Güvenç, Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde, Büro, Eğitim, Güzel Sanatlar, Ticaret ve Kooperatif İşçileri Sendikası (Öz Büro İş) Kahramanmaraş Şubesince düzenlenen toplantıya katıldı.
Burada konuşan Güvenç, Kürt çocuklarının ekonomik yetersizlikler nedeniyle terör örgütleri tarafından ellerine keleş verilerek dağa götürüldüğünü belirtti.

Ekonominin önemine dikkati çeken Güvenç, "Eğer bu ülkenin kişi başı gayrisafi milli hasılası 10 bin dolar yerine 25 bin dolar olsaydı, işsizlik yüzde 5 olsaydı, Türkiye hedeflediğimiz dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girseydi, bu bölücü örgüt, fakir Kürt çocuklarını ölüme gönderemeyecekti. Askerimizin ve polisimizin üstüne gönderemeyecekti. Çünkü, her birinin işi gücü olacaktı, ailesi olacaktı. Hayatı bileceklerdi, dünyayı bileceklerdi. Bu kadar kolayca 17-18 yaşında ellerine keleş alıp, dağlara çıkmayacaklardı" diye konuştu.

Taşeron işçilerin ekonomik sorunlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Güvenç, şunları söyledi:

"Kişi başı gelirimiz 20-25 bin dolar olsaydı bugün burada taşeron işçinin gerçekten zor hayat şartlarını konuşmayacaktık. Asgari ücret belki 2 bin 500- 3 bin lira olacaktı. Daha müreffeh, daha çalışabilir şartlarda yaşayacaktınız. Bugün dünya 3 boyutlu yazılımları konuşuyor. Uzayın derinliklerini keşfediyor. Fakirliğin gözü kör olsun. Bizi birbirimize düşürüyorlar. Bir ekmeği 3 kişiye bölüştürmek zorunda kalıyoruz." 



Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba ise her an vatanı uğruna canını verecek kadar asil, vatansever olan taşeron işçilerin Türkiye'de büyük bir dramı yaşadığını savundu.

2 yıl geçmesine rağmen taşeron işçilerinin Türkiye'deki sorunlarının çözülmediğini belirten Gülbaba, "Taşeron işçiler sorunu bir kangrene dönüştü. Hükümetimizin çıkardığı yasayla ilgili hükümetimize şükran borçlu olduğumuzu her yerde söylüyorum. Fakat bugüne kadar somut bir gelişmenin olmaması nedeniyle bir türlü bir yere koyamıyoruz" dedi.