”¦ Diğer yakasını makûs talihi hiç bırakmaz. Kilometre kareye düşen su miktarı ile dünyanın 4.Türkiye'nin 1. şehri. Ülkenin en güzel iklimine, en güzel coğrafyalarından birine sahip. Akdeniz iklimine sahip ovalarında çeltik, 3000 metreyi bulan doruklarında keklik, ormanlarında geyik, üveyik”¦ Kısaca eşsiz güzellikte tabiata ve iklime sahip, meşhurları meşhur olan, madalyalı şehir. Burası, yaşanan acı olaylarla, hassas duygularıyla oynanmış, oyunun yıkımını kendi çekmiş, tekrar yıkımın faturası hesabına kesilmiş bir şehir. Şehre ve şehir insanına dair, yönetimsel tüm yatırımları, yapılanması ve plansızlığı meşhur olacak kadar ve fakat diğer meşhurlarıyla bu yönü kapatılan şehir. Bir şehir yapılaşması düşünün, tatlı bir meyle sahip yeni kurulan bölgesini bile “labirent şehre” dönüştürsün. Bir sanayileşme düşünün ki en verimli arazilere, hatta baraj kenarındaki alanlarına bile sanayi tesisi kurulsun ve kirli sularını baraja boşaltsın. Hangi iktidar gelirse gelsin, devlet yatırımından en az pay alan şehir. Sözüm ona “Kahramanmaraş'ın kahraman evlatları” diye başlayan istismar cümleleriyle hamasi duyguları okşanan, “siz Sütçü İmam'ın torunlarısınız” diye sırtı tıpışlanıp, bilmem kaçıncı kez göğsü kabartılan, sonra avucu boş bırakılan şehir. İstemeye tenezzül etmeyen, onurlu, ülke çıkarlarını kendi çıkarlarından önde gören, bir türlü bitmeyen olağanüstü(!) dönemin önemine inanıp, olağan ihtiyaçlarını erteleyen şehir! Bu şehir böyle olmamalıydı. Ama oldu. Ancak bu güzel coğrafyada, güzel iklim, çok şükür ki hâlâ devam ediyor. O halde yeni bir başlangıçla bu şehrin geleceğini inşa edebiliriz. Kahramanmaraş, 2023'te nasıl bir şehir olmalı? Bence, bu sorunun cevabı, şehirlerin ülkedeki coğrafi durumu ve stratejik yeriyle alakalı. Gelişmiş ülkeler, sanayi şehri, üniversite şehri, emekli şehri vs. gibi planlamalar yapıyor. Bu şehir, bir sanayi şehri olmamalı mesela. İllâ sanayi şehri olacaksa, çevreyi kirleten, kocaman tesislerin gerektiği, orta ve ağır sanayi tesisleri kurulmamalıdır. Bunun yerine, daha küçük tesislerle yapılan, çevreye dost, elektronik sanayi, bilişim, yazılım sektörüne üs olabilecek nitelikte bir endüstri şehri olmalıdır. Endüstri ile iç içe, güçlü, dünya çapında üniversitelerinin olduğu bir üniversite şehri olmalıdır. Uygun iklimi ve güzel coğrafyası, coğrafi konumu, Ortadoğu ve Arap ülkelerine olan yakınlığı, stratejik konumu ile tam da bu iş için biçilmiş kaftan. Uluslararası üne sahip, tarımsal uygulama ve araştırma enstitüleri, laboratuarlar kurulabilir. Şehrin coğrafi dokusuna uygun, Devletin bir takım enstitüleri, kurumları, özellikle Arap dünyasına hitap edecek altın borsası kurulabilir. Özel amaçlı, hem ziyaret hem ticaret babından bir ticaret ve turizm şehri olabilir. Mesela iki acil projeden bahsetmek istiyorum: 1. Karadeniz-Akdeniz yolu projesi, Ordu'dan başlayıp, Sivas, Pınarbaşı, Sarız, Göksun, Andırın, Kadirli, Osmaniye şeklinde düşünülmektedir. Bu projede yol, Kahramanmaraş'tan geçmelidir. Bunun için, Sivas'tan sonra güzergâh, Gürün üzerinden veya Sarız'dan sonra, Afşin Elbistan arasından devam edip Süleymanlı bölgesinden geçerek şehrin batı tarafından teğet geçmeli, Nurdağı otobanına birleşmelidir. Bu şekilde yol, daha kısalacaktır. Nurdağı, otobanla Osmaniye istikametine, İskenderun ve Yumurtalık limanlarına zaten bağlantılıdır. Böylece hem küstürülen Afşin-Elbistan ilçeleri yolu yakınlaşmış olur, hem de şehir yanı başında ana arterlerden birine kavuşmuş olur. Ayrıca yeni yolun, Nurdağı'ndan yine bir başka kolu, Kırıkhan yolundan devam ederek Antakya ve Suriye bağlantısı planlanmalıdır. 2. Şehrin doğu ile batı, kuzey ile güney yollarının büyük bölümünün toplanıp dağıldığı Ulu cami ile Kıbrıs meydanı arası yaya ve araç trafiği ile adeta kilitlenmiş durumdadır. Ayrıca bu bölge çarpık şehirleşmenin geldiği son hali ile sel riski ile karşı karşıyadır. Acil olarak ama uzun vadede planlanılacak şekilde düşünüldüğünde, kale dibinden başlayarak, yeni müftülük meydanına kadar olan kısmın araç trafiği yer altına alınmalıdır. Yeraltına indirilen ve kaldırımları küçük bırakılan araç yolu, üçer şerit işlemeli, sağ-sol caddelere tünel çıkışları verilmelidir. Böylece alt kat araç yolu olacak, yer üstü ise araç trafiğine kapatılarak yaya yolu, meydanlık, parklar, büfe tarzı alışveriş merkezleri vs. olacaktır. Yine kale dibi ile Kıbrıs Meydanı arası üç kat planlanmalıdır. En alt kat, sel tahliye alanı ve aynı zamanda otopark, orta kat yol, üs kat yaya yolu, meydanlık vs. olmalıdır. Katlar arası belli mesafelerle asansörler olacak şekilde vb. proje detayları üzerinde ayrıca çalışılabilir.(Aslında 2. maddedeki projeyi, başlı başına detaylarıyla bir yazıda anlatmak istiyordum ama hafif bir giriş yapmış olduk.) Bu şehrin, böyle bir yapıya uygun stratejik planı yapılmalı bence. Hem de hükümet eliyle. Bu şehir yıllardır ihmal edilmişliği ve duruşuyla bunu hak etti. Elbette bu şehri büyükşehir yapmak hükümetin bir vefa borcudur. Ancak ondan önce şehrin ihtiyacı olan, buna benzer büyük projelerine destek olmalıdır. İsmail ÇELİK NOT: Yazılarımın teknik incelemesini yapan Fikret ÖZNALÇIN Bey'e teşekkür ediyorum.