Akraba evliliği ile hayatlarını birleştiren Arslan çiftinin son çocuğu olarak dünyaya gelen Emre, bedenine göre en az 4 kat büyüklükteki kafası ile hayretlere sebep oluyor. Acılı anne Selvi Arslan hiçbir maddi beklentisinin olmadığını belirtirken, tek isteğinin oğlunun bir an önce sağlığına kavuşması olduğunu söyledi. Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki Selvi, 20 yıl önce halasının oğlu Halil ile hayatını birleştirdi. Çiftçilik ve hayvancılık yaparak geçimini temin eden Arslan çiftinin bu evliliğinden Emel (19), Emrah (18), Emrullah (14) ve Emre (9) isimli 4 çocuk dünyaya geldi. Akraba evliliklerinin ardından ilk iki çocuklarında herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan Arslan çifti, ilk acıyı üçüncü çocukları olan Emrullah'ta yaşadı. Belinde ve bacağında sakatlık bulunan Emrullah, geçirdiği ameliyata rağmen bir türlü sağlığına kavuşamadı ve bugün hala aksayarak yürüyor. Arslan çifti en büyük acıyı ise son evlatları Emre'de yaşadı. Normal bir doğumun ardından dünyaya gelen Emre, bir ay sonra hasta oldu. Soluğu hemen Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde alan aile, canlarından bir parça olan çocuklarını tedavi ettirmek istedi. 5 aylık bir tedaviye rağmen bir türlü düzelmeyen Emre'nin kafası, vücuduna oranla her geçen gün düzensiz bir şekilde büyümeye başladı. Umutlarını kaybeden aile, evlerinin yolunu tutarken bugün 9 yaşına gelen küçük yavrularının da kafası normalin 4 katı büyüklükteki bir hale geldi. Yürüyemeyen, konuşamayan ve sadece sıvı gıdalar tüketen Emre'nin sağlık sorunları sebebiyle ailenin de yaşamı her geçen gün çekilmez hale gelirken, hayattan da bir beklentileri kalmadı. Yaşadığı tüm acılara rağmen oğluna gözü gibi bakan anne Selvi, ölmeden önceki tek isteğinin oğlunun yaşıtları gibi koşup oynadığını görmek olduğunu belirterek, "Oğlumun derdine çare bulunmasını istiyorum, diğer çocuklar gibi benim çocuğum da kalkıp yürüsün" diyerek yürekleri dağladı. Oğlunun bu haliyle hiçbir iş yapamadığını, başından bir türlü ayrılamadığını kaydeden genç anne yaşadıklarını şöyle anlattı: "Biz söylediklerini anlıyoruz ama dışarıdan gelen anlamıyor. Her şeyini ben yapıyorum, kendi eliyle bir şey yapamıyor, yemesini, içmesini ben yapıyorum, altını ben bağlıyorum. Hala doğru düzgün bir şey yiyemiyor. Ağzında diş yok, sadece sıvı yemekler yiyor. Benim hiçbir maddi beklentim yok. Tek istediğim, eğer varsa oğlumun derdine bir çare bulunması." DOKTORLAR NE DİYOR? Dr. Veli Karabuğa, küçük Emre'nin yaşadığı sağlık sorununun akraba evliliğinin yanı sıra başka sebeplerden de kaynaklanabileceğini söyledi. Emre'nin kafasının beyne giden ana kanalların bazılarının tıkanması sebebiyle su birikmesinden dolayı büyümüş olabileceğini belirten Karabuğa, tam teşekküllü bir hastanede yapılacak bir muayenenin ardından tedavi edilip edilemeyeceğinin öğrenilebileceğini vurguladı. Karabuğa, "Bebekte rahim içi gelişim döneminde beyin omurilik sıvısının normalden fazla üretilmesi veya üretilen sıvının su kanalları içinde dolaşımının bir veya birkaç noktada engellenmesi sebebiyle kafa içinde normalden fazla sıvı birikmesi durumudur. Kanalların tıkanarak kafa içinde sıvı birikmesine sebep olan olay, rahim içinde geçirilen enfeksiyonlardan kaynaklanabileceği gibi kafa içi yerleşimli kitleler de tıkanıklığa sebep olabilir. Rahim içi dönemde hidrosefalinin en erken teşhisi, ana kanalların büyüdüğünün görülmesiyle konmaktadır. Günümüzde, kafatası içerisinden mideye atılan bir suni kanalla bu su midede toplanabiliyor" diyerek aileye umut verdi. [URL=http://www.haber46.com.tr/gallerydetails.asp?id=761#]KAHRAMANMARAŞ'IN GÖKSUN İLÇESİNDE YAŞAYAN KÜÇÜK EMRE, NORMALİN 4 KATI BÜYÜKLÜKTEKİ BİR KAFAYA SAHİP [/URL]