süreci ile ilgili bütün
enstrümanlarını kullandığını söyledi.
''İktidar olarak hedefimiz, çözüm sürecinin olumlu bir şekilde
neticelenmesi'' diyen Pakdil, temel hedeflerinin Türkiye'de akan kanın
durdurulması olduğunu vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi ''müzakere edilmesi gerekenle
müzakere, mücadele edilmesi gerekenle mücadele'' edildiğini anlatan Pakdil, şöyle
devam etti:
''Bu süreçte birilerinin ifade ettiği gibi 'efendim, eylemsizlik olsun,
silahlar bırakılsın' anlamında bir yaklaşım içerisinde değiliz. Çünkü devletin
güvenlik güçlerinin silahlı olması, silah taşıması dünyanın her yerinde olduğu
gibi ülkemizde de normal ve doğaldır. Burada silahları bırakacak kişiler teröre
bulaşmış olan, 'terörist' tabir ettiğimiz kişilerdir. Türkiye'nin bu barış
sürecinin neticelenmesine ihtiyacı var ve neticelendireceğiz. Bu hususta herhangi
bir taviz söz konusu değil.
Er veya geç mutlak başarıya ulaşacağız çünkü bu işin çözümü, Türkiye'nin
dünya milletler ailesi içerisinde ön sıralardaki yerini almasını gerektiren
husustur. Birilerinin aldatması, yalan yanlış konuşması bizi yollumuzdan
çeviremeyecek. Çünkü bizler ülkemizin birliği, dirliği ve bütünlüğü için
çalışıyoruz.''
-Suriye'deki olaylar-
Pakdil, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim'i ''Türkiye ve Katar'a baskı
yapılması durumunda Suriye'deki şiddet olaylarının duracağı'' yönündeki
açıklaması nedeniyle eleştirdi.
Türkiye'nin muhaliflere herhangi bir silah desteği sağlamadığını, sadece
olaylardan kaçan insanlar için insani yardım yapıldığına dikkati çeken Pakdil,
sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye'nin bu insanları sınırdan geri çevirmek gibi bir lüksü olmaz. Bu
hem İslami hem de insani bir görevdir. Biz bu görevi yerine getiriyoruz. Şu anda
kendi halkına karşı savaş ilan etmiş, tüm gücü ile halkına bomba yağdıran Esed
rejimine destek verenler, o destekleri gözden geçirsinler. Verdikleri desteği
geri çekerlerse zaten rejim kendiliğinden çökecek ama Türkiye'nin yaptığı insani
görevleri başkaları yapmıyorsa ve 'Türkiye de bu insani görevi yapmasın'
diyorlarsa, kusura bakmasınlar. Ülkemiz bu anlamda İslami, insani, vicdani ve
ahlaki görevlerini yerine getirmeye devam edecektir.
Türkiye'nin bu anlamda kimseden ahlak dersi almaya ihtiyacı yoktur.''