TBMM'nin en çok konuşulan isimlerinden biri İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı. Onun bu kadar konuşulmasının sebebi ise sunduğu önergeler değil, ilginç olayları.

Aslında onunla ilgili en çok konuşulan konu Recep Tayyip Erdoğan AKP il başkanıyken Çamlı'nın şoför olması. Yani aslında Ahmet Hamdi Çamlı, Recep Tayyip Erdoğan'ın eski şoförü.

Erdoğan ve Erbakan'la uzun yıllar aynı çatı altında görüş birliğinde bulunan Çamlı, 2011'deki seçimle vefasının karşılığını milletvekili olarak almış.

Ancak Çamlı'nın bu kadar çok konuşulmasının asıl başka bir nedeni var. 2017 yılında Meclis Genel Kurulu'nda başkanlık anayasası, yani anayasa değişikliği görüşülüyordu.

Bu sırada meclis içerisinden @yelizadeley isimli bir kullanıcının Periscope üzerinden canlı yayın yaptığı görüldü. Ancak mecliste böyle bir vekil yoktu. Dikkatlice bakmaya gerek kalmadan canlı yayında yanlışlıkla ön kamerayı açan kişinin Ahmet Hamdi Çamlı olduğu görüldü.

Ahmet Hamdi Çamlı'nın Yeliz isimli sahte hesaptan yayın yapması uzun süre gündem oldu. Herkes uzunca bir süre Yeliz olayını konuşmaya başladı.

Kendisini yeterlilik konusunda eleştirenlere ise cevap vermekten geri kalmadı Çamlı. Ancak onun tweetlerini okurken zorlanmamak imkansızdı.

Atatürk'le ilgili hoşnutsuzluğunu dile getirmek konusunda da hiçbir zaman çekingen olmadı enteresan bir şekilde. Harf devrimini "kıyamet bir hata" olarak görüyordu mesela. Enteresan değil mi?

'Ben Mustafa Kemal Atatürk’e saygı duyuyorum. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Yapılan işleri yanlış görüyorsak bunu söylemeliyiz. Ben harf inkılabını yanlış buluyorum. Kıyamet gibi bir hata. Bunu söylemek gerekiyor. Ama milli mücadele dönemindeki Atatürk’e sözüm yok. 1924 sonrasını tartışmalıyız. İtirazlarımız orada bizim.'

Cumhuriyet sevgisi olan herkese ÇAMURİYETÇİ diyecek kadar da gözü kararmıştı. "Madencinin, tarım işçisinin, emekçinin yanındayım" diyen Türkan Şoray'ı bile hedef almaktan hiç çekinmedi.

Çamlı'nın kafalardan duman çıkartan bir başka açıklaması da "Matematiği benim dedem buldu" şeklinde.

Perpa ziyaterinde yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:

“Benim dedem matematiği, mühendisliği icat etmemiş olsaydı, bugün bu Alman, bu Amerikan… Bu Trump'a New York'ta oturduğu yerden bakkaldan bir torba kahvaltılık al gel ve o kahvaltılığın hesabını çıkar deseydin benim dedem matematiği, ilmi, bilimi, teknolojiyi icat etmemiş olduğu bir halde, Trump Efendi, Macron git şuradan bir kahvaltılık al kahvaltı yapalım sonra da bana hesabını çıkar deseydik vallahi billahi hesabı çıkarmak için duvar kadar tahtaya ihtiyaç duyardı.

Roma rakamları var ya bildiğimiz bir kazık iki kazık, v, çarpı yanına bir kazık koy bunlarla uğraşacaktık. Benim dedem ona dedi ki ‘geri zekalı, bak bu iş böyle olmaz. Al şu sıfırı, çarpmayı bölmeyi de hesap yapmayı öğren dedi' ve dedemi öldürdü. Bütün bu ilimi, bilimi, teknolojiyi, dedemin kütüphanesinden çaldı ve bir tane adam kalmayacasına hepsini katletti.'

İstanbul'da 1748 yılında I. Mahmud tarafından inşa ettirilen ve yine bu padişahın ismiyle de anılan tarihi Vezir Çeşmesi'ne babasının adını yazdırması ise bambaşka bir olay.

Her sene bu zamanlar yaptığı izan sorgusu gerektiren çıkışlarından birini bugün yine yaptı. Tüm Türkiye Ulu Önder Atatürk'ü anarken, o bambaşka bir şeyi dert edindi.

Anlam deryasından çok uzakta olan bu tepkilerin muhakemesini kişilerin kendisine bırakıyoruz.

Cumhuriyetle ve Atatürk'le derdi olanlar ağlayarak günlüklerine bir şeyler yazabilirler elbette. Cumhuriyet sayesinde o koltuklarda oturan herkesin Atatürk'e borcu var...