Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Türkiye liginde hakemlere karşı bir güven sorunu olduğunu belirterek, "Bizler hakem arkadaşlarımızın tarafsız olduğuna tabi ki inanıyoruz. Ama daha dikkatli olsunlar. Koskoca camialar onların verdiği kararlarla büyük sıkıntılara giriyorlar. Bu kadar adaletsizlik, hak yeme kasıtsız da olsa yapılmamalı. Hepimiz onlara itimat etmiş, adaletine sığınmışken bu kadar adaletsiz düşünmemiz onlara yakışmaz." dedi.

Kardemir Karabükspor'da teknik direktör Yılmaz Vural, 5 Nisan tarihinde deplasmanda oynanacak olan Galatasaray maçı öncesi Karabük Ferudun Tankut Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Vural, taraftarlarından son haftaya kadar takımlarını desteklemelerini istedi. Ayrıca Vural, hakemlere Türkiye de güvenin kalmadığını ve 14 yabancı futbolcu kontenjanın ise Türk futbolunu bitireceğini iddia etti.

"Umarım bu talihsiz gidişat bir yerde dönmesi gerekiyor. Biz bu döngüyü bekliyoruz" diyen Vural şunları kaydetti: "Bunun düzelmesi gerekiyor. Her aksiyonun sonunda şut atılması ve bunun dikkatli yapılması mecburiyetini bilmemiz gerekiyor. Karabükspor'a geleli 4 hafta oldu. Bir yol kat ettik. Keşke bu yolu kat ederken arada birkaç maç kazanabilseydik en azından gelecek adına daha umutlu konuşmak mümkün olurdu."

'BİZ UMUDUMUZU TERK ETMİYORUZ'

Ligde kalma adına umudunu kaybetmek gibi hiçbir gafletin içerisinde olamayacaklarını, küçük de olsa kötü gidişatı kendi lehlerine çevirme şanslarının olduğunu belirten Yılmaz Vural, "Umudumuzu terk etmiyoruz, taraftar da etmesin. Ligde kalma şansımız var. Yeter ki maç kazanalım. Bunun için de destek, moral ve umut aşılamak lazım. Oyuncuları okşamak lazım. Camia olarak hepimizin gayreti bu doğrultuda olursa, bu berbat durumun içerisinden çıkmak olası olur. Kendi içimizde böyle bir bırakmışlık kesinlikle yok. Hele ben kesinlikle bırakmam, bırakamam. Dibine kadar neyse kalan şansımızı kullanmaya çalışırım. Nitekim öyle olacak. Bu fikstür ile durumu çevirme şansımız var. Kalan 9 maçımızın 7'sini kazandığımız takdirde hedefimiz olan 21 puan önümüzde duruyor. Bu takımın hala daha 2 maç kaybetme hakkı var. Tabi biz bu hakkımızı öyle bir kullandık ki, şimdi olay sıkıştı. Kaybetme hakkının hiç olmadığı bir döneme girdik neredeyse. Bu kolay değil." ifadelerini kullandı.

'BU KADAR HAK YEME KASITSIZ OLSA DA YAPILMAMALI'

Fenerbahçe-Beşiktaş maçında Emre ve Emenike'nin oyundan ihraç edilmesi gerektiğini belirten Vural, "Maçın hakemi Fırat Aydınus çok sevdiğim ve samimi olduğum bir hakem. Bu konuyu hakem açısından Aydınus'un açıklaması gerekir. Çok inandığım birisi olduğundan bu konuda çok bir şey söylemek istemiyorum. Türkiye liginde bir güven sorunu var. Çoğu hakemleri çok yakından tanıdığım içim kasıtlı yaptıklarını düşünmüyorum ama o anda etkilenmeler nedir, niye bu düdükler çalınmıyor... Bakın Karabükspor maçlarının gerisine bakıldığında Balıkesir, Kasımpaşa gibi maçlarda çok hatalar yüzünden kaybedilmiş puanlar var. Bizler hakem arkadaşlarımızın tarafsız olduğuna tabi ki inanıyoruz. Ama daha dikkatli olsunlar. Koskoca camialar onların verdiği kararlarla büyük sıkıntılara giriyorlar. Onların vebalinin altında kalmak hepimiz Cenab-ı Allah’a inanıyoruz, sonra olmaz. Bu kadar adaletsizlik, hak yeme kasıtsız da olsa yapılmamalı. Hepimiz onlara itimat etmiş, adaletine sığınmışken bu kadar adaletsiz düşünmemiz onlara yakışmaz." diye konuştu.

'TÜRK FUTBOLU ADINA ÇOK KORKUNÇ'

Bir gazetecinin, önümüzdeki sene 14 yabancı futbolcu kontenjanı konusundaki sorusuna Vural, şöyle cevap verdi: "Türk - yabancı oyuncu ayrımını şiddetle yaparsanız, ödemeden, takım kadrosuna kadar farklı bir boyuta getirirsek bu futbolun bitişi anlamına gelir. Hiçbir takımı idare edemezsiniz. Önümüzdeki sezondan sonra bu ligde çok fazla sayıda yabancı oyuncu gelecek. Bu lig Türkiye ligi mi, Türk oyuncu ve Türk antrenörün çoğunlukta olması gereken bir lig mi, yoksa azınlıkta mı kalacak? 14 tane yabancısının olduğu yerde 14 farklı dil konuşulmak zorunda olursa, bu kadar tercüman mı var? Gelecek adına Türk futbolu çok korkunç ve hiç iyi bir gelişim değil, bir kabus. Biz Avrupa ile kendimizi kıyaslayamayız. Avrupa'da her antrenörün kendi dilinin yanında İngilizcesi de var. Türk futbolu önümüzdeki seneler büyük bir kaosun içine giriyor. Futbol kulüplerinin tek amacı var; para, para. Kulüpler Birliği de aynı. Hiç futbol gelişimi adına bir çalışmalarını duymadık. Alt yapılara önem verilmiyor. Hep para, para, para... Bu olayı futbolda organize edenlerin isimlerini belirlemek lazım; çünkü onlara tarihe mal olacaklar."