Erciyes Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü, Öğretim Üyesi ve Çanakkale Savaşları konusunda uzman Okutman Ahmet Nedim Kilci, Çanakkale destanının gelecek nesillere iyi anlatılması ve aktarılması gerektiğini söyledi. Kilci, Çanakkale’de siperler arasının 8 metre olduğunu hatırlatarak, “İmanıyla, ruhuyla, vatan sevgisiyle ve milli şuurla vatanını bekleyen Mehmetçiğin destan yazdığı en önemli yerdir” dedi.

Çanakkale şehitleri Sarıoğlan’da anıldı. Sarıoğlan Kaymakamlığı tarafından düzenlenen “100. Yılda Çanakkale Destanı” konulu konferansa ilgi büyük oldu. Sarıoğlan Kaymakamı Hasan Doğan, Belediye Başkanı Ali Osman Yıldız’ın yanı sıra ilçe protokolü, mahalle muhtarları, öğretmen, öğrenci ve vatandaşlar katıldı. Konferansın açılışında konuşan İlçe Kaymakamı Hasan Doğan, Çanakkale destanının önemini vurguladı. Doğan “Bundan tam 100 yıl önce 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale’de kutsal değerleri uğruna bir kahramanlık destanı yazıldı. Tüm olumsuz şartlara rağmen can siperane bir vaziyette çarpışan kahraman ordumuz ile yüce milletimiz, kara ve deniz savaşlarında düşman kuvvetlerine unutulmaz bir ders vermiştir. Çanakkale’de dünyada emsali görülmemiş bir zafer kazanarak 'Çanakkale Geçilmez' sözünü tarihe altın harflerle yazdırmışlardır” dedi.

Erciyes Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü, Öğretim Üyesi ve Çanakkale Savaşları konusunda uzman Okutman Ahmet Nedim Kilci, her zaman olduğu gibi ‘Çanakkale’nin nasıl geçilmez’ edildiğini çarpıcı örnekler ve öykülerle anlattı. Kilci, Çanakkale savaşlarının anlamının iyi kavranması için öğretmenlere, öğrencilere ve ilçe halkına çeşitli önerilerde bulundu. Kilci, Çanakkale’nin taşı toprağı kan, taşı toprağı destan ve taşı toprağı kahraman olan Mehmetçiğin mübarek kanını vatana döktüğü yer olduğunu vurguladı, şunları söyledi: “Çanakkale; 63 arkadaşıyla binlerce İrlandalıyı durduran Ezineli Yahya Çavuş’un, kahramanlığı ve mütevaziliğiyle bilinen Seyit Onbaşı’nın ve en önemlisi ise siperler arası mesafe sekiz metre olup imanıyla, ruhuyla, vatan sevgisiyle ve milli şuurla vatanını bekleyen Mehmetçiğin destan yazdığı yerdir. Çanakkale’nin girişinde Gelibolu yarımadasında çok güzel bir söz yazar: "el ve gör, sus ve dinle, sizi bekliyor Gelibolu yarımadası, sizi bekliyor Çanakkale. Çanakkale ruhunun gelecek nesillere aktarılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çanakkale harbinin en yaşlı gazisi Hüseyin Kaçmaz derki: Memleketimin toprağı döşek, gökyüzündeki ay ve yıldızlar yorgan, taşı ise yastık oldu. Kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anmak hepimizin borcu ama en büyük borç Çanakkale’ye giderek Mehmetçikleri görmek, bir Fatiha okumaktır. Bir Mehmetçik vurulduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür. Şehitleri asla unutmamamız gerekir.”

Dinleyicilere, “Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi? Her ikisi de çok bilir ancak, bazen okuyan unutur, gezense unutmaz” diyen Ahmet Nedim Kilci konuşmasını şöyle tamamladı: “Bir Mehmetçik tertemiz alnından vurulduğunda ya da toprağa düştüğünde ölmüyor. Mehmetçik unutulduğunda ölüyor. Çanakkale öyle bir mücadeledir ki; asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. Çanakkale, dünya literatüründe bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin tamamen değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milleti’nin belirleyici ve aktif rol oynadığı, Kurtuluş Savaşı’nın ilk meşalesinin tutuşturulduğu bir prestij ve azmin mücadelesi olmuştur.”

Dinleyicilerin merak ettikleri soruları da yanıtlayan Ahmet Nedim Kilci’ye İlçe Kaymakamı Hasan Doğan günün anısına bir çini tabak hediye etti.