Elbistan, Afşin, Göksun, Ekinözü ve Nurhak kamu yatırımları, istişare ve değerlendirme toplantısının ardından partisinin Elbistan İlçe Teşkilatını ziyaret eden Ünal, burada yaptığı konuşmada, siyasetin insana ait olanı, insanlara iade etmek için yapılması gerektiğini söyledi.

Ünal, AK Parti'lilerin ilk günkü söylemleriyle şimdiki söylemlerinin aynı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"İlk geldiğimiz gün ne dedik? Milletvekilinin adamı olmaz, akrabası olmaz. Adamı da akrabası da artık milletin kendisidir, teşkilatıdır. 4 yıl boyunca buna halel getirecek bir davranışımızı gördünüz mü? Milletvekilleri, belediyeye karışmaz. Teşkilata karışmaz. Milletvekili güç oyunlarının, güç savaşlarının içine girmez. Milletvekili kendi havasının, hevesinin peşine düşmez. Milletvekilinin görevi temsildir. Milletten aldığı temsili onurlu bir şekilde sürdürür, yürütür. 4 yıl boyunca bunu da elimizden geldiğince iyi bir şekilde yaptığımızı düşünüyoruz. Her kim ki kendi hava ve hevesine, kendi nefsine uygun davranırsa kaybedenlerden olacaktır. Her kim ki kendi nefsiyle mücadele ediyorsa o da Allah indinde kazananlardandır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile vicdanları örtüştüğü için bir arada olduklarını anlatan Ünal, Erdoğan'ın, "Benim vatandaşım hasta olduğu zaman devlet bunun tedavisini yapacak. Bir kuruş para alınmayacak" sözünü hatırlattı.

Ünal, siyasetin de bu düşünceler için yapılması gerektiğini bildirerek, şöyle konuştu:

"Bir elimiz yağda, bir elimiz balda ama şikayetlerimiz hiç bitmiyor. Bugün Afşin, Elbistan, Göksun, Nurhak, Ekinözü'nde yapılan yatırımlara baktım. 3 yılda yapılan hastanelere, okullara, hükümet binalarına, yollara baktım. Bunları milletin parasıyla yaptık, biz kendi paramızla yapmadık. Biz bir şey yaptık, milletin malına sahip çıkarak bunu yaptık. 2002'de devletin bütçesinden faiz giderlerine ayrılan pay yüzde 44'tü, biz bunu yüzde 11'e indirdik. Devletin cebinde ne kadar para kaldı, biliyor musunuz. 1 milyar lira kaldı. İşte siyaseti bu maksatla yaptığınız zaman insana ait olanı insana iade etmek için siyaset yaptığınız zaman, insanın onurunu, haysiyetini iade etmek ve insanı insan olarak yaşatmak için siyaset yaptığınız zaman siyasetinizin de bir bereketi olur."

Siyaseti, Şeyh Edebali'nin "bir kuru kavga değildir" sözüyle değerlendiren Ünal, siyasetin, Allah için büyük davaları, insana ait büyük hayalleri gerçekleştirme işi olduğunu ifade etti.

Ünal, 2015'te yapılacak genel seçimlere işaret ederek, "Yıllarca bu ülkede siyaseti kirli bir şey gibi gösterdiler. CHP'lilerle konuşun, diyorlar ki 'siyaset bulaştırmayın.' Çünkü onlara göre siyaset bulaşık bir şey. Onların siyasetten anladıkları da maalesef bir güç kavgası, o yüzden içlerine bakın birbirlerini yiyorlar" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinin kendi milletvekilleri tarafından yalanlandığını Şişli Belediyesinde yaşananlardan örnekler vererek anlatan Ünal, şunları kaydetti:

"Bunlar neyin kavgasını veriyor diye bakarsanız, o zaman bizim siyasetimizle onların siyaseti arasındaki farkı görürsünüz. Önümüzde 2015 seçimleri var. 12 yıldan beri taşıdığımız bayrağı 2019'a, 2023'e ve 2053'e taşımak için daha büyük gayretle çalışma zamanıdır. Bizim kavgayla, gürültüyle vakit geçirecek zamanımız yok. Bizim nefsimize söylenenlerle uğraşacak vaktimiz de yok. Nefsimize birileri bir şey söylemişse biz o söze alınmayız."