Fenerbahçe'nin bu transfer döneminde kadrosuna kattığı sürpriz isimlerden biri de Diego Rossi Marachlian oldu. Onu kısaca Diego Rossi olarak tanısak da tam adı, Diego Martín Rossi Marachlian.

Marachlian ismi Türk futbolseverlerin dikkatinden kaçmadı. Zira, Marachlian bildiğimiz Maraşlı... Çünkü annesinin kökenleri Maraş'a dayanıyor.

DIEGO ROSSI MARACHLIAN (MARAŞLIYAN) kimdir?

Tam adı Diego Martin Rossi Marachlian olan futbolcunun soyadı bir dönem Maraş'ta yaşamış olan Ermeni asıllı dedesinden geliyor. Uruguay genç milli takımlarında oynayan Diego Rossi Marachlian, bunun için Ermenistan Milli Takımında oynaması için davet aldı. Ancak henüz buna yanıt vermedi.

5 Mart 1998'de Uruguay'da dünyaya gelen Diego Rossi, 1.70 boyunda ve kanat forvet olarak görev yapıyor.

Oyuncu, sağ ayağını etkin bir şekilde kullanabiliyor.

Kariyerine Penarol'de başlayan Diego Rossi, 2017-18 sezonunda 2.5 milyon euro bedelle Los Angeles FC'ye transfer olmuştu.

Diego Rossi, bu sezon toplamda 19 müsabakada forma giyerken 6 gol 1 asist üretti.

Profesyonel kariyerinde çıktığı 172 maçta 72 gol, 33 asistle oynayan ve güncel piyasa değeri 18 milyon Euro olan Diego Rossi, sol kanatın yanı sıra sağ kanat ve forvette de oynayabiliyor.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ VE LATİN AMERİKA'YA TÜRK VEYA OSMANLI GÖÇÜ

Güney Amerika'da Türkiye ve Osmanlı kökenli isimlerin çokluğu dikkat çekiyor. Peki bunların kökeni ne? İşte tarihte kısa bir gezinti...

1820 ve 1920 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri'ne Osmanlı İmparatorluğu'ndan yaklaşık 300 bin kişi göç etmişti. Bunların bir çoğu da etnik vatandaşlardı. Özellikle Araplar, Ermeniler, Yunanlar ve Yahudiler göçte ön sıraları alırken, bir grup Müslüman da Yeni Dünya'nın yolunu tuttu.

Kuzey Amerika kadar Güney Amerika da göçlerin hedefi oldu. Latin Amerika'da Osmanlı kökenli yaklaşık 30 milyon Arap olduğu tahmin ediliyor.

İlk Arap göçünün Kolombiya ve bir bütün olarak Latin Amerika'ya ilk dalgası 19. yüzyılın sonunda gerçekleşti. Bu göçmenler çoğunlukla batıda Akdeniz, doğuda ise Mezopotamya ile sınırlandırılan Levant bölgesi'nden geldi. Levant bölgesi günümüz ülkelerinden Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün, Filistin ve Mısır'ı kapsıyor. 

Göçler, sona ermekte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun kötüleşen durumunun bir sonucu olarak, daha iyi bir yaşam isteyenler ve savaşa katılmak istemeyenlerce yapıldı. Bunların çoğu da Türk pasaportu taşıdıkları için yerliler onlara İspanyolca Türk anlamına gelen "El Turco" adını verdiler.

ingiltere'nin Ortadoğu'da Osmanlı İmparatorluğu'nun yerini almasıyla da bir başka göç dalgası başladı. Filistin'de İsrail'in kurulması aşamasında da Filistinliler, Suriyeliler ve Lübnanlı göçmen dalgası Atlantik'i geçerek Latin Amerika coğrafyasının hemen hemen her ülkesine yerleşti. En fazla sayıda Arap Arjantin, Brezilya ve Şili'ye geldi, ancak çok sayıda Arap Honduras, El Salvador ve Kolombiya'ya da indi.

Göçlerle Latin Amerika'ya giden Türk pasaportlu kişilerin torunları daha sonra devleti yönetir hale geldi. Bir dönem Arjantin Devlet Başkanı olan Carlos Menem de göçmen asıllıydı. Lakabı El Turco olan Menem'in dedesi de Osmanlı pasaportu taşıyordu. Menem, 1989-1999 arasında Arjantin'de devlet başkanlığı görevini yürütmüş, cenazesi Müslüman mezarlığına gömülmüştü.

1946'da Kolombiya Devlet Başkanı olan Gabriel Turbay Abunader de Osmanlı kökenlerine sahip. Turbay, saygın bir hukukçu ailesine mensup olmasına ve kendisi de saygın bir doktor olmasına rağmen, sosyalist olduğu için değil, “Türk” olduğu için şiddetli saldırılara uğramıştı. 1978'de ise bir başka "Türk" lakaplı Julio Cesar Turbay Ayala da Kolombiya Başkanı olmuştu.

Bugün, Latin Amerika'da daha iyi bir yaşam arayışıyla geçen yüzyılda Levant'tan ayrılanların çocukları, torunları ve torunlarının torunları bölgenin siyasetinde, kültüründe, biliminde, sporunda ve ekonomisinde kilit konumlara sahipler. Ancak geldikleri bölgeninin sorunlarını çok fazla düşünemeyecek kadar da meşguller!..