Soylu, Kahramanmaraş ve İlçeleri Kültür ve Dayanışma Derneğinin (MARAŞDER) düzenlediği toplantıda, daha önce genel başkanlığını yaptığı Demokrat Parti'nin referandumda ''hayır'' demesine rağmen kendisinin ''evet'' dediğini ve Türkiye'yi dolaşarak bunu anlattığını söyledi. Soylu, ''Milli iradeye dayalı, millete dayalı yepyeni sivil, demokrat ve bana göre en önemlilerden birisi evrensel normlarla, kurallarla örtüşen yeni sivil ve demokratik anayasanın başlangıcı için, güçlü ve modern Türkiye için ilk adım 'evet' diyoruz'' dedi. Siyasi partilerin referandum sürecinde meydanlara inerek halkı yönlendirmesinin de karşısında olduğunu söyleyen Soylu, Anayasa metinlerinin milletle, toplumla, bireyle, devlet arasındaki sosyal mukavele olduğunu, bu sosyal mukavele arasına bir siyasi partinin bağlayıcı kararının girmesinin hem Anayasaya hem Yargıtay içtihatlarına hem de Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olduğunu savundu. Soylu, şöyle devam etti: ''Anayasa değişikliği, bireyle devlet arasında bir sosyal mukaveledir, araya hiç kimse giremez ve kimse de girmemelidir. Hem 'evet' diyen partiler için hem 'hayır' diyen partiler için bu söz konusudur. Bugün Demokrat Parti'nin tepe yöneticileri zaten 28 Şubat sürecinde kendi kararlarını vermişlerdir. 28 Şubat sürecinde Türkiye'nin en ayıplı partisi kurulmuştur. Demokrat Türkiye Partisi, Türkiye Cumhuriyeti siyasal tarihinin en ayıplı partisidir. En ayıplı partisini kuranlar yani parayla, pulla, havuzla, şantajla, dosyayla, kasetle o gün bu siyasi partiyi Refah-Yol İktidarını bitirmek için kuranlar, Türkiye'nin en ayıplı siyasi partisini kurmuştur. Bugün o ayıplı insanlar Demokrat Parti'yi idare etmektedir. Bu kadar basit. O gün 28 Şubat'a payanda olanlar, bu ülke insanlarını başörtülü ve başörtüsüz olarak ayıranlar, bu ülkede neredeyse insanları 'dindarlar' diye cadı avına çıkanlar, bugün başka bir anlayışın içindeler. Bizim onlarla olmamız mümkün değildir.''