Allah'a çok şükür bu sene de Çanakkale Şehitlerimizin ruhuna hatimler okuduk. Kur'an hatminden sonra tefekküre daldım. İnsan Kur'an'ın feyziyle daha hassas oluyor. Bu hassasiyet içerisinde, tefekkür ettim. Sordum kendi kendime, “nedir Çanakkale Zaferi” diye! İşin aslını sorum kendime. İşte bu aslını sorunca, ruhuma, zihnime binlerce duygu ve düşünce aktı. İşte bu duygu ve düşüncelerden sonra, başladım bu satırları yazmaya. Çanakkale deyince ruhuma, zihnime beş cihetten şu duygu ve düşünceler aktı. Bu duygu ve düşüncenin ana mihverinde Müslüman'ın vatan sevdası ve vatan aşkı içinde mücahede azmi vardır. Bu duygu ve düşünceleri bir köşe yazısı hacmince sizlerle de paylaşmak istedim. 1-Çanakkale, “mühür üstüne mühürdür.” Öyle mühür üstüne mühür ki, “Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Malazgirt'te, Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın Diyarbakır, Adana, Konya, Kayseri ve Anadolu'daki birçok şehirde, Kutalmışoğlu Süleyman Şah oğlu Kılıç Arslan'ın Batı Anadolu'da, Osman Gazi'nin Söğüt ve Domaniç'te, Orhan Gazi'nin Bursa'da, Sultan 1. Murad'ın Edirne'de, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'da vurduğu mühürler üstüne bir mühürdür.” Allah'ın izniyle topyekun bir Millet olarak, Çanakkale'den sonra Anadolu tapusuna en son mührü Kurtuluş Savaşı'nda vurduk. Tarihlerden beri gözünü Anadolu'ya dikmiş saldırgan Haçlılar cahildir, mühürden anlamıyor. Haçlı cahiller anlasın artık, Haçlı cahiller görsün artık. 2- Çanakkale, “künde üstüne kündedir”. Öyle künde üstüne künde ki, “Haçlıların sırtları, Malazgirt'ten bu yana yerden kalkamıyor”. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Haçlılar Anadolu'da her defasında sırt üstü çöktürülüyor yere, yine de akıllanmıyorlar. Haçlı sahte pehlivanlar Kurtuluş Savaşı'nda gördüler en son kündeyi. Haçlı sahte pehlivanlar pes etsin artık, Haçlı sahte pehlivanlar “yeter desin” artık. 3- Çanakkale, “zafer üstüne zaferdir.” Öyle bir zafer ki, “Anadolu'da 26 Ağustos 1071'de Malazgirt Zaferi'yle başlayan ve 29 Mayıs 1453'de İstanbul'un Fethiyle zirveyi bulan zaferler üstüne bir zaferdir.” Anadolu'da en son zafer, yine tevafuken bir 26 Ağustos sabahında başlamıştır. Haçlılar 26 Ağustos 1922'de Kocatepe Taarruzuyla ağır bir yenilgi yaşamışlardır. 4- Çanakkale, “destan üstüne destandır”. Öyle bir destan ki, “Anadolu'da Malazgirt'le başlayan destanlar içinde bir büyük destandır.” Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle bu Müslüman Millet en son destanı Kurtuluş Savaşı'nda yazdı. Allah'ın izniyle biz destan yazmaktan usanmayız. Ancak, Haçlılar çok cahil, destan yazmasını bilmedikleri gibi okumasını da bilmiyorlar. 5- Çanakkale, “umut üstüne umuttur”. Öyle bir umut ki, “Müslüman'ın ruhunda yer alan vatan sevgisi, vatan aşkı ve vatan sevdasının sonsuza kadar devam edeceği noktasında en büyük umutlardan bir umuttur.” Bizim imanımız, bizim inancımız Vatan'ı en kutsal değer olarak görür. Canını verir, vatanını vermez. Temel esas budur. İşte bu temel esas doğrultusunda, 18 Mart 1915'te Çanakkale'de umutlarımız arttı. Anadolu'nun ebediyen Müslüman Yurdu olduğu noktasındaki umut ve inancımız Kurtuluş Savaşı'yla bir kez daha teyit edildi. Bu teyidi başta Haçlılar olmak üzere tüm Dünya artık anlamalıdır. Çanakkale Zaferiyle alakalı bu duygu ve düşüncelerin başta Gençlerimiz olmak üzere, tüm Milletimizce bilinmesini ve bu büyük ve şanlı zaferin zihinlerden, kalplerden asla silinmemesini dilerim. Çanakkale'de destan yazan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, bu yazı vesilesiyle bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.