İşte isteğim üzerine gerçekleşen bir atama ile Çağlayancerit'teki görevimden ayrılıp 1992 yılı haziran ayı içinde ilimiz merkezindeki Atatürk Kız Lisesinde müdür yardımcısı olarak göreve başlamıştım. Okul tatile girerken göreve başladığım için pek öğrenci ile karşılaşmam olmamıştı. Daha önce küçük bir ilçe olan Bolu'nun Mengen ilçesinde karma bir lisede öğretmen ve idareci, sonra da kasabalıktan ilçeliğe geçiş aşamasındaki Çağlayancerit'te ortaokulda öğretmen olarak görev yapmıştım. Şimdi de il merkezindeki bir lisede özellikle de bir kız lisesinde görev yapmak, doğrusu bana ürkütücü geliyordu. Önce bütünleme sınavları, ardından da kayıt dönemi derken okul açılınca hem öğretmen arkadaşlarla hem de hanım kızlarımızla tanıştık tabii. Lise birlerde derslere girdikçe öğrencilerle diyaloglar daha da gelişmeye başladı. Okul binamız, Batıpark çay bahçesinin güney bitişiğindeki öncesinde mezarlık olan bir alanda 1955 yıllarında o günkü İmam Hatip Lisesi Derneği tarafından yığma taş bina olarak hayırsever vatandaşlarımızın nakdi, ayni ve iş gücü yardımları ile İmam Hatip lisesi binası olarak hizmete açılmış ve şu anda eğitim öğretimini sürdürdüğü Kısıkkaya'daki yeni binası yapılıncaya kadar imam hatip lisesi olarak hizmet etmiştir. Boşalan okul binası, ilk defa açılması kararlaştırılan Anadolu Lisesine tahsis edilmiş ve 1989 yılına kadar yani Çukurova Elektrik firmasının yapmış olduğu bina hizmete girinceye kadar Anadolu Lisesi olarak kullanılmıştır. Anadolu Lisesinin Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi adını alarak yeni binasına taşınması ile yine boş kalan binada bu defa bir kız lisesi açma düşüncesi ortaya atılmış ve Atatürk Kız Lisesi adı ile bir okul açılmıştır. Okul bir öğretim yılını tamamlarken ilimizde Anadolu Öğretmen Lisesi açılması gündeme gelince henüz öğrenci sayısı az olan okulumuzun binasında geçici olarak açılmış ve Anadolu Öğretmen Lisesi de Mercimek Tepedeki şimdiki okul binasına geçinceye kadar bu binada yatılı olarak öğretim yapmıştır. Bir binada iki ayrı okul, iki idare, iki öğretmen grubu ve iki okul öğrencileriyle eğitim öğretim yapmanın zorlukları her iki tarafın da karşılıklı anlayış ve fedakârlıkları ile bir sıkıntı yaşanmadan devam etmiş ve o günlerde temeli atılan dostluklar ise hâlâ devam etmektedir. Her iki okulun da kurucu müdürü olarak şu anda milli eğitim müdürü yardımcısı olarak görev yapan İbrahim Özdemir Bey'in görevlendirilmesi, öğretmen kadrosunun oluşturulmasında ve öğrenci alınmasında seçici davranılması ile kalıcı bir kurum kültürü geliştirilmişti. Okulumuz kız lisesi olduğu için, genel liseler arasında sanki imam hatip lisesi gibi değerlendirilip okulumuza daha çok seçici velilerin seçme öğrencileri geliyordu. İl merkezinde başka kız lisesi olmadığı için kayıt bölgesinde sınırlama yapılmıyor, bu sebeple de Maraş'ın her mahallesinden öğrenci geldiği gibi Şekeroba, Kavlaklı, Karacasu, Fatmalı gibi uzak kasaba ve bağlı köylerden bile günlük olarak gidiş geliş yapan öğrencilerimiz vardı. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu kendisine verilen değerden dolayı şımarmadan o verilen değeri hakkıyla taşıyabilecek özelliklerdeydi. İdareci, öğretmen, öğrenci ve veliler hepsi birbirlerini olumlu yönden etkileyen ve tamamlayan birer değerler manzumesi olarak öğretim yılları böylece gelip geçti. Okulumuzda oluşturulan kurum kültürü mutlaka önemlidir ama bir unsur daha vardır ki ondan dolayı okulda öğretmenler arasında tartışma veya kavga yaşanmamıştı. Daha önceden bahsettiğim gibi bina yapılırken hayırsever vatandaşlarımızdan varlıklı olanlar para ve çimento, kum, kiremit, doğramalık ve çatı için kereste, demir gibi malzeme yardımı yapmışlardır. Maddi gücü olmayanlar da emeğini ortaya koyarak ücretsiz olarak ustalık veya işçilik yaparak gönüllerini ortaya koymuşlardır. Yani okul binası yapılırken sadece su, kum, çimento ve kireçten oluşan harcın yanı sıra gönül harcı da eklendiği için yıllarca imam hatip lisesi iken gündüz gece kuran okunmuş, okutulmuş olan binada hangi hizmet verilirse verilsin o emeklerin tesiri ve himmeti devam etmektedir diye düşünüyorum. Öğrenciler arasında ailelerinin gelir seviyesi yüksek olanların yanı sıra fakir olan öğrencilerimiz de mevcuttu. Her öğretim yılı sonu yaklaşınca son sınıfları tek tek dolaşarak okul kıyafetlerini tatil olunca okula getirmelerini rica ediyorduk. Öğrencilerimizin getirmiş oldukları okul kıyafetleri depoda saklanıyor ve kayıt sırasında durumu zayıf olan ailelerin çocuklarına beğenmeleri halinde ve onları rencide etmeden takdim ediliyordu. “Hayra vesile olan, yapan gibidir” prensibince idare olarak bizler de mutlu oluyorduk. Her öğretim yılı başlarken okullarda bir tören yapılır. Bu törende yeni gelen öğrencilere okul tanıtımı ve konuşmalar yapılır. Önceki yıllardan öğrencilere şiirler okutulur ve bir şenlik havası ile derslere girilir. Okulumuzda da rahmetli Adile Naşit'i hatırlatan Andırın/Çokaklı bir Emine Teyzemiz var ve her açılış töreninde ilkokuldan ezberinde kalan bir şiirini okur ve çevreye neşe saçardı. O yıl ben de okula hoş geldiniz başlıklı şiir yazmıştım. Aşağıya alarak sizlerle paylaşmak istediğim şiir de okunmuştu. On iki yıl görev yaptığım Atatürk Kız Lisesinde görev yapan öğretmen arkadaşlar ve öğrenim gören öğrencilerimizden bazıları ile karşılaştığımızda, bazılarıyla da internet ortamında haberleşiyor, bazıları ile de telefonla görüştüklerimiz oluyor. İşin daha güzel tarafı ise öğretmen olup ilimizde görev yapan öğrencilerimizle görev yaptıkları okullarında karşılaştığımızda veya daireye geldiklerinde bizleri ziyaretlerinde karşılaşıyoruz ve öğretmenleri olarak inanın mutluluktan uçuyor, hatta duygulu anlar yaşıyoruz. Bu duyguların beslenmesine vesile olan bu okulumuzda öğrenci olmanın çok güzel olduğunu öğrencilerimiz her vesileyle dile getirmektedirler. Bu öğrencilerin idarecisi olmak bir şanstı, öğretmenleri olmak ta öyleydi. Şu anda hemen aklıma gelen ve yüz hatlarını gözümün önüne getirebildiklerim bir film şeridi gibi önümden geçiyorlar. Onları çok seviyordum ve hala çok seviyorum. Bu duygularla Allah'a emanet olunuz. OKULA HOŞ GELDİNİZ Saygı değer misafirler bu güne Hoş geldiniz hoşnut olduk sizlerle. Sizleri bekleriz okula yine Hoş geldiniz, hoşnut olduk sizlerle. Bugün ondört eylül okul açıldı Okul için bütün yollar geçildi Bizim bahçemizde güller açıldı Hoş geldiniz, hoşnut olduk sizlerle. Taa uzaktan çok yakından gelenler Şehir merkezinden ya da köyden olanlar İstikbali bu okulda bulanlar Hoş geldiniz, hoşnut olduk sizlerle. Maviler yeşiller sanki sümbüller Feth olacak öğretmende gönüller Derste şakıyacak olan bülbüller Hoş geldiniz, hoşnut olduk sizlerle. Hiç bilenle bilmeyenler birm'olur İlim Çin'de olsa almak zorm'olur Bir harf öğretene köle olunur Hoş geldiniz, hoşnut olduk sizlerle. İslâm'ın ışığı kaldırdı cehli Sevinerek sevdi tüm dünya ehli Behlül'e de dese o kabir ehli Hoş gelmişsin, hoşnut olduk seninle.