Yardımcıoğlu, açıklanan Haziran ayı dış ticaret rakamlarını değerlendirdi. Dış ticaret rakamlarına göre; salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisinin gittikçe azaldığını ifade eden Yardımcıoğlu, “Açıklanan rakamlara baktığımızda; Dünya ve Türkiye ekonomisi her geçen gün ivme kazanıyor; ama küçük ve orta ölçekli esnafa bu durum yansımıyor. Türkiye ekonomisi ne zaman büyümüşse açık vermiştir. Ne zaman açık vermeyi bitirmiş bir ülke olursak işte o zaman dünya süper ligindeki devletlerden birisi oluruz” dedi. İhracat verilerinin ikinci çeyrekte daha güçlü bir büyüme performansına işaret ettiğini belirten BBP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye'nin ihracatı Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 47 artış kaydetti ve 19,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise yüzde 38,9 artışla 22,7 milyar dolar oldu. Böylece Haziran’da dış ticaret açığı 2,9 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. 2021 yılının ilk 6 ayındaysa ihracat yüzde 40,4 artışla 99,6 milyar dolar; ithalat yüzde 28,2 artarak 121,3 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı ise 21,2 milyar dolar olarak rakamlara yansıdı. Haziran ayı verilerine göre, dış ticaret hacmi, yüzde 42,50 artarak 42 milyar 434 milyon dolara ulaşırken; ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 87,3 oldu. Altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 87,8 seviyesinde gerçekleşti.” En Fazla İhracat Almanya - En Fazla İthalat Çin Yardımcıoğlu, Haziran ayında en fazla ihracatın Almanya, en fazla ithalatın ise Çin ile yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Yardımcıoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “ 2021 yılı Haziran ayında en fazla ihracat yapılan ülke 1 milyar 704 milyon dolar ile Almanya olurken; bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 346 milyon dolar ile ABD ve1 milyar 268 milyon dolar ile İngiltere izledi. 2021 yılı Haziran ayında en fazla ithalat yapılan ülke 2 milyar 858 milyon dolar ile Çin olurken; bu ülkeyi sırasıyla 2 milyar 330 milyon dolar ile Rusya Federasyonu ve 1 milyar 920 milyon dolar ile Almanya takip etti. Neredeyse 1,5 yıldan beri tüm dünyayı hem sosyal hem de ekonomik anlamda çok büyük oranda olumsuz etkileyen salgın nedeniyle dünya ekonomilerinde yaşanan daralmanın olumsuz etkilerinin, hem ülkemizin hem de dünya ekonomilerinin normalleşme sürecine girdiği 2021 yılı Haziran ayından itibaren ortadan kalkmaya başladığı görülmektedir. 2021 yılı Haziran ayında 10 milyar 264 milyon dolar ile en çok ihracat Hammadde (Ara mallar) grubunda yapılırken; bu grubu sırasıyla 7 milyar 189 milyon dolar ile Tüketim malları ve 2 milyar 235 milyon dolar ile Yatırım (Sermaye) malları grupları takip etti. 2021 yılı Haziran ayında 17 milyar 38 milyon dolar ile en çok ithalat Hammadde (Ara mallar) grubunda yapılırken; bu grubu sırasıyla 3 milyar 387 milyon dolar ile Yatırım (Sermaye) malları ve 2 milyar 207 milyon dolar ile Tüketim malları grupları takip etmiştir. 2021 yılı Haziran ayında 1 milyar 941 milyon dolar ile en çok ihraç edilen Motorlu kara taşıtları faslı olurken; bu sırayı 1 milyar 879 milyon dolar Kazanlar, makineler ve 1 milyar 550 milyon dolar ile Demir ve çelik ihracatı takip etmiştir. 2021 yılı Haziran ayında 3 milyar 658 milyon dolar ile en çok ithal edilen Mineral yakıtlar, mineral yağlar faslı olurken; bu sırayı 2 milyar 676 milyon dolar ile Kazanlar, makineler ve 2 milyar 236 milyon dolar ile Demir ve çelik ithalatı takip etmiştir. Sonuç olarak, Bu tablodan anlaşılması gereken salgın etkisi gittikçe azalmaktadır. Dünya ve Türkiye ekonomisi her geçen gün ivme kazanmaktadır.” “İŞLETMELERE DESTEK VERİLİRKEN İTHAL EDİLEN ÜRÜNLERE BAKILMALI!” Açıklamasında; Türkiye’de, işletmelere destek verilirken gözetlen kriterlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini dile getiren Yardımcıoğlu, şunları kaydetti: “Türkiye ekonomisi ne zaman büyümüşse açık vermiştir. Ne zaman açık vermeyi bitirmiş bir ülke olursak; işte o zaman dünya süper ligindeki devletlerden birisi oluruz. İhracat yaptığımız ülkelere bakarak kimlerle iyi geçinmek durumunda olduğumuzu tekrar hatırlamakta fayda var ve alternatif olarak da hep bir ‘B’ planına sahip olmalıyız. Bununla beraber işletmelere verilecek destekler söz konusu olduğunda; ithal ettiğimiz ürünler de önemli bir kriter olarak göz önünde bulundurulmalı! Bu ithal edilen ara mal ve ürünlerin özellikle tüketilen ürünlerin ülkemizde üretimlerinin gerçekleştirilebilmesi, ülke için gerçek bir beka sorunudur. İthalat yaptığımız ülkelerle ilişkilerimizde de yine bir ‘B’ planı olmalıdır ve bu ürün ile ara malların ilgili ülkelerle aramızda stratejik konularda kullanılabilecek bir enstrüman olduğu da asla unutulmamalı ve ilişkilerde kullanılmalıdır.”