Geçtiğimiz yıl üçüncü kez başına geçtiği Galatasaray'ı Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluğa taşıyan Fatih Terim, UEFA'nın resmi internet sitesine açıklamalarda bulundu. ''Galatasaray'ın kuruluş amacı, Avrupa kupalarında mücadele etmek'' Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, ''Galatasaray'ın kuruluş amacı, Avrupa kupalarında mücadele etmek'' dedi. Fatih Terim, UEFA'nın resmi internet sitesine verdiği görüntülü röportajda, teknik direktörlüğe geldiğinden bu yana takımdaki yeniden yapılanma sürecini anlattı. 2010-2011 sezonunda ligi 8. sırada bitiren sarı-kırmızılı takıma doğru teşhisi koyduktan sonra, hızlı bir biçimde toparlanma sürecine girdiklerini belirten Terim, 20'ye yakın futbolcuyla yolların ayrıldığını, 9-10 yeni futbolcuyu takıma kazandırdıklarını hatırlattı. Geçen sezon, lig şampiyonu olma gibi bir hedefle yola çıkmadıklarını ifade eden Terim, ''Göreve geldiğimizde, Avrupa kupalarına yeniden katılmak gibi bir amaçla yola çıktık. Avrupa kupalarında mücadele etmek, zaten kulübün kuruluş amacında var. Kulübün kurucusu Ali Sami Yen, bir ifadesinde, (Avrupa'da mücadele edeceğiz ve başarılı olacağız) demişti'' ifadelerini kullandı. Terim, Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA şampiyonu olduğunda, 7 futbolcunun altyapıdan gelen oyuncular olduğunu belirterek, ''Şimdiki takıma bakarsanız, o zamanki seviyeye ulaşmış değiliz. Net bir yüzde veremem ancak altyapıdan gelen oyuncu sayımız, yüzde 50'nin altında diyebilirim. Ancak ben şuna inanıyorum, büyük başarılar, bu sayılar arttıkça gelir. Şimdi, altyapıyı ihmal etmiş gibi görünüyor olabiliriz ancak takıma, buradan gelen 2 futbolcuyu adapte ettik, bu sayıyı ileriki sezonlarda artırmak istiyoruz'' diye konuştu. ''Galatasaray'ın yeri ayrı'' Galatasaray'ın kendisi için ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Terim "Bu güne kadar çalıştırdığım takımlar arasında sadece Galatasaray ile uluslararası bir kupa kazandım. Uzun yıllar formasını giydiğim bir takımda bu başarıyı da yakalamam, Sarı-Kırmızılı kulübün benim için çok özel olmasını sağladı" dedi. ''Messi hepsinden farklı'' Terim, en beğendiği futbolcuları açıklarken "Önceleri tam bir Pele hayranıydım. Ancak onu canlı seyretmedim. Maradona'yı izlediğimde ise düşüncem değişti. İnanılmaz bir yetenekti. Johan Cruyff ve Franz Beckenbauer de bir döneme damgasını vurmuş isimler. Ancak Messi hepsinden farklı. Gelecekte bütün saydığım isimleri geçecektir" diyerek gelmiş geçmiş en iyi futbolcu olarak genç Arjantinli'yi gösterdi. ''İtalya ile Türkiye arasındaki en büyük fark...'' İtalya ile Türkiye'de çalışmanın arasındaki farkları da anlatan tecrübeli çalıştırıcı "En önemli fark medya ve taraftarlar. Onların futbola bakış açısı ve futbol kültürü birbirine benzer gibi görünse de oldukça farklı" şeklinde konuştu. ''Dünyanın en büyük derbisi El-Clasico'' İtalya ve Türkiye'de dünyanın en büyük derbilerine şahit olduğu için şanslı olduğunu da belirten Terim "Türkiye'de Galatasaray-Fenerbahçe ve Milan-Inter derbilerinde çalıştırıcı olarak görev aldım. Gerçekten heyecanı yüksek karşılaşmalar. Ancak dünyanın en büyük derbisi bana göre Real Madrid ile Barcelona arasında oynanan El-Clasico" açıklamasını yaptı. ''Dünyanın en iyi hocaları Mourinho, Lippi ve Ferguson'' Terim, dünyada Jose Mourinho, Marcelo Lippi ve Alex Ferguson gibi çok başarılı teknik adamlar bulunduğunu ancak bu isimlerin sıraya sokulamayacağını da söyledi.