Sırf ekmek uğruna insanca yaşamak uğruna yerin iki yüz metre altında çalışan maden işçilerimiz geliyor da aklıma nasıl ağlamaklı oluyorum bir bilseniz. Hele üç beş kuruş daha fazla kazanmak için gecesini gündüzüne katan evinin ailesinin yüzünü göremeyen kocasına kadınlık çocuklarına babalık yapamayan insanların haline ne demeli”¦ Bu kaçıncı patlama bu kaçıncı can pazarı böyle. Ateş düştüğü yeri yakar ne kadar doğru kaç eve daha ateş düştü şimdi. Yarın ne olacak belli değil acaba kaç eve daha düşecek bu ateş. Kaç ev yanıp tutuşacak. Yetkililer açıklama yapıyor. Ölenlere 10 bin TL yardım parası belirlemişler. Neye yarar 10 bin TL gideni geri getirir mi dindirir mi ocağı sönen yuvaların acısını. Ne kadar ucuz insan canı böyle ne kadar değersiz. Hatırlarsanız birkaç yıl önce ruhsatı bile olmayan bir işletme de havai fişek patlaması sonucu bir çok insan hayatını kaybetmişti. Günahları neydi peki ekmek için çalışmak mı? Suçlular kim, cezaları ne işletme kapatmak mı yoksa para cezası mı? Vicdanı olmalı herkesin vicdan mukayesesi yapmalı biraz. Yok ama herkesin altı kuru karnı tok. Uzaktan bakmakla yetinmek daha cazip demek ki”¦ Masasında çeşit çeşit yemek olup beğenmeyen insanlara sesleniyorum çöpe döktüğünüz her lokma bir insan hayatı kurtarabilir. Dünya üzerinde açlıktan ölen insanlar var. Açlıktan ve bakımsızlıktan kaynaklanan salgın hastalıklar ise bunun çabası. Şimdi soruyorum sizlere. Ülkemizde dünya üzerinde bu olaylar yaşanırken bizler ne yapıyoruz. Elbette aramızda kendi çapında yardıma muhtaç insanlara el uzatanlar var. Ama bu sayının azlığı çok düşündürücü . Gelin el ele verelim yardıma muhtaç insanları tespit edelim. Giymediğiniz bir kazak belki soğuktan donmak üzere olan bir çocuğun hayatını kurtarabilir. Çöpe döktüğünüz bir tabak yemek belki açlıktan hastalanan bir yaşlının şifası olabilir. Duyarlı olalım, vicdanlı olalım”¦ Ne olduğumuza değil ne olacağımıza bakalım”¦