Bence bunlar din bilgisi yetersizliğinden kaynaklanıyor. Dinine sıkı sıkıya bağlı olan bir insan Allahtan (C.C) korkmayarak bir cana kıyabilir mi? Bilir ki bir cana kıymanın günahının ne derece büyük olduğunu. Aşılanması gerek insanlara, dinimizi anlatmak gerek. Dinimizin güzelliklerini, insana verdiği değeri. Ne yazık ki ülkemizde ki eğitim siteminde bile din kültür ve ahlak bilgisi dersi haftada sadece iki saat gibi bir sınırlandırma ile öğretiliyor. Sonuç o kadar acı ki”¦Bu iki saatlik eğitimde ne öğrenilebilir. Ne anlatılabilir. Matematik kadar Türkçe kadar önemli olmalı din kültür ve ahlak bilgisi dersi. Dinle birlikte ahlak güzelliği de öğretilmeli ama olmuyor. Bundandır insanların başkasının malına el uzatması bundandır iftara atmak veya yalan söylemek. Ne ektik ki ne biçelim. Ne verdik ki ne bekleyelim. Kötü huy ve alışkanlıklar ahlak terbiyesi olmayan insanlar da daha çok vardır. Neden mi? sizce çok net değil mi? Din bilgisi zayıf bir ailenin evladı ne yapsın ailesinden mi öğrensin dinin emirlerini yoksa okullarda verilen iki saatlik eğitimden mi? okuyarak öğrenecek tabi ama yol gösteren kim olacak. Kim ona Peygamber efendimizi (s.a.v) anlatacak kim Uhudu, Bediri anlatacak. İmanın ve İslamın şartlarını kimden öğrenecek. Hiç bir şey bilmeyen aileden mi, bilip ama anlatacak zaman bulamayan anne babadan mı yoksa şu iki saate sığdırılmaya çalışılan eğitim sisteminden mi? Sizce kimden ? Sonra da kalkıp bu insanlık nereye gidiyor diyoruz. İnsanlar kitap okuyor pek tabiî ki en güzel ilim okumaktır. Ama romanların şiir kitaplarının dışında dini konulu bir kitap okuyan kaç kişi var. Çok az değil mi? Okumadıkça anlayamayız. Anlamadıkça uygulayamayız. Ve bu insanlık şu an olduğundan daha kötüye giderek ahlakı bozuk ne yaptığını bilmeyen nesliler ile dolup taşar. Suç kimde şimdi bilmeyende mi yoksa öğretmeyende mi?