Antalya Side Antik Kent'te bulunan tarihi Piskoposluk Sarayı yolu, baharın müjdecisi papatyaların açmasıyla beyaza büründü.

Her yıl 4 milyon turisti ağırlayan ve yıllık 7 milyon ziyaretçisi bulunan Side'de ilkbahar yüzünü gösterdi. Antik kentte papatyaların ve dağ laleleri(anemonların) açmasıyla birlikte tatile gelen turistler ören yerinde eko turuna çıkıyor. Tur kapsamında yerli ve yabancı turistler tarafından en fazla ilgiyi papatyaların ve dağ lalelerinin boy gösterdiği M.S 5'nci yüzyıldan kalma Piskoposluk Sarayı yolu ile Devlet Agorası ve Roma Anıtsal Kütüphanesi avlusu görüyor.

Almanya'nın Augsburg şehrinden Side'ye tatile gelen Katja Kraus ile Türk arkadaşı Gülden Baş, Almanya'da hava sıcaklığı eksi 3 derecede seyrederken tarihi ören yerinde papatya ve dağ laleleri içinde dolaşmanın keyif verici olduğunu söylüyor. Alman turist Katja Kraus, "Almanya'da yaşadığım şehir Augsburg çok soğuk. Hava sıcaklığı eksilerin altında. Side'de hava çok güzel ve antik kent içinde dolaşırken bahar sevinci yaşıyoruz." diye konuştu.

Manavgat Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği(TİSOYAB) Başkanı Hüseyin Aydoğan, Side, Titreyengöl ve Sorgun Çamlığı'nın bitki çeşitiliği bakımından çok zengin bir destinasyon olduğunu söyledi. Ülke geneli ve çoğu Avrupa ülkesi soğuk havada üşürken bölgede dağ laleleri ve papatyaların kış ortasında açmasının botanik ve eko turizmi için artı değer olduğunu belirten Aydoğan, Akdeniz Üniversitesi ile TİSOYAB'ın bölgedeki bitki çeşitliliğinin tespitine yönelik çalışma yaptığını kaydetti.

MANAVGAT'TA 11 BİTKİ TÜRÜ IUCN KATEGORİSİNDE

Çalışma sonunda bölgede 69 familyaya ait 404 bitki taksonu(302 tür,63'ü alt tür ve 39'u varyete) raslanıldığını belirten Aydoğan, bu bitki türlerinden 4'nün endemik, 2'sinin nadir görülen tür, 11 türün ise Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birliği(IUCN) kategorisinde, 2 türün soyunun tükenme tehlikesinin büyük ve 9 bitki türünününde Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Ticareti Sözleşmesi kapsamında olduğunun altını çizdi. Tespit edilen bitki türlerinden 26'sının ticari, 21'nin tıbbi 14'ün hem tıbbı hemde ticari değerinin olduğunu vurgulayan Aydoğan, "Bitki çeşitliği bakımından zengin olan bölgemizde eko turizmi her geçen gün mesafe katediyor. Eko turizmine en fazla Avrupalı entelektüel ve doğa ile başbaşa kalmak isteyen turistler tercih ediyor." ifadelerini kullandı.