Profesyonel Türk boks tarihinin ilk ve tek dünya şampiyonu Fırat Arslan, ikinci kez dünya şampiyonluğunu elde ederek, boksu bırakmak istediğini söyledi.

Türk asıllı WBA Dünya Şampiyonu Alman profesyonel boksör Fırat Arslan, dünya şampiyonluğunu ikinci kez elde edebilmek için Kübalı Yoan Pablo Hernandez’e karşı son kez ringe çıkacak. Arslan, yeniden şampiyon olup profesyonel boksu bırakacağını ve kendisi gibi gibi dünya şampiyonları yetiştirmek için de çalışmalarına antrenör olarak devam edeceğini söyledi.

Son çıktığı maçında eski Macar şampiyonunu yendiğini hatırlatan Arslan, "Üç hafta önce eski Macar şampiyonuna karşı maç yaptık onu kazandım. Geçen sene Ağustos ayında şampiyonluk maçında puanda haksızlık oldu. Orada aslında dünya rekorunu kırmıştım. Şimdi o maçın rövanşı için hazırlık yapıyorum. Ondan öncesinde kıtalararası bir turnuvaya katılacağım sonrasında rövanş maçını yapacağız. Eğer o maçta bana haksızlık yapılmasaydı dünya rekorunu kırmış oluyordum. Tarihte bütün kilolarda 3. yere gelmiş olacaktım. 1. sırada Bernard Hopkins, 2. sırada George Foreman ve 3. sıraya ben çıkacaktım. Ama olmadı, çalışmalarım devam ediyor. İnşallah seneye bir kez daha deneyeceğim oldu oldu olmadı ne diyeyim." dedi.

"TÜRKİYE GENÇLERE DESTEK OLUNSA ŞAMPİYONLUKLAR GELİR"

Dünya şampiyonu Fırat Arslan, Türkiye'de futbolun çok sevildiğini ve çok tutulduğunu da belirterek, "Diğer sporlar arkada kalıyor maalesef. Bizim kanımızda var aslında Osmanlı'dan dolayı. Şuana kadar profesyonel ligde bir tane şampiyon çıkmış ama aslında binlerce çıkabilir. Biz de o kadar kabiliyet var ki. Şimdi her olanak var ama gençlere biraz destek gerekiyor. İnşallah ben bir kaç kişide olsa onlara örnek oluyorumdur. Çünkü çok kabiliyetli başarılı gençlerimiz var ama destek gerekiyor." diye konuştu.

Spordan kesinlikle kopmak istemediğini de belirten Fırat Arslan, "Bir boks okulu açıp gençlerimizi yetiştirmek ve onlara yol göstermek istiyorum." diyerek, şöyle konuştu:

"Ben bu işe başladığımda bana güldüler çok geç başladım çünkü. Nereye kadar gideceksin dediler, kabiliyet yok dediler. 19 sene uğraştıktan sonra 37 yaşımda dünya şampiyonu olabildim. Ben insanlara göstermek istiyorum. Sırf boks için değil. Çalışırsan, inanırsan herşeyi yaparsın. Yüce Allah çalışanı görür ve karşılığını verir.

Ben gurur duyuyorum bizim sporcularımız başarılı olunca. Türkiye ne kadar kalkınırsa biz de o derece kalkınıyoruz. Ben askerliği yaptıktan sonra olanak yok diye buradan ayrıldım. İsmimi Alman bir isim yapmak istediler ama ben istemedim. Türk olarak Fırat Arslan olarak kalmak istedim. Bugün ismim Alman ismi olsaydı daha rahat ederdim kısa yoldan gitmiş olurdum. Ama ben istemedim. Allah'a şükür geçte olsa başarıları yakaladım."

Çalışmak için gerekirse Türkiye'ye de gelebileceğini belirten Fırat Arslan, "Bunu seve seve yaparım. Burası benim ülkem vatanım. Almanya'da da Türkiye'de de çalıştırım gençleri. Yeterki olanaklar olsun. Türkiye'de profesyonel boks yıllar önce hiç yoktu. Son yıllarda başladı biraz profesyonel boks. Bizim gençlerimizde var. Selçuk Aydın çok başarılı. Onun dünya şampiyonu olacağına daha da inanıyorum. O da biraz şansızlık yaşadı. İnşallah profesyonel boks bundan sonra daha da çok desteklenir. Her spor dalında destek gerekiyor. Sponsor olmayınca hiçbir spor dalı yükselemez." dedi.

Fırat Arslan, antrenörünün Fritz Sdunek olduğunu ve onu kaybettiklerini de ifade edere, "Hedefimiz beraber onunla dünya rekorunu kırmaktı. Şimdi ise yakın bir arkadaşım antrenörüm. Eylül ayının sonunda kıtalararası şampiyona katılacağım. Kendimi formumu tutmak için maçlar yapıyorum. Dünya şampiyonası için ise bir kontrat yok daha ortada. Söz var sadece. Hakkım yendiğinde karşı tarafın menejeri rövanş yapacağız demişti. Ama bugüne kadar daha yaklaşmadılar." diye konuştu.

Kendisi gibi profesyonel boks yapan ve Avrupa'da başarılı olan Sinan Şamil Sam'ı çok sevgidiğini de belirten Fırat Arslan, Türk seyircilerin kendilerine destek vermemesine üzüldüğünü de söyledi. Fırat Arslan, Sinan Şamil Sam'ın bir amçat Arnavut sporcu ile karşılaştığını, rakibinin seyircisinin maça büyük ilgi gösterdiğini de belirterek, "10 bin kişilik salona 8 bin Arnavut gelmişti. Bin civarında Türk vardı. Ama yavaş yavaş gelmeye başladılar. Daha da iyi olacak inşallah." diye konuştu.