Trafikte neden medeni değiliz? Trafikte neden saygılı değiliz? Trafik denilince insanların aklına, eskiden, “gelip gidilen yollar, bu yolların üzerindeki araçlar” gelirdi? Artık öyle değil. Günümüzde trafik denilince özellikle bizim Ülkemizde artık başka şeyler geliyordur. Şimdi ben            trafik” diyorum ve aklıma gelenleri sıralıyorum. Bu sıraladıklarım elbette sizin de aklınıza gelir ve trafik denilince sizin de gözünüzün önünde bunlar canlanır. Çünkü aynı memlekette ve aynı şehirlerde yaşıyoruz.
 
Evet “trafik” diyorum şimdi:
 
Evet işte trafik diyorum ve aklıma gelenleri ve gözümün önünde canlananları size aşağıda aktarıyorum.
 
1-Saygısızca araba kullanan, direksiyonda efe gibi sağa-sola bakınan insan görünümlü mahluklar.
2-Hız canavarları
3-Gergin yüzler
4-Uzun araba kuyrukları
5-Egzoz dumanları
6-Yaya geçidinde kırmızı ışıkta geçen insanlar
7-Yaya geçidi dışında da her bulduğu yerden geçen insanlar
8-Üst geçidin yanı başında en akıcı trafikte arabaların arasında karşıya geçmeye çalışan insanlar
9-Korna sesleri ve arabadan dışarıya yayılan türküler, şarkılar.
10-Hatalı sollamalar, çapraz hareketlerle trafiği alt-üst edenler ve diğer hatalı hareketler.
 
Evet, ben aklıma gelen ve gözümün önünde canlanan 10 adet belayı, çileyi ve trafik hatasını yazdım. Sizler de onlarcasını yazabilirsiniz.
 
Burada şunu hemen ifade edeyim. Bu yazdıklarım sanmayın ki diğer Ülkelerde de var. Ben hasbelkader birkaç Avrupa Ülkesini görmüş bir Kardeşinizim. Bu yukarıda yazdıklarım Avrupa’da yok. Olsa da çok çok az. Mesela, ben Almanya’da trafikte korna sesi ve araçlardan dışarıya yayılan müzik duymadım. Mesela, ben Almanya’da sürücülerin trafikte birbirlerine el-kol hareketleri yaptıklarını görmedim. Mesela, ben Almanya’da trafikte kural ihlali yapan ve kırmızı ışıkta yaya geçidinde karşıya geçen yaya görmedim. Gördü isem de o yayaların Türk ya da başka Ülkelerin vatandaşı olduklarını farkettim.
 
Evet, maalesef sorun bizde. Sorun trafikte değil.
 
Elin adamı trafikte kuralları sağlamış.
 
Elin adamı trafikte kuralı nasıl sağlamış, sistemi nasıl kurmuş? Elbette, yüksek cezalar ve kararlı uygulamalar ve eğitimle kurmuş. Mesela, Almanya’da kaldırıma parketmiş bir arabayı değil, kaldırımın ucuna bir tekeri çıkmış bir araba görse trafik görevlileri en ağır ceza veriyorlar. Haydi bakalım adamsa bir kişi arabasının bir tekerini kaldırımın ucuna çıkartsın. Yapamaz. Çünkü yaptığında aldığı ceza, maaşının nerdeyse 3’te ikisine tekabül eder.
 
Gel gör ki bizde kaldırımlar sanki trafik yolu gibi. Her yerde araba görebilirsiniz. Kaldırımda da araba görürsünüz, yolda da. Çünkü kimsenin kurallardan korktuğu yok.
 
Trafikte öyle kurallar olacak ki, en ağırı olacak ve kararlı bir şekilde uygulanacak. Bu trafik canavarları ve trafik kabadayıları ancak öyle gelirler hizaya.
 
Trafik sorunu ile ilgili onlarca yazı yazdım. “Trafikte grafik kötü, trafikte olumsuz grafik” diye tesbitlerde bulundum. İşte bu yazı da onlardan biri.
 
Bu yazıyı bugün yazmamın bir kaç nedeni var. Elbette ilk neden genel trafik sorunları. Diğerleri de şunlar. Daha geçen hafta içinde Bayram tatili dolayısıyla Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarında 150 civarında vatandaşımızın hayatını kaybetmesi. Bayram gidiş ve dönüşlerinde özellikle İstanbul’da, Ankara’da trafiğin adeta bir çileye dönüşmesi. Bir de dün yine bir feci trafik kazası meydana geldi.  Dün Ankara’da meydana gelen bir trafik kazası ve bu kazada ölenler, yaralananlar bizi üzdü. Ankara’da bir belediye otobüsü trafikte yoldan çıkıp otobüs durağında bekleyen vatandaşlarımızın üzerine dalmış. Haberlerden öğrendiğimize göre 12 vatandaşımız ölmüş ve 10 civarında yaralı vatandaş var. Çok acı ve çok üzücü bir haber. Bu haberler bizi derinden üzüyor ve etkiliyor.
 
Bu trafik sorununu kim çözecek? Bu çileyi, bu vebayı, bu belayı kim ortadan kaldıracak?
 
Bu sorulardan sonra sesleniyorum. Haykırıyorum: “TBMM göreve, trafikle ilgili kurum ve kuruluşlar göreve! İlgili Bakanlar göreve! İlgili Genel Müdürler göreve! Biran önce bu trafik sorununa çare bulun? Bir an önce!”