En yüksek teknolojiye sahip en modern araç-gereçlerle donatılmış cemiyetlerde de yönetim vardır. Bırakın insan topluluklarını hayvan toplulukları arasında da yönetim vardır. Allah'ın izniyle bal yapan arılar, yuvalarına yem taşıyan karıncalar, göklerde uçuşan kuşlar ve diğer hayvan toplulukları da bir yönetim içerisindedir. Hayvanların başı boş bir şekilde hareket ettiklerini mi sanıyorsunuz? Elbette öyle değil! Öyleyse, bir toplulukta yönetimin mevcut olması, tabii bir durum, yönetimsizlik ise arızi bir hâldir. Elbette, en kötü yönetim bile, yönetimsizlikten iyidir. Bu durumda “ehven-i şerreyn” şeklinde bilinen bir fıkıh kuralı geçerli olur ve “iki kötüden daha az zararlı olanı” seçilir. Yönetimsizlik elbette istenmez. Yönetim istenir. Yönetimin de “kaliteli, iyi, etkin, verimli ve adil” olanı, başka bir ifadeyle, ideal olanı istenir. Buraya kadar olan bu sözlerime kimsenin itirazının olacağını sanmıyorum. Peki, “ideal bir yönetim” nasıl sağlanacak? Bu yönetimi kim sağlayacak? İşte, soru ve sorunlar bu noktadan sonra başlıyor. Tartışma bundan sonra kızışıyor. İdeal yönetimin nasıl sağlanacağı üzerine, öncelikle Peygamberler vahy çerçevesinde esaslı ve kapsamlı bir model sundukları gibi, Peygamberlerin izinde yürüyen âlimler de çeşitli görüş ve düşünceler dile getirmişlerdir. İdeal yönetim üzerine yüzlerce cilt kitap yazılmıştır ve hâlen de yazılmaktadır. İdeal yönetim üzerine acizane görüş ve düşünce serdetmem gerekirse, şu 8 temel hususun bu mânâda önem taşıdığını düşünmekteyim. 1- “İnsana, Allah tarafından bahşedilmiş temel hak ve hürriyetler vardır. Bu temel hak ve hürriyetlere yönetim saygı göstermek zorundadır. Allah'ın hak ve hürriyetlerle donattığı insanın, başkasının hak ve hürriyetlerine zarar vermediği müddetçe, hak ve hürriyetlerinden asla mahrum edilmediği yönetim idealdir.” 2- “Yönetim, kendini koruma konusunda varlığı, kuvvet ve iradesi olana değil, bu varlık, kuvvet ve iradeye sahip olmayanları öncelik vermelidir. Bu nokta itibariyle, çocuklar, yaşlılar, kadınlar, hastalar, fakirler, zavallılar, hayvanlar ve bitkiler öncelikle korunmalıdır. Bunları koruyan yönetim idealdir.” 3- Kamu yöneticileri ve görevlileri, kendisine her fırsatta gözü açıklık ederek başvuranı ve isteyeni değil, ihtiyacı olduğu hâlde, sırf çekindiği ve utandığı için başvurmayanı ve istemeyeni öncelikle bulmalı ve korumalıdır. Bunu sağlayan yönetim idealdir.” 4- “Kamu yöneticilerinde ve görevlilerinde emanet, adalet ve merhamet fikir ve duygusu mutlaka bulunmalıdır. Kamu yöneticisi ve görevlisine, emanet, adalet ve merhamet penceresinden baktıran ve bu minval üzerinde çalıştıran yönetim idealdir. “ 5- “Kişisel yarar ile kamu yararı bir iş ve işlemde karşı karşıya geldiğinde, kamu yararı her zaman kişisel yarardan önce gelmelidir. Kişisel yararını önde tutarak, kamu yararını feda eden bir kamu yöneticisi ya da görevlisi bir hainden farksızdır. Kişisel yararını önde tutan kamu yöneticisi ve görevlisini bünyesinde barındırmayan yönetim idealdir.” 6- “İdare, sağlam irade gerektirir. Sağlam iradenin olmadığı yerde, güzel, adil ve doğru bir idarede olmaz. Sağlam iradeli yönetici ve görevli çalıştıran yönetim idealdir.” 7- “Kamu yöneticisi ve görevlisi israftan kaçınmalıdır. Kamu kaynağını emanet görerek özenle ve dikkatle korumalıdır. Tasarrufu esas alan yönetim idealdir.” 8- Kamu yöneticileri ve görevlileri, şikayet ve mazeret üretmemeli. Sorunlara ve şikâyetlere çözüm bulmalıdır. Kamu yöneticileri ve görevlileri sorunun değil, çözümün bir parçası olmalıdır. Sorun çözen yönetim idealdir.” İdeal yönetim için gerekli olan hususlar elbette bu 8 maddeyle sınırlanamaz. Başka hususlar da, başka esas ve ilkeler de bu mânâda dile getirilebilir. Ancak, bu esas ve ilkelerin temel olabileceğini düşünüyorum. Bu esas ve ilkelerin uygulamada dikkate alınmadığı bir yönetim ideal olmaktan uzaktır. İdeal yönetime kavuşmayı Yüce Allah'tan niyaz ederim.