Bunlar Boğaziçi Köprüsüne de "istemezük" diyerek karşı çıkmışlardı. Bunlar otoyollara da "istemezük" diye karşı çıkmışlardı. Ancak, hem Boğaziçi Köprüsünü, hem de otoyolları tepe tepe kullananlar da yine bunlar. Kullansınlar, yok buna bir itirazımız. Güle güle kullansınlar. Bu Ülke hepimizin. Bizim itiraz ettiğimiz, bunların her hayırlı icraata karşı gelmelerinedir. İstemezük ekibi yine iş başındalar, bu sıralar. Bu "istemezük ekibi" bu günlerde gene bağırmaktalar. Dindar nesil istiyoruz şeklindeki bir masum talep ve bu uğurdaki çalışmalar, bu ekibin bağırması için fırsat oluşturdu. Bağırmaya başladılar. Bunlar işlerine gelmeyen her icraat sonrasında böyle feryat ederler. Bunlar ürktükleri zaman böyle bas bas bağırırlar. Bu adamların bazı şeylerden ürkmelerini anlarım da, dindar nesilden ürkmelerini anlamak zordur. Dindar nesilden kim ürker? Aklı başında olan ve halim selim bir ruh yapısına sahip olan dindar nesilden ürker mi? Nasreddin Hoca demiş ya; "ya sayı saymasını bilmiyorsunuz, ya hiç dayak yemediniz." Aynı bunun gibi, dindar nesilden ürkenler, "ya dindar bir insan tanımadınız, ya da aklınız başınızda değil." Dindar insanı tanımadınızsa, dindar insanı bilmiyorsanız, gelin onu tanıyalım. Gelin "dindar nesil nedir" bunu açıklayalım. Siz nasıl tanımlarsınız, ben onu bilmem de, benim dindar nesil tanımım çok kısadır. Öyle uzun ve anlaşılmaz değildir. İşte size bir tanım: "Allah'tan korkan ve kuldan utanan nesildir dindar nesil." İşte size bir başka tanım: “Dindar nesil, vatanına, milletine bağlı bir nesildir.” Ben dindar nesil denilince önce bunları anlarım. Gerçi, dindar nesil tanımları bununla bitmez. Başka tanımlar da vardır. Dindar nesil dediğimizde, imanın ve İslamın tüm şart ve kurallarını harfiyen yerine getiren namazlı abdestli, oruçlu Kuranlı insanlar da anlaşılır. İslam'a hassas olarak bağlı ve saygılı, ancak, İslamın şart ve kurallarını harfiyen yerine getirmede aynı derecede hassas olmayan insanlar da dindar insandır. Dindar nesil, özet olarak, "İslamı, hayatının ana eksenine yerleştiren ve davranışlarında halim selim olan insanlar topluluğu" demektir. Şimdi bu tanımlarda anlatılan insanların hangisinde bir sorun var? Şimdi bu tanımlarda anlatılan hangi insanlar zararlı? Elbette, hiçbiri. Öyleyse, istemezükçü ekip niye bas bas bağırıyor? Anlamak mümkün değil. Halbuki dindar nesil Ülke genelinde çoğalsa ve artsa, bundan en fazla kendileri yararlanacak ve mutlulukları artacaktır. Huzur bulacaklardır. Aynı Boğaziçi Köprüsü ve otoyollardan yararlandıkları gibi dindar nesil de bu istemezükçü ekibe daha çok fayda sağlayacaktır. Konunun bu boyutu olduğu gibi, şu boyutu da vardır. Dindar nesil istemeyenler, hangi nesli istiyor? Allah'tan korkmayan ve kuldan utanmayan bir nesil mi isteniyor? Allah'tan korkmayan ve kuldan utanmayan bir nesil, hangi kötülüğü yapmaz ki? Bu Ülkenin insanları, üç-beş kuruş para için dedesini ya da nenesini öldüren torunların haberini okudu gazetelerde. Bu Ülkenin insanları, cep telefonu için arkadaşını katleden gençlerin haberlerini okudu yazılı medyada, internette. Daha başka feci olayları anlatayım mı? Anlatmaya gerek yok. O neslin tehlikesini herkes biliyor. Allah böyle bir nesli hiçbir topluma vermesin ve böylelerinin şerlerinden bizi ebeden muhafaza eylesin. Zaten, böyle bir nesli aklı başında olan hiçbir kimse istemez. İstemezükçü ekip de istemez. Sözü uzatmaya gerek yok. İstemezükçü ekipte bir kör körüne karşı gelmek ve kuru bir inat hakimdir. Aslında, enine-boyuna düşünülse, dindar nesle karşı olunacak bir durum yoktur. Kişi bilmediğinin ve tanımadığının düşmanıdır. İstemezükçü ekip karşısındaki insanları tanımıyor ve bilmiyor. Ya da en azından yanlış biliyor. Bilse, tanısa ve anlasa sorun kalmayacak, vesselam.