Kendisi pidecilik yapan, eşi de bir otelde çalışan Kerem G., 3 yıl önce hemşehrisi Kazım K.'yi elektrik ve su faturalarını ödemesi koşuluyla evine aldı. Kazım K., bir süre sonra işten ayrıldı ve anne babaları işe giden 10 yaşındaki H.G., 8 yaşındaki A.Ö.G. ve 4.5 yaşındaki E.G. ile evde kalmaya başladı. Kerem G., 3 ay önce Kazım K.'nın çocuklarını dövdüğü ve kendisini ölümle tehdit ettiği iddiasıyla savcılığa başvurdu. Çocukların adli muayenesinde elleri, kolları, bacakları, sırtları ve kafalarında yanıklar, dillerinde kesikler olduğu belirlendi. Psikolog gözetiminde ifade veren çocuklar, Kazım K.'nın kendilerini aç bırakıp 'haydar' adını verdiği sopayla dövdüğünü, 'suskun kral' yazılı bıçakla dillerini kestiğini anlattı. Kazım K.'nın eve getirdiği E.Ö.'nün ise küçük çocuğa birkaç kez tecavüz ettiği öne sürüldü. Kazım K. tutuklanırken, çocuklar ise devlet korumasına alındı. 
 
DHA'nın ulaştığı baba Kerem G., 3 yıl boyunca yaşadıklarını gözyaşları arasında anlattı. Kazım K.'nın kayınbiraderinin tavsiyesi üzerine Gaziantep'ten gelip evlerine yerleştiğini anlatan Kerem G., "İlk günlerden sonra çocuklarıma şiddet uyguladığını fark ettim. Buna engel olmak isteyince beni dövmeye başladı. Çocuklarımın boğazına bıçak dayayıp, 'Şimdi burda keserim bunları. Gözünün önünde' diyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum" dedi.
 
'YUMRUK VURA VURA ÇENESİNİ KIRDI'
 
Kazım K.'nın eşiyle ilişkisini bu yıla kadar bilmediğini belirten Kerem G., şöyle konuştu:
 
"Kazım'ın psikolojik sorunları vardı 'psikopat' gibi davranıyordu. Ellerini ayaklarını bağladığı çocuklarımı tavandaki çengele asıyordu. Kaç kez ortanca oğlumu battaniyeye sarıp, ellerini ayaklarını bağlayarak yatakta yatırdığını gördüm. Çocuklarımı duvara diziyor, asker gibi saatlerce bekletiyor, oturmalarına izin vermiyordu. Çocuklara yiyecek vermiyordu. Mutfağın kapısını kilitliyordu. Ben müdahale edince 'Sen karışamazsın. Öldürürüm yoksa seni' diyordu. Çocuklarıma gizli gizli yemek veriyordum. Küçük oğlum E.'ye çok düşkünüm. Bu nedenle ona daha fazla eziyet ediyordu. Yumruk vura vura çenesini kırdı."
 
'BENDE ALLAH KORKUSU YOK' 
 
Çocukların elleri ve ayaklarındaki sigara yanık izlerini sorduğunda Kazım K.'nın 'Ocakta yandı, yaramazlık yaptı' dediğini, fazla üzerine gittiğindeyse 'Kendi ailenden veya başka birisine bu olanları söylersen hepinizi burda bir gecede öldürürüm' diye tehdit ettiğini öne süren Kerem G., "Son olayda dillerini kesmiş. Çocukların her tarafı mordu. Çocuklarımı o evden çıkaramasaydım, o adamı öldürecektim. Ona 'Sen nasıl bir insansın. Sende Allah korkusu yok mu? Bu çocuklara işkence ediyorsun' dediğimde, 'Bende Allah korkusu yok' karşılığını verdi" diye konuştu.
 
Küçük E.'ye tecavüz olayının 2011 yılında gerkçekleştiğini iddia eden Kerem G., "Oğlum o zamanlar 2 yaşlarındaydı. Kazım K.'nın arkadaşı olan E.Ö. geldi o da evde kalmaya başladı. E.Ö. bizde 2- 3 ay kadar kaldı. Sonra birden eşyalarını topladığı gibi evden kaçtı. Ben şüphelendim. Karıma ve Kazım K.'ya 'Bu adam kaçar gibi gitti. Niye kaçtı' dedim. Bana 'Zamanı gelince öğrenirsin' dediler. Meğer o gün çocuğuma tecavüz etmiş" dedi. 
 
'ÇOCUKLARI KURTARMAK İÇİN FIRSAT ARIYORDUM'
 
Son olarak mahalledeki fırıncıdan yardım istediğini belirten Kerem G., "Evden dışarı çıkmıyordu. Çocukları kurtarabilmek için fırsat arıyordum. Dayımın oğlu geliyordu. Eşim aynı zamanda dayımın kızıdır. Eşimle ilişkisi olduğundan, ailemden bazılarıyla samimiydi. Kazım, dayı oğlumu otogardan almak için araba kiralamıştı. Fırıncı onun evden çıktığını görünce bana telefon açtı. Hemen eve gelip çocuklarımı aldım, karınlarını doyurdum ve polise götürdüm. Sonrasında devlet çocuklarımı koruma altına aldı" diye konuştu. 
 
Bundan sonra çocukları için yaşayacağını belirten Kerem G., "Çocuklarımı bir araya getirip yaşamaktan başka bir düşüncem yok. Bir de çocuklarımı görebilsem yeter. Hiç olmazsa şimdi Sosyal Hizmetler'de karınları doyuyor" dedi. 
 
GÖRGÜ TANIĞI ANLATTI
 
Kazım K. ve Fatma G. ile pikniğe giden görgü tanıklarından Nergiz Türkkan, çocukların dayak yediğini gördüğünü söyledi. Nergiz Türkkan, şöyle dedi:
 
"Çocuklara yemek vermiyorlardı. Kazım'a 'Sende hiç mi vicdan yok. Nasıl bu çocukları bu şekilde dövdün' dedim. Bir dürüm yapıp ellerine verdim. Kazım bana 'Fazla ilgi gösterme yemek verme' dedi. Fatma G. ise geçenlerde bizi telefonla arayarak, 'Kazım'ın yanına gidin. Ona para götürün, havalar soğuk kıyafet götürün. Şimdi yalnız kalmıştır oralarda. Ne yer yen içer' dedi."