Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesi ziyaretinde 16 Nisan’da yapılacak referanduma ilişkin açıklamada bulundu. Selvi, sivil toplum kuruluşlarının böylesine önemli seçimlerde aktör rolünde olduklarını kaydederek, ülke genelindeki tüm teşkilatlarla Türkiye’nin istikrarı için ‘Evet’ kampanyasına destek vereceklerini söyledi.

Eğitim programına Eğitim Bir-Sen Tekirdağ İl Başkanı Ferruh Topuz, Eğitim Bir-Sen Çerkezköy İlçe Başkanı Ahmet Üzgün, diğer ilçe temsilcileri, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı.

"İyilik hareketiyiz”

Eğitim toplantısının açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Tekirdağ İl Başkanı Ferruh Topuz Eğitim Bir-Sen’in bir iyilik hareketi olduğunu kaydederek, bu hizmette 20 yıldır görev yaptığı için mutlu olduğunu söyledi.

Başkan Topuz, "Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu Eğitim Bir-Sen’li dava arkadaşlarımı selamlıyorum. Tekirdağ, Trakya’nın güzide bir şehridir. Ben ve ekibim tam 20 yıldır bu mücadele içindeyiz. 20 yıldır bu sendika içinde olmaktan dolayı çok mutluyuz. Bu işi nöbet olarak görüyoruz, 2016 Mayıs’tan bu yana yetkimizi aldık ve zirveye çıktık. Zirvede kalmak zirveye çıkmaktan daha zordur. Üyemizden, iş yeri temsilcimize kadar, ilçe yönetimlerimizden il yönetimlerimize kadar bu davaya hizmet veriyoruz. İyilik hareketiyiz ve iyi insanlarla beraberiz. İnşallah daha da güzel işlere imza atacağız" şeklinde konuştu.

"Evet diyoruz"

Seminerde Türkiye gündemine ilişkin konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, referandumda ‘Evet’ diyeceklerini vurguladı.

Selvi, "Herkesin bildiği üzere ülkemizde bir referandum yapılacak. Herkes bilmelidir ki biz Eğitim Bir-Sen Sendikası olarak referandumda Türkiye’nin tam bağımsızlığı için, istikrar için, daha güçlü bir Türkiye için evet oyu kullanacağız" ifadelerine yer verdi.

Selvi, "Bugün milletvekilleri yasama görevi yapması yerine yürütmenin bir parçası haline dönüyor. Halbuki yeni sistemde milletvekillerinin tek bir görevi olacak o da yasama. Bunun içinde yine yargı erki görevini bağımsız şekilde yapacaktır. Yani yeni sistem ile Cumhurbaşkanını denetleyebilecek. Ortalıktaki diktatörlük, tek adamlılık, başkana kimse karışamayacak iddiaları tamamen bilinçsizce söylenen iddialardır. Bugün ’yargı bağımsızlığından söz ediyor muyuz?’ dediğimiz zaman tabiki yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılmaktadır. Benim kanaatim şu yöndedir, Türkiye’de yargı vesayeti vardır. Yabi yargı, belirleyici erk olarak her şeye karışmaktadır. Nitekim bu ülkede partiler kapatılmıştır. Halbuki partiler yetkilerini halktan alırlar ve halka verirler. Yargı erki adaletin tesisi ile ilgili sorumludur, iktidar kurmak ya da iktidar yıkmakla ilgili değildir. Türkiye’de bir çok parti kapatıldı fakat kapatılan hiçbir partinin nedeni tatmin edici değil. Zaman zaman siyasetin karşısında iktidarın karşısında muhalefet oldular. Yargının görevi adaleti yerine getirmektir. Ben adaleti tesis etmek için istediğimi iktidara taşır ve indiririm gibi bir yükümlülüğü kesinlikle yoktur. Cumhurbaşkanının şuan meclisi feshetme yetkisi var, fakat yeni sistemde böyle bir şey söz konusu değil. Yeni sistemde meclis feshedildiğinde Cumhurbaşkanı kendini de feshetmiş olur. Biz diyoruz ki bu değişim desteklenmelidir" diye konuştu.

Başkan vekili Selvi, sosyal medyada ‘Evet’ propagandası yapan sendika üyesi öğretmenler ile ilgili de şu açıklamaları yaptı:

"Evet demek siyasi bir propaganda değil anayasal düzenlemesi için verilen bir görüştür. Yani bu anayasal haktır. Bununla ilgili kimler soruşturma açmaya kalkarsa, ya da kimler tepki vermeye kalkarsa karşılarında Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olan Memur-Sen Eğitim Bir-Sen sendikasında karşısında bulur."