Ülkemin, en uzun ve en güzel sonbaharının yaşandığı şehrindeyim. İkindi sonrası şehir ve sonbahar: Solgun ışıkların, yorgun bakışların ve savrulan saçların cümbüşü”¦ Aslında aynı telaş, aynı koşturmaca yine var. Fakat sonbahar sükûnetini tüm şehrin ruhuna üflemiş. Bir güvercin sürüsüyle bakışlarım gökyüzüne yöneliyor. Gökyüzünün en mavi mevsiminde olduğumu fark ediyorum. Ve bir çağrı oradan: Git buralardan”¦ Git buralardan: İki ikiz tepe arasında uzanan, ortasında billur derenin aktığı, kavaklıklara git. Sarı ve yanık kırmızısı yapraklar arasında, erkenci yağmurlarla yeşermiş çimler üzerinde yürürsün. Tek ses, bastıkça hışırdayan kurumuş yaprakların sesi”¦ Belki, göç edemeyen bir kuş görür dertleşirsin”¦ Git buralardan: Bulma sevincini en tatlı yaşatan, öbek öbek mantarlar bulursun. Sonra bir ateş yakar, göy dumanın masmavi göğe yükselişini seyreder, ateşin közüne mantarları ters çevirip dizersin. Mantarın içinde damla damla biriken suyunu seyreder, yutkunursun. Belki, bir armut ağacının veya bozulmuş bir bağ teyeğinin, yapraklarının yere inmesiyle ifşa olmuş, size özel sakladığı son ve en tatlı meyvesini bulursun”¦ Git burulardan: Omzunda keçesi, sakalları, soğuktan diken diken olmuş, hacı börklü bir çobana rastlarsın. Şefkatle gözlerini kısarak seyrettiği koyunlarını, onların, yeni yeşermiş çimleri nasıl acele acele yediğini, beraber seyredersin”¦ Çoban köpeği yaklaşır sana doğru, karşılıklı temkin içerisinde olursunuz. Ama zeki köpek, yinede hırlamaz sana, çobana dostça yaklaştığın için. Belki, onun başını okşar, kuzulara avucunda tuz yalatırsın”¦ Git buralardan: İncecik yağan yağmurla, adımlarsın toprağı. Toprak kokusunu içine çeker, özlemin ne demek olduğunu anlarsın. Biraz ıslanırsın, sonra güneş açar, güneş gibi açan sarı katırcık çiğdemi görürsün. Belki, bir yoncalıkta beslenen, boz tavşana rastlar, dik kulaklarıyla kaçışını seyredersin”¦ Göğüs kafesimin gönül kuşunu hapsettiği, kim bilir, benim gibi kaç mahkûmun feryadını duymayan bu şehirde, hiç olmazsa gökyüzüne bakıyorum. Sonbaharda, yılın en mavi gökyüzü, beni alıp götürüyor bu şehirden”¦