Görmek ile bakmak arasındaki farkı biliyoruz. Yalnızca bakan insan bir şey anlamaz. Gören insan anlar. Kur'an'a herkes bakıyor. Ancak görenler ayrı bir ilham ve lezzet alıyor. Evet, Kur'an'ı görmek gerek. Mesela Rum Suresi 21. ayete baktığımızda okur geçeriz. Ancak gördüğümüzde neler görürüz neler. Yüce Allah (cc) bu ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır:"Kendileri ile sükunete kavuşasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi (meveddet) ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır." Şimdi bu ayeti gelin bir tefekkür edelim. Ayrıntılı bir şekilde mütalaa edelim. Ayette önce, sükunetten bahsediliyor. Sükunet nedir? Sükunet Arapça bir kelimedir. Sükun'dan gelir. Sükun ise "hareketsizlik, durgunluk" demektir. Sükunet ise, "huzura kavuşma, sessiz ve sakin bir ortamda yaşama, rahatlama demektir." Allah-û Teala Hazretleri (cc) Rum Suresi 21. ayetin ilk kısmında; "kendileri ile sükunete kavuşasınız diye türünden eşler yaratması"ndan bahsediyor. İnsan sükunete ne zaman kavuşur? Dağdağalı, fırtınalı, hareketli ve hızlı geçen bir hayattan sonra sükunete kavuşur? Bu dönemin insanın hayatının hangi zaman dilimine rastladığını herkes biliyordur. Bu dönem ister erkek, isterse kadın olsun, insanın evlenmeden önceki dönemidir. Yani gençlik dönemidir. Allah (cc) bizlere şunu söylüyor, "fırtınalı, dağdağalı, hareketli ve hızlı geçen gençlik döneminden sonra sükunete kavuşmanız için kendi türünüzden eşler yarattım. Öyleyse evlenin ve huzura kavuşun.” Zaten evliliğin ilk dönemi sakinleşme, rahatlama ve huzur bulma devresidir. Gelin, ayet-i kerimenin ikinci kısmını görelim. Burada da; Yüce Allah (cc) "aranızda bir sevgi (meveddet)" yarattım diye buyuruyor. Bir insanın evlenmesi ve rahata kavuşmasıyla iş bitmiyor. Hatta, insan evlenmeden de rahata kavuşabilir. Deyim yerindeyse anlık zevklerle de sakinleşebilir. Ancak bu rahata kavuşma, bu sakinleşme kısa süreli olur, geçici olur ve insanı mutlu etmez. İnsanı bir ömür boyu huzur ve sükun içerisinde tutmak gerek. İnsanı bir ömür boyu rahat içerisinde yaşatmak gerek. İnsanı bir ömür boyu huzur ve sükun içerisinde tutmanın yolu da, ancak sevgiden geçer. Bir ailede karı koca arasında sevgi oldukça, mevcut huzur ve sükun bir ömür boyu devam eder. Gelelim sözkonusu ayetin üçüncü kısmına. Ayetin üçüncü kısmında "sevgiden sonra merhametten" bahsediliyor. Allah-û Teala Hazretleri (cc), "eşler arasında merhamet var ettim" diye buyuruyor. Demek ki, ailede karı koca arasında sevgi de yetmiyor. Bunun üzerine bir de merhamet gerekmektedir. Gerçekten de, evliliğin özellikle ileriki dönemlerinde merhamet daha da önem kazanıyor. Karı koca yaşlanıyor. İster istemez hastalıklar baş gösteriyor. Yardımlaşma ve dayanışma daha çok ön plana çıkıyor. Şimdi bunlar için sevginin yanında bir de merhamet gereklidir. İşte, Allah (cc) bunu da var ediyor. Mezkûr ayet üzerindeki tefekkürümüz devam ettikçe aklımıza, gönlümüze neler doğuyor neler! Yukarıda esas olarak üç kavramdan bahsettik. Birincisi sakinlik (sükunet), ikincisi sevgi (meveddet) ve üçüncüsü merhamet'tir. İnsanın evlilik hayatını üçe ayırdığımızda da bu üç kavramın aşama aşama geçerli olduğunu görmekteyiz. Mesela, evliliğin ilk yılları, buna ilk 10 yıl diyelim, huzur bulma, sakinleşme, rahatlama yıllarıdır. Çokça derler ya, “evlenmeden önce fırtınalı hayatı vardı. Evlendi değişti, çok sakin bir adam oldu.” İşte onun gibi bir şey bu. Gelelim evlilikteki sonraki yıllara. Rahatlama yılarlından sonra sevgi daha çok öne çıkmaya başlar. İnsan evlendiği kişiyi bir huzur bulma, bir sükunete kavuşma kişisinden daha çok sevdiği ve muhabbet duyduğu insan olarak görmeye başlar. Diyelim ki bu döneme de, evliliğin ilk 10 yılından sonraki 20 yılı diyelim. Şimdi, evlilikten itibaren 30 yıl geçti. 25 yaşında evlenen karı koca 55'li yaşlara ulaştılar. Bu yaşlardan sonra ne başlar? Yaşlılık başlar. Yaşlılık esasta hastalıklar ve yorgunluklar dönemidir. İşte insan bu yaşlarda sevgiyle birlikte merhamete de ihtiyaç duyar. Hatta, merhamete daha çok ihtiyaç duyar. Ayet-i kerime de bu üç kavramdan, bu sıra içerisinde bahsedilmesi kesinlikle bir tesadüf olamaz. Bir hikmeti vardır. Tefekkür ettikçe hikmetler daha çok ortaya çıkıyor. Allah-û Teala Hazretleri (cc) “karı koca arasında sükunet, meveddet ve merhamet var etmesini kendisinin kudret delillerinden bir delil olarak” belirtiyor. Bunu da akl-ı selim sahibi ve yüreği paslanmamış herkes anlar. Çok şükür bizler bunu idrak ediyoruz. Evet, daha bitmedi. Rum Suresi 21. ayetin tefekkürümüz devam ediyor. Ayetin son kısmı şöyledir: “Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” Allah düşünen fertlerden değil, düşünen toplumdan bahsediyor. Burada da şuna işaret var. Toplum olarak kurtuluşun yolu aileden geçer. Mutlu aile kurmanın formülü de “sükunet, meveddet ve merhametten” geçer. Allah (cc) ayan beyan buyuyor; “mutluluğun başka bir çaresi ve yolu yoktur. Öyleyse ibret alın.” Bir kişi değil, iki keşi değil, herkes ibret alsın, tüm toplum ibret alsın. Sözkonusu ayet üzerindeki tefekkürümüzde ulaştığımız bir nokta daha var. Evliliklerdeki sükunet, sevgi ve merhamete dikkat çeken bu ayet Rum Suresinde yer almasının dahi hikmeti olduğunu düşünüyorum. Bilindiği üzere, ailenin çöküşü, evliliklerdeki ayrılıkların çoğalması, karı koca arasındaki sükunet, sevgi ve merhametin azalması önce gelişmiş Batı Toplumlarında başlamış bir olaydır. Rum dediğimizde de esasında Batı aklımıza gelmektedir. Ayetteki hikmetler, gerçekten bitmek bilmiyor. Bu ayetin sure içerisindeki sırası dahi bir hikmettir. Ayetin sırası 21. Buradan da yaşadığımız yüzyıla yani 21. Yüzyıla işaret olduğunu düşünmekteyim. 21 yüzyılın en önemli özelliği nedir? Aile kavramının yıkılmaya yüz tuttuğu, karı koca arasında huzursuzlukların arttığı, ayrılıkların çoğaldığı bir yüzyıldır. Nerdeyse huzurun, sükunun, sevginin, merhametin kaybolduğu, ortadan kalktığı bir yüzyıldır. 21. yüzyılda yaşayan fertlerin kurtuluşu nasıl olacaktır. Nasıl olacağı bu ayette ayan-beyan belirtilmektedir. 21 yüzyılda yaşayan kişilerin mutluluğu için evlilikler teşvik edilmeli ve gençler huzur ve sükunete kavuşmalıdır. Evlendikten sonra da, ailede sevgi ve merhamet bir ömür boyu sürmelidir. Vesselam.