Gülizar Baki'nin haberi Ressam Ekber Yeşilyurt, 30 yıldır Anadolu kadınının baş bağlama tarzlarını resmediyor. Yeşilyurt, aslında bir halk bilimci. Uzmanlık alanı folklorik kıyafetler. Önce baş bağlama tarzlarını sonra da kıyafetleri resmetmeye niyetlenmiş. Ama daha başı bitirememiş. Ekber Yeşilyurt, Türkiye'nin en doğusunda kalan Iğdır'dan İstanbul'a doğru yola çıktığında yıl 1972'dir. İdealist bir iletişim fakültesi öğrencisi olarak geldiği büyük şehirde, kendini ve değerlerini sorgular. Çünkü İstanbulluların geleneklerinden ve folklorik değerlerinden çabucak vazgeçtiklerini gözlemler. Kendi kendine onlar gibi olmamaya söz verir. Türk Folklor Kurumu'na halk oyunlarına başvurur. Zamanla halk giysileri ile ilgilenir ve araştırmalar yapar. Sandıklardaki kıyafetleri inceler, fotoğraflarını çeker. O kadar büyük bir kültürle karşılaşır ki hepsini birden ele alamayacağını düşünerek "Baştan başlayayım" der ve baş bezemeleri üzerine yoğunlaşır. Anadolu kadınının unutulmaya yüz tutan baş bağlama tarzlarını incelemekle kalmaz, yağlıboya tablolarını yapar. Neredeyse 30 yıldır resmediyor ama henüz başı bitirip kıyafetlere geçememiş. Bu sebeple, "O kadar büyük bir kültür hazinesi ki bir ilde onlarca tarz ile karşılaşıyorsunuz. Mesela Karadeniz kadını denince akla Laz bağlama stilleri geliyor. Ama orada Kafkaslıların ayrı, Hemşinlilerin ayrı, Lazların ayrı, Hemşinli Türkmenlerin ayrı baş süslemeleri var. Bir evin içine gelen iki gelin bile ayrı bağlıyor. Kaynana ayrı, genç kız ayrı, baldız ayrı, dul kadın ayrı... İşin içine girince kolay kolay çıkamıyorsunuz. Binlerce yıllık bir kültürden söz ediyoruz." diyor. Hem CHP'li hem de AK Partili belediye başkanına danışmanlık yapıyor Aslen Iğdır Azeri'si olan Yeşilyurt, 35 yıldır resim yapıyor ama resim eğitimini 90'lı yıllarda Azerbaycan'da almış. Bunun ilginç bir sebebi var. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra Türkiye'den Azerbaycan'a ilk gidenlerden biri o. Akrabalarını aramak istemiş. Sonrasında irtibatını koparmamış. Üniversiteye kaydını yaptırmış. Bu bahaneyle sık sık gidip gelmiş. Halk bilimi çalışmalarını burada da sürdürmüş. Devlet kurumlarında basın müşavirliği yapan Yeşilyurt, emeklilik günlerini Büyükçekmece'de Sinanoba'daki atölyesinde resim dersleri vererek geçiriyor. Bir de Büyükçekmece ve Ümraniye Belediye başkanlarının sanat danışmanlığını yapıyor. Biri CHP'li diğeri AK Partili iki başkanın danışmanı olan Yeşilyurt, başörtüsü üzerinden yapılan tartışmalardan dolayı siyasilere çok kızgın. Yeşilyurt, "Baş bağlamanın bir tarihi gelişimi var. Anadolu'da 5 bin yıldır kadınlar başını bağlıyor. Kimi geleneksel yaklaşmış, kimi kültürel, kimi dini inancı sebebiyle örtünüyor. Yadırgayamayız bunu. Türkiye'de siyasilerin işi gücü kalmamış; yok başınızı öyle bağlayın, yok böyle bağlayın, bununla uğraşıyor. Halkı rahat bıraksınlar." diyor. "Türban bu çağın Anadolu baş bağlama tarzı" Yeşilyurt'un "Anadolu'da Baş Bağlama" adında bir kitabı da var. 81 ilin baş bağlama tarzlarını anlatıyor. Genellikle düğün baş bezeme örneklerinin sunulduğu kitapta boncuk, para, çiçek ve oya gibi farklı objelerle süslenen gösterişli örtünme şekillerinin resimleri yer alıyor. Yeşilyurt'a çok tartışılan örtünme biçimini ve kimilerinin türban dediği modeli nasıl değerlendirdiğini soruyoruz. Arşivinden başörtüsü firmalarının kataloglarını çıkartıp gösteriyor. Sadece geçmişteki örtünme biçimlerini değil, günümüzü de yakından takip ettiğini söylüyor ve ekliyor: "Bunlar modern zamanlar bezemesi. Anadolu kadınları çağa ayak uyduruyor. Açık kadınlar toka takıyor, çiçekle saçını beziyor, dini vecibelerini yerine getirmek isteyen kadınlar bu eşarpları takarak yapıyor." Kızlar böyle örtünürlerse üniversiteye girebilirler mi? Başörtüsü karşıtları, başörtülü olduğu için üniversiteye giremeyen kız öğrencilere, "Niye Anadolu kadınları ve nineleriniz gibi örtünmüyorsunuz da türban takıyorsunuz?" diye soruyor. Ressam Ekber Yeşilyurt'un resmettiği geleneksel başörtüleri görünce ise akla şu soru geliyor: "Kızlar böyle örtünürse okullara alacaklar mı?" Anadolu'da saçın bir teli gösterilmez Geçtiğimiz hafta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, türban ile başörtüsü ayrımı yapmış, Anadolu'daki kadınların "Aman saçımın bir teli görünmesin" kaygısı taşımadan örtündüğünü söylemişti. Halk bilimci Ekber Yeşilyurt ise, "Siz hiç Alevi baş bağlaması gördünüz mü? Türbandan daha çok örtünüyorlar. Saçının bir teli gözükmüyor." diyor. Anadolu'da baş bağlamanın önemli olduğunu, özellikle düğünlerde baş bağlama törenleri düzenlendiğini söyleyen Yeşilyurt, "Günümüz insanı ise baş bezemesini hor görüyor. Artık köylerde bile baş süslemesi yapılmıyor. Çağ dışı görülüyor. Japonlar kültürünü kutsuyor, biz küçümsüyoruz. Havsalam almıyor bunu." diyor. (Zaman)