Ağaç ve ormana değil bir hafta, değil bir ay, bir yıl, bütün ömrümüzü versek azdır. Çünkü, ağaç ve orman hayati öneme sahip bir husus ve aynı zamanda manevi özellikleri olan bir konudur. Kimse ağacı ve ormanı yalnızca maddi bir varlık olarak görmesin. Ağaç ve orman maddi bir varlık olsaydı, Yüce Peygamberimiz (sav) “Kıyamet kopması anında bile elinde bir ağaç fidanı bulunan kimse onu dikmeye imkan bulursa diksin” diye Bizlere bir emir ferman buyurur muydu? Gerçekten de, bu çok önemli bir emirdir. Ağaç ve orman Bizim gördüğümüzden daha yüce bir değere sahiptir. Hatta bu nedenle, bana ağaçların, fidanların alınıp satılması bile hep garip gelmiştir. Çünkü, ben ağacı, ormanı bir maddi değer olarak göremiyorum. Bu sebebten olacak, “ağacı, ormanı satmayı değil de yaşatmayı kendime hep ilke bellemişimdir.” Tabi bu görüşüme karşı şunlar da söylenecektir: “Ağacın, ormanın ekolojik değeri olduğu gibi elbette ekonomik değeri de vardır. Ömrünü dolduran orman ağacı kesilmesin ve odun hâline getirilmesin de ne yapılsın? Boş yere çürüsün mü?” Bu şekilde söz söyleyenlere şöyle cevap veriyorum: “Ağacın, ormanın ekonomik değeri bir ise, ekolojik değeri bindir. Bir, binin yanında ne değer taşıyabilir ki. Üstelik o bir ekonomik değer, bin ekolojik değer karşısında, baştan kaybeder. Çünkü, birisi maddi, diğeri manevidir. Manevi değerler, her zaman maddi değerlerden üstündür. Benzetme yapacak olursak, insanın ruhi yapısı, beden yapısıyla kıyaslandığında, beden yapısının değeri 1 ise, ruhi yapısının değeri 1000'dir. Burada da aynısı geçerli ve 1, 1000'in yanında çok küçük kalmaktadır. Ağacın, ormanların dünya hayatında ekolojik dengede taşıdığı önem ve insanların sağlığı noktasında sahip olduğu değer, gün geçtikçe Bilim Adamlarının araştırmalarıyla daha fazla ortaya çıkmaktadır. Ağacın, ormanların, erozyonu önlemekten temiz hava sağlamaya, insanların gözüne, kulağına, ruhuna hitap etmesinden yağışları kendisine düzenli bir şekilde çekmesine, hayvanlara yuva ve mesken olmasından ekolojik çeşitliliğin muhafazasına kadar sayılamayacak çok manevi faydaları vardır. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde ağaç ve ormanın maddi bir değer olmadığı çok açık bir şekilde açığa çıkmaktadır. Bu nokta itibariyle, ağaç ve orman ruhumuzdur, canımızdır, nefesimizdir. Kim ruhunu, canını ve nefesini satabilir ki! Bu durumda, kim ağacı, ormanı satabilir ki! Şimdi, bu açıklamalar ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki, ağaç ve orman kesinlikle ekonomik değer için yetiştirilmez, ancak, son noktada ağacın, ormanın ekonomisinden de yararlanılabilir. Ağacın, ormanın yetiştirilmesinden maksat ekolojiktir. Ağaç ve ormandaki son noktada tabi olarak ortaya çıkan parasal değer, bir hedef ve bir maksat değil, bir sonuçtur. Ağaçlandırma Haftası dolayısıyla görüşümü böyle kısaca açıkladıktan sonra, sözü nesirden sonra nazıma bırakalım. Ağaç ve orman konusunda bir şiirle seslenelim. HERŞEY SENİN ELİNDE Betonlaştırdık toprağı ev, apartman, yazlık, Elden gitti nice orman, ağaçlık ve sazlık, Neden bu açgözlük, neden bu aymazlık? Her şey senin elinde, kapılma dünya malına, Yemyeşil bir dünya bırak sen de torununa. Denizi, toprağı, havayı sardı bunca fesat, İşte bundan dolayı gitti bütün işler kesat, Dünyamızda ne zevk kaldı, ne de bir tat. Her şey senin elinde, son ver artık yanlışına, Yemyeşil bir dünya bırak sen de torununa. Her ağaç bir çekirdektir, her çekirdek bir ağaç, Doldur eteğine çekirdekleri, yağmur gibi saç, Eğer ekip dikmezsen olacak bu topraklar kıraç. Her şey senin elinde, bakma sağına-soluna, Yemyeşil bir dünya bırak sen de torununa. Kuraklık, çölleşme dedikleri en büyük felaket, Geç kalma artık, bu tehlikeyi sen de fark et, Ne olur, aklını başına al da, yanlıştan çark et. Her şey senin elinde, haydi sahip çık yarınına, Yemyeşil bir dünya bırak sen de torununa. Suyu en büyük nimet bildi senin ecdadın, Toprağı en sadık dost bildi senin ecdadın, Havaya da büyük kıymet verdi senin ecdadın. Her şey senin elinde, haydi sahip çık yurduna, Yemyeşil bir dünya bırak sen de torununa. Bu şiirimle de böylece seslendikten sonra, “Ağaçlandırma Haftasını kutlar ve çevrenin, ağacın, ormanların, bitkilerin ve hayvanların gereği şekilde korunmasını ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakılmasını dilerim.”