O yıllarda branş öğretmenlerinin ataması bakanlık tarafından ve nokta tayin olarak yapılıyor. Rotasyoncu öğretmenler olarak birkaç kişiyiz ve tayin sonucunda nereye düşeceğimizi merakla bekliyoruz. Okulumuzdaki fransızca öğretmenimizin bakanlıkta tanıdığı varmış ve el altından benim tayin yerimi öğrenince hemen gelip söyledi. Yeni görev yerim Kahramanmaraş merkez Çağlayancerit ortaokulu. Merkeze tayin oldum müjdesini veren hoca hanıma baklava hediye ettim. Çünkü bir hayır sahibi merkezde bir okul yaptırmış ve onun adı okulun bulunduğu mahallenin adı verilmiştir diye hayal ediyorum. O güne kadar daha Maraş'ı görmüş değilim ama yine de seviniyorum. Maraş, hem memlekete (Ceyhan) yakın hem de herkesten önce ben öğrendiğim için çevreye adeta hava atıyorum. Şimdi öğretmen olan kızım o zaman henüz dört yaşında ve Kahramanmaraş'ı öğrettik. Arkadaşlar ve komşular tayininiz nereye çıktı diye sorunca Ayşe: Kaframanmaraş diyor ve gülüşüyoruz. Bir gün yeni okul müdürümden okul Maraş'ın hangi mahallesinde, ev bulunabilir mi, kiralar ne durumda gibi merak ettiklerimi öğrenmek üzere görüşmek istedim. Tabii şimdiki gibi cepten aranmıyor ya da internetten okul ile ilgili bilgiler bulunamıyor. Mengen postanesine gittim. Postanede o zaman illerin telefon rehber kitapları var ki ilin durumuna göre 150”“800 sayfalık büyük boy kitaplar. Kahramanmaraş'ın rehberinden; Telefon bağlantısı yönüyle Pazarcık ilçesi postanesine bağlı 54 abonesi olan manüel(fişli) santralli bir yerleşim yeri ama tabii ki merkeze bağlı bir yermiş. Haritaya bakıyorum. Ağabeyli var, Sakarkaya var, Süleymanlı ve Yenicekale var ama Çağlayancerit yok. Şok geçirmek böyle olurmuş meğer böylece bir daha tattım o duyguyu... Bir müddet kendime gelemedim. Bundan sonraki mesaimi bu tayinin merkeze alınmasına harcamaya karar verdim ve araştırmaya başladım. Bir ümitle Ankara'ya bakanlığa uğradım ama ben artık Kahramanmaraş ilinin öğretmeni olmuşum ve değiştirme yetkisi o ilin valiliğine aitmiş, onu öğrendim. Madem buraya gelmişken o gün ki Ankara otogarında Maraş otobüs yazıhanelerinden en azından Çağlayancerit'in yerini öğrenirim diye düşündüm. Gezerken Tur Kahramanmaraş yazıhanesini buldum. Yazıhanede görevliler bir müşteri geldi diye ilgilendiler. Selamlaştıktan sonra içlerinde Maraşlı olup olmadığını sordum. En hazır cevaplı olan hemen bana: “OT MU ARİYYN EDE?” diye soru ile cevap verdi. Bu cevapla yaşadığım ikinci şoktan tabii ki bir süre kurtulmaya çalıştıktan sonra; öğretmen olduğumu, tayinimin oraya çıktığını, haritada yerini bulamadığımı ve yerini öğrenmek istediğimi söyledim. Yine aynı kişi Çağlayancerit'in Bertiz'in son köyü olduğunu ve ulaşımın Pazarcık üzerinden yapıldığını söyledi. Sonradan öğreniyorum ki; Bertiz bildiğimiz Ağabeyli köyü ama bucak merkezi imiş ve Çağlayancerit de bu bucağa bağlı bir köy ama büyükçe bir köymüş. Hatta Çağlayancerit önce kasaba olmuş ve daha kasabalığa henüz alışırken ardından da ilk etapta ilçe yapılan yerleşim yerlerindenmiş. O günlere kadar merkezden sunulan hizmet köylere dağıtılırken Çağlayancerit'e varıncaya kadar her halde tükeniyormuş ki köy genelde bu hizmetlerden mahrum kalmış. Kalmış ki fazla okuyanı olmamış, okuyanı olmadığı için devlet yönetiminde fazla söz sahibi olamamış. Böylelikle de sahip çıkan olmamış ve bu günlere gelinmiş. Gönülsüz gittiğim Çağlayancerit ilçemizden çok güzel dostluklar, çok güzel hatıralarla beş yıl sonra ayrıldım. Not: Davetli olduğum halde Ceyhan'dan misafirlerim dolayısıyla ilçedeki 26 Eylül 2010 Pazar günü düzenlenen CEVİZ FESTİVALİ'ne katılamadığım için üzgünüm. Herkese gönül dolu selamlar.