Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nin (KSÜ) düzenlediği Ulusal Su Günleri Sempozyumu başladı. Prof. Dr. Osman Tekinel Konferans Salonu'ndaki sempozyum 2 gün sürecek ve toplam 16 bildiri sunulacak. Sempozyumun açılışında konuşan [B]Kahramanmaraş Valisi M. Niyazi Tanılır,[/B] insanın gündeminde bulunan en önemli konulardan birinin su olduğuna dikkat çekerek, önümüzdeki dönemlerde su için savaşların çıkmasının bile söz konusu olabileceğini ifade etti. Suyun uluslararası ilişkilerde önemli bir sorun olduğunu aktaran Tanılır, suyun devletlerin, hükümetlerin, bilim adamlarının, meydanında sürekli gündeminde olduğunu kaydetti. Tanılır, su kaynakları doğru yönetildiği takdirde insanın ihtiyaçlarına cevap verebileceğini dile getirdi. Türkiye'nin, suyun kişi başına kullanılabilirliği açısından birinci olmadığını söyleyen Tanılır, "Kendimizi kandırıyoruz. Su açısından yoksuluz. Irak'la hatta Suriye ile rakamlarımız yakındır. Bu nedenle suyu doğru kullanmamız lazım." şeklinde konuştu. [B]Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürü İbrahim Dağlıoğlu[/B] ise, suyun geçmişten farklı olarak sadece biyolojik bir madde olarak algılanmayıp, stratejik öneminin her geçen gün arttığı bir kaynak haline geldiğine vurgu yaptı. Suyun önceden sadece tarımsal üretim açısından gündeme geldiğine değinen Dağlıoğlu, suyun enerji üretimi ve ulusal güvenlik gibi konularda da önemli bir yere sahip olduğunun görüldüğünü kaydetti. Dağlıoğlu, "21. yüzyılda toplumların su konusuna böyle geniş bir perspektiften bakmalarını zorunlu kılan sebep, su kaynakları konusunda yaşanan sıkıntıların her geçen gün daha da artması ve daha karmaşık bir hale gelmesidir. Özellikle küresel ısınma, iklim değişikliği kuraklık ve su yetersizliği son yıllarda gündeme ürkütücü bir biçimde girmiştir. Nüfus artışının su kaynakları üzerinde artan baskısı da bu dört unsura eklenmekte ve geleceğe yönelik yapılan su projeksiyonları senaryoları adeta korku filmlerini andırmaktadır. Öte yandan mevcut su kaynaklarının hızla kirletilmesi problemin daha da vahim hale gelmesine yol açmaktadır." dedi. Su sıkıntısının nedenini sadece zincirleme reaksiyon şeklinde birbirine tetikleyen bu sorunlara dayandırmanın konuyu basite indirgemek anlamına geldiğinin altını çizen Dağlıoğlu, "Dünyanın çoğu yerlerinde su konusunda süregelen krizin asıl nedeni suyun kısıtlı oluşu değil su kaynaklarının yanlış yönetilmesidir. Su kıtlığının etkilerinin iyi bir su yönetimi ile giderilmesi mümkün olduğu gibi hiç su kıtlılığı olmayan yerlerde de yanlış su yönetimi nedeniyle bu problemlerin ortaya çıkması mümkündür." diye konuştu. [B]KSÜ Rektörü Prof. Dr. A. Nafi Baytorun da,[/B] önümüzdeki yüzyılda dünyanın en stratejik doğal kaynaklarından birinin de su olacağına dikkat çekerek, suyun petrolden daha önemli hale geldiğini belirtti. Türkiye'nin de su noktasında zengin bir ülke olmadığını anlatan Baytorun, bunun hep böyle bilindiğini ifade ederek, "Türkiye kendine yeten 7 ülkeden biri diyorduk öyle güveniyorduk, Kendimize su kaynakları derken biz bu kaynakları fütursuzca kirletmeye başlamıştık. Ama son 5 yıl içerisinde gerçekten sorunla karşı karşıya geldik. Suyun öneminin çok güzel işlenerek genç nesillere aktarılması gerekiyor." dedi. Bir akan musluğun yıl içerisinde boşa giden suyunun hesap edildiğinde ortaya çıkan rakamların büyük olduğunun görüleceğini ifade eden Baytorun, modern toplumlarda bir insanın ihtiyaçlarının tamamı göze alındığında 200 litre su tüketmek zorunda olduğunu vurguladı. Bu yüzden su kaynaklarının dikkatli kullanılması gerektiğine dikkat çeken Baytorun, tarımcılara da bu konuda büyük görev düştüğünü söyledi.