Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Av. Oktay Yılmaz, 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde gün yüzüne çıkartılan tarihin en büyük yolsuzluk skandalının aradan geçen süre içinde karartılmak ve kapatılmak istendiğini söyledi.

Av. Oktay Yılmaz Karaman MHP İl ve ilçe teşkilatı yöneticileri, milletvekili adayları Mehmet Ural, Mehmet Alagöz ve diğer partilerle düzenlediği basın toplantısında, AK Parti hükümetinin rüşvet iddialarını, yolsuzluk ithamlarını aydınlatmak, açığa çıkarmak yerine örtmenin, ötelemenin ve inkârın basit kurnazlığına kapıldığını belirtip şunları söyledi: "Fakat tüm baskı ve zorlamalara rağmen, 17-25 Aralık haram ve hıyanetle söz kesen iktidarın maskesini indirmiş, ipliğini pazara çıkarmıştır. Türk milleti bir yıldır oynanan oyunları, sahnelenen algı operasyonlarını ibretle, esefle, endişeyle izlemiştir. Yıllarca bağırsakları temizliyoruz diyerek Ergenekon, Balyoz ve benzeri isimlerle güzide paşaları cezaevlerine kapatanlar, sonradan 'cemaat bizi kandırdı' dediler. Suriye'deki olaylar için 'Esat bizi kandırdı' diyenler, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Karaman mitinginde Ezan-ı Muhammedi'nin geç okutulmasına 'Müftü bizi kandırdı' dediler. Şimdi hazırlık yapıyorlar 'Öcalan bizi kandırdı' diyecekler."

MHP İl Başkanı Oktay Yılmaz, geçtiğimiz günlerde AK Parti Karaman il teşkilatı tarafından yapılan açıklamalara da sert tepki gösterip, "Asrın yolsuzluk ve rüşvet skandalıyla birlikte gelişen 'Paralel Devlet' kavramını işlerine gelmeyen, kendilerine boyun eğmeyen herkes için kullanmaya başlayan AKP'liler, Karaman'daki seçim çalışmalarımıza ve reklamlarımıza bu yaftalamayı yaparak gülünç duruma düşmüşlerdir. AK Parti bizzat kendisinin yaptırdığı anketlerde bile Milliyetçi Hareket Partisi'nin hızlı yükselişini gördüğünden, geçtiğimiz günlerde il teşkilatı tarafından yapılan açıklamada; 'Karaman'da düne kadar 200 lira vererek bilbordlara giremeyen MHP teşkilatı bir anda Karaman'da 500 liradan tüm bilbordları kapatmak istiyor. Bunun arkasında Paralel var' şeklinde ucuz bir iftiraya başvurmuştur. Karaman'da yoldan geçen vatandaşa bu sözleri söyleseniz, bir belgesi, bir ispatı olup olmadığını muhakkak soracaktır. Yani vatandaş, bilboardların Karaman Belediyesi tarafından İstanbul'da bir şirkete işletmesi için verildiğini ve bu şirketten Milliyetçi Hareket Partisi reklam giderlerinin nereden tahsil edildiğini öğrenilebileceğini bilir. Her şey bu kadar şeffaf ve ulaşılabilir durumdayken AKP Karaman il teşkilatının bu denli ucuz siyasetinin arkasında elbette seçim sonrasında gelmesi muhtemel hezeyan yatmaktadır. Buradan sizlerin vesilesi ile açıkça belirtmek isterim ki, Milliyetçi Hareket Partisi Karaman teşkilatının bilboard giderleri genel merkezimiz tarafından ödenmektedir. Ve ben bu sözlerimin doğruluğuna namusum ve şerefim üzerine yemin ederim. Peki, bu iftirayı atanlar aynı şekilde yemin edebilir mi? Kendi deyimleri ile bu iddiayı ispatlayamayanlar müfteridirler."

AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana Hizmet Hareketiyle yakınlığının kamuoyu tarafından bilindiğini, 17-25 Aralık sonrası yaşanan eziklikle, 'Bu cemaati paralelci, bunlara selam bile vereni de işbirlikçi' ilan edildiğini aktaran İl Başkanı Yılmaz, "10 yıl birlikte olup birçok kararların, kurumların oluşmasında katkı sağlayan bir parti olarak 17-25 Aralık’ta ayrıldı diye herkesi düşman ilan etmesi ve bu düşmanlığa herkesi katması da doğru bir şey değil." dedi.

Yüksek Seçim Kurulu'nun hükümetin atadığı kişilerle dolduğuna dikat çeken MHP İl Başkanı sözlerini şöyle tamamladı: "Seçimler başlar başlamaz Almanya’da iki tane imam sahte oy kullanırken yakalandı. Yandaş medya tarafından Meral Akşener Hanımefendi için çirkin bir iftira atıldı, tutmayınca çark ettiler. Şimdi Karaman'da bilboardlar veya çeşitli yollarla yaftalama çalışması yapılıyor. AKP Karaman'da olduğu gibi ülke genelinde ne yapacağını şaşırmış durumda. Böylesi çirkin bir seçim sürecinden alnımızın akıyla çıkacağımıza olan inancımız tamdır. Vatandaşlarımızdan oy kullanmasını ve kullandığı oya sahip çıkmasını bekliyoruz.''