Bu yazı iki bölümden oluşmaktadır. Önce bir şiirimiz yazının başında mevcuttur. Yazının sonunda ise tarih bilinci üzerine kısa bir not bulunmaktadır.

 
100. YILINDA ÇANAKKALE *
 
Nasıl anlatsam nasıl, seni Çanakkale.
Sen ne kelimelere sığarsın, ne dile. 
İşte bu zorluğa rağmen ben bile bile.
Anlatmalıyım seni hep nesilden nesile.
Çanakkale zafer üstüne zaferdir.
Vatan için ölenler ne güzel erdir.
Niye destan yazdık Çanakkale'de niye.
Ezan dinmesin, bayrak inmesin diye.
Haber salındı, her şehre, her köye.
Kınalı Kuzular vatan uğruna hediye.
Çanakkale kilit üstüne kilittir.
Milletim tarihlerden beri yiğittir.
Haçlılar seninle geldiler yine dize.
Şafak söktü, gece döndü gündüze.
Çok şükür tüm Milletçe çıktık düze.
Artık bileğimizi kim büke, bizi kim üze.
Çanakkale destan üstüne destandır.
Anadolu bize ebedi bir vatandır.
Herkes bilsin Çanakkale geçilmez.
Kahramanlar birbirinden seçilmez.
Vatan için nasıl ecel şerbeti içilmez.
Ey Anadolu sana asla paha biçilmez.
Çanakkale mühür üstüne mühürdür.
Milletim bu topraklarda ebedi hürdür.
Herşeyden önce şurası mühim ve asıl.
O şanlı zaferi anlamaz hiçbir kuru akıl.
Onu anlamak için iman denizine açıl.
Destanlar unutulmaz geçse de nice yıl.
Çanakkale umut üstüne umuttur.
Haydi sen de bir sevinç türküsü tuttur.
 
Ahmet Sandal
 
*Çanakkale Zaferinin 100. yılında,
Aziz Şehid ve Gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Ruhları Şad olsun. O Şehid ve Gaziler ki, savaş günlerinde ne yiyecek ekmek, ne de içecek su bulamamışlar ve bu yokluğa rağmen Vatanımızı canla-başla savunmuşlardır.
 
 
Gençlerimiz Ecdadının tarihte imkansızlıklar içinde de olsa neler başardığını ve azimle nelere muvaffak olduğunu anladığında, önünde hiçbir engel tanımadan hedefe güvenle yürüyecektir. Bu noktada gençlerimiz tarihten güç ve destek almalıdır. Bu güç ve desteği sağlamanın yolu gençlerimize tarih bilinci aşılamaktan geçer. Bu şiir işte bu maksatla yazılmıştır. Bu maksada ulaşmak için, bu tür şiir ve nesir eserlerin yanı sıra, özellikle Çanakkale İli ve Savaşların gerçekleştirildiği mevzi ve cepheler gençlerimize tek tek gezdirilmeli, seyahatler tertip edilmeli ve bizzat yerinde Kahramanlık Destanı anlatılmalıdır.
 
Önemli bir husus olarak, Çanakkale Savaşının müstekbir ve zalim Haçlılara karşı verilmiş bir mücadele olduğu gençlerimize özellikle anlatılmalıdır. Haçlı saldırılarının Çanakkale ile son bulmadığı ve günümüzde Libya, Irak, Afganistan ve tüm Mazlum Müslüman Ülkelere yapılan her Batılı Saldırının aslında bir Haçlı Saldırısı olduğu gerçeği gençlerimize özellikle öğretilmelidir.
 
Tarih öğretiminde işin özü ve esasına inilerek gerekli bilgiler verilmelidir.
 
Sözü uzatmaya gerek yok, Çanakkale Destanının kendisi, bizim için başlı başına bir tarih bilincidir ve tarih bilincini uyandıran en bariz ve en asli bir örnektir. Vesselam.