16 Ocak 2010 Pazar günü yapılacak olan kongre çoğunluk sağlanamadığı için iptal edildi. Kulübün geçen hafta taliplisi vardı”¦ Bunların başında Genç iş adamı Suat Değirmencioğlu olmak üzere Gazeteci Ağabeyim Akif Arslan'da adaylığını açıklamıştı. Kongre ertelenmesi sonucu genç iş adamı Değirmencioğlu adaylıktan vazgeçtiğini açıklamıştı. İşin enteresan tarafı ise Kahramanmaraş'ın Sokak ortalarında gezen mağduriyetli Maraş tabiri ile deli diye bildiğimiz Talat bende adayım demişti. Onunla da kalmayıp Kahramanmaraş'ın yakından tanıdığı tek protestocusu Ali Bilir'de ben de kulüp başkanlığına adayım diye pankartlarla geziyor. İşte görüyorsunuz ne hallere düştüğünü takımın”¦ Öte yandan Şehirde iki görüş hâkim. Biri kolay olanı. Kapatalım gitsin. Diğeri ise yeni ve güçlü bir yönetimle yola devam edelim veyahut kulübün anahtarını Valiye teslim edelim.40 yıllık mazisi olan kulüp kurtarılsın. Takıma taraftarlar da eskisi gibi ilgi göstermiyor. Maçlara giden yok. Zira soğuk, geçim sıkıntısı derken kulübün içinde bulunduğu hâl halkın pek umurunda değil. Ancak üzülmediklerini söylemek olmaz. Bindiğimiz taksinin şoförü, 'Kulüp Başkanı düşünsün deniyor. Ona göre Kahramanmaraşspor'u birileri tarafından bilerek sahipsiz bırakılıyor. Kahramanmaraş halkı olarak şehrimizi yönetenlerden bu konuya ciddiyetle eğilip 23 Ocak yapılacak kongrede çekişmeleri bir tarafa bırakıp güç birliği koalisyonu kurularak her kesimin elini taşın altına koymasını bekliyoruz. Geçen sezon sahipsiz bırakılan ve adeta seyirci kalınan takımın yine böyle yüzüstü bırakılması, bende şehri yönetenlerin halkın sesine kulak tıkadıkları ve şehri sahipsiz bıraktıkları duygusunun oluşmasına sebep oluyor. Temennim bu konuda yanılıyor olmam ve 23 Ocak cumartesi günü yapılacak olan kongrede Kahramanmaraş'a ve Kahramanmaraşspor'a yakışır bir yönetimin iş başına gelip takımı tekrar yükselişe çıkaracak hazırlıklara bir an önce başlanılmasıdır. Kahramanmaraşspor geçmiş yönetimlerin borç üstüne borç eklemesiyle bu hale gelir. Takımın geçmişte formasını giyen oyunculara borcu da bir hayli birikmiştir. Bu oyuncular TFF'yi devreye sokarak alacaklarını temin etme yoluna gider. TFF'de yasal yollarla kulübün gelirlerine el koyar. Artık oyuncu transferini bırakın, lisans çıkartmak bile mümkün değildir. Her şey içinden çıkılmaz bir hâl alınca mevcut yönetim çareyi bırakmak ta bulur. Takımdaki oyuncuların hâli daha da kötü. Sezon başından beri ceplerine kuruş para girmemiş bir takımın oyuncusu olmak ne demek burada gördük. Bekâr oyuncular kulüpte kalıyor. Şehir merkezine gitmiyorlar. 'Cepte para yok, nereye gideceğiz?' diyor. Takımın içinde bulunduğu durumdan dolayı oyuncuların piyasa değeri de düştü. Hepsi bir yolunu bulup buradan kaçmak istiyor. 2. devreye apar topar bir araya gelen, kamp dahi yapmayan takım kongreden bir gün sonra deplasman da maça çıkacak. Deplasmana nasıl gidecek? Karşılaşmada 20 Ocak'ta boşa çıkan kaleci lokman görev alacak mı? Soruları ise kafaları karıştırıyor.