Peki, neden özellikle şehiriçi trafiğinde emniyet kemeri takma alışkanlığı az? Hiç düşündük mü? Onlarca nedeni vardır bunun. Ancak, en önemli neden, enâniyetten gelen şu fısıldamadır: “Bana bir şey olmaz”. Enâniyet, yalnızca bunları mı fısıldar? Hayır, daha neler neler der. Enaniyet der ki, "havanı bozma, emniyet kemeri de ne! At havanı, emniyet kemeri sana yakışır mı? Bu ve buna benzer içten fısıldamalar insanı hep yanlışa sürüklediği gibi, trafikte de emniyet kemeri takmasını engelleyerek telafisi olmayan yanlışlara, hatalara sürüklemektedir. Herkes bilir ki, “gurur, kibir, kendine aşırı güvenme, hodbinlik yani bencillik” zarar üstüne zarardır. Allah (cc) bizi enâniyetin zararlarından ebeden muhafaza eylesin. Evet, emniyet kemeri takmama ile enâniyet arasında büyük bir ilgi, kuvvetli bir irtibat vardır. Her insanda ister genç, isterse yaşlı olsun, küçücük bir zerre ya da koskocaman bir kürre gibi olsa da, enâniyet mutlaka vardır. Enâniyet, tedbir alınmadığı müddetçe zararlıdır. Önemli olan o enâniyet zerresini kürre hâline getirmemektir. Enâniyet ile emniyet kemeri takmama arasında irtibat var dedik. Enâniyet zararlıdır dedik. Peki, enâniyet nedir? Biraz da bunu açıklamak gerek. Türk Dil Kurumu Sözlüğünde “enâniyet” tek bir anlamıyla açıklanmış ve enâniyetin karşılığı olarak “bencillik” gösterilmiştir. Bu karşılık yeterli mi? Enaniyeti tam olarak izah ediyor mu? Elbette hayır. Başka lügatlere baktığımızda, mesela Osmanlıca Türkçe Lügatte, “enâniyet”, “benlik, kendine güvenmek, gurur, hodbinlik, sadece kendine taraftarlık, her yaptığı işi kendinden bilmek” şeklinde açıklanmıştır. İşte bu açıklama daha tafsilatlı ve daha geniş bir açıklamadır. Enâniyet, zarar üstüne zarardır, trafikte de aynı şey geçerlidir. Sırf, emniyet kemeri takmama şeklindeki zarar değil, aynı zamanda, “öfkelenmek, bencillik etmek, yalnız kendi çıkarını düşünmek” ve benzeri enâniyetten gelen duygular da trafikte en önemli tehlike ve sorundur. Enâniyet trafikte genel olarak zarar verdiği gibi, emniyet kemeri takmama noktasında özel olarak zarara neden oluyor. Birçok gurur ve kibir sahibi insan bilirim havasını bozmamak için emniyet kemeri takmamayı sanki bir marifet sanıyor. Hâlbuki kibrinin, gururunun esiri oluyor. Kibir ve gurur insanı ne zaman doğru yola götürmüş ki, trafikte doğru yola götürsün. Enâniyeti yenmek ve dinlememek gerekir.Emniyet kemerini takmak gerekir. İster şehiriçi trafikte olsun, isterse şehirlerarası trafikte olsun emniyet kemerini takmalıyız. İster arabanın ön koltuğunda olalım, isterse arabanın arka koltuğunda olalım, emniyet kemerini mutlaka takmalıyız. Yazının başında ifade ettiğimiz hususu sonunda da ifade ediyoruz:“Enâniyet kemerini bırak, emniyet kemerini tak.” Bu veciz söz, trafikte geçerli olduğu gibi bence her hususta geçerlidir.Tüm güzellikler ve iyilikler emniyet'ten gelir,çirkinlikler ve kötülükler de enâniyet'ten gelir.Vesselâm.