Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaptığı bir açıklama ile gündemde. 

Görmez, "Zekat paralarıyla okul, köprü, han, hamam yapılamaz. Gazete çıkarılamaz, TV kanalları kurulamaz" dedi. Bu sözün hedefi merak konusu oldu. 

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, İstanbul'da düzenlenen 22. Uluslararası Güncel Zekât Sorunları Sempozyumu'nda konuştu. 

Zekat müessesesinin temellerinin değiştirilmesinin Allah'ın hududuna ve fakir kullarının hukukuna alenen tecavüz olduğunu belirten Görmez, verdiği bu mesajla hayli konuşulacak gibi. 

Görmez şu açıklamayı yaptı;

İSTİSMAR KAPILARI ARALANIYOR

"Maalesef üzülerek belirtmek isterim ki, dini vecibe olarak yapılan mali ibadetlere yönelik hizmet yapma vadiyle ortaya çıkan bir kısım kuruluşlar, kolayca istismara kapı aralayacak hale bürünmektedirler. Klasik dönemlerde kamusal ahlaki denetimler mahallinde kolayca yapılırken bugün, modern hayatın getirdiği karmaşa ve kargaşa içerisinde gönüllülük esasına göre hareket eden yapılarda kamusal denetim gereğince yapılamamaktadır. Özellikle dini vecibeler kapsamında olan mali ibadetlerle ilgili yani zekât, sadaka, kurban, infak vb yardımların toplanma ve harcanma usulleriyle ilgili kamu adına dini hassasiyetlere uygun bir denetim mekanizması kurulmalıdır.

ZEKAT PARASIYLA TV GAZETE KURULAMAZ

Zekat müessesesinin temellerini değiştirerek fakirliği ve yoksulluğu ortadan kaldırma ve azaltma amacını bir tarafa bırakarak zekatı kendi düşüncemizin, dünya görüşümüzün, güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek hem Allah'ın hududuna hem de fakir kullarının hukukuna alenen tecavüzdür. Buna göre Afrika'da açlıktan ölen insanların hakkıyla cami yapılmaz. Zekat paralarıyla okul, köprü, han, hamam yapılamaz. Suriye'de ot kaynatarak hayatta kalmaya çalışan kadınların, çocukların hakkıyla fi sebilillah maddesine zorlama teviller sokarak gazete çıkarılamaz. TV kanalları kurulamaz. İslâm'ın da olsa reklamı, propagandası yapılamaz. Aç komşularımızı ihmal ederek yok sayarak öksüzleri ve yetimleri muhtaç bırakarak zekatla kendi derneğimizin, vakfımızın, teşekkülümüzün gelişmesini önceleyemeyiz.

YÜZDE 2.5 ZEKAT VEREREK TEMİZLENECEĞİNİ DÜŞÜNMEK...

*Sadece zekâtı hesap ederek toplumsal vazifeler yerine getirilmez. Hiçbir ahlaki kaygıya riayet etmeksizin kazanılan servetin yüzde iki buçuk hesaplamayla verilecek zekâtla temizleneceğini düşünmek İslami bir zihnin ürünü olamaz. Müslüman her şeyiyle helal ve temiz olana riayet etmelidir; helal olan kazancından zekât vermeli, infak etmelidir. Zekât malın haramlardan temizlenmesi değil, müminlerin mallarındaki başkaca müminlerin hakkının verilmesidir.

PARAYA BAKIŞIMIZ DEĞİŞTİRMELİYİZ

Bugün biz Müslümanlar olarak önce kendi nefsimizden başlamak üzere zihnimizi, mala mülke, servete ve paraya bakışımızı değiştirmeli ve her türlü arınmalı yapmalıyız. Bu arınmayla birlikte toplumsal değişimin nasıl olacağı sünnetullahın bir gereğidir.

Bugün İslam dünyası her şeyden önce bir zihniyet devrimine ihtiyaç duymaktadır. İbadeti bir bütün halinde görmeyen, kendi içinde hayatı parçalayarak departmanlara bölen zihniyetin var ettiği toplumdan, her şeyi kuşatacak şekilde ahlaki prensiplere uygun hareket eden bir toplumsal yapı meydana gelmez. Bugün birçok şey güç ve servet tutkusu için istismar edildiği gibi İslami birçok kavramda bilerek veya bilmeden istismar edilebilmektedir. Fakirin hakkı olan zekât müessesesi iktisadi teşekküller haline dönüşebilmektedir.